7

3K 597 312
                                    

Haiii ben geldiim!

Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

+++++

1 hafta sonra|

Günlerdir, tüm kabuslarımız birleşmiş gibi uykuya daldığımız anda Taehyung ile aynı kabusları görüyorduk. Hepsi tıpkısının aynısı oluyordu ve biz bunu bir türlü çözememiş, buna bir anlam getiremiyorduk.

Psikiyatristime de gidip durumu aktarmıştım ve o bile, kabuslarımızın birleşmesi konusuna bir açıklık getirememiş, ilaçlarımı aksatıp aksatmadığımı sorgulamıştı.

Hatta bana yardımcı olamamaya başladığını ve beni bir başka psikiyatriste yönlendirmek için başkasının numarasını bile vermişti. 

Dahası ailem yoktu. Hâlâ eve dönmemişlerdi. Onlara ulaşamıyordum da. Telefonları kapalıydı. Endişelenmeye başlamıştım ve ne yapacağımı bilemediğim için Taehyung ile polise giderek kayıp ihbarında bile bulunmuştum.

"İşleri gereğince sık seyahate çıktıklarını söylememiş miydin? Yakında dönerler eminim." dedi Taehyung omuzlarımdan sıkıca tutarak.

"Umarım..." diye fısıldadım. "Falcıya gitmek istediğine emin misin peki Jungkook?" diye sordu kısık bir sesle.

Gergince yutkunurken başımı usulca olumlu anlamda salladım. "Hani sen üzerimde bir lanet olabilme ihtimalini söylemiştin ya... Ben onu düşündüm de... Belki de haklıydın. Sen kabus görmüyordun ama artık kabuslarımız benim yüzümden birleşti, sen beni öpmeseydin seni bu çukura sürüklemezdim..."

Taehyung, oturduğum koltuğun önünde çökerek elleriyle yüzümü avuçladı. "Seni isteyerek öptüm ve sen de isteyerek karşılık verdin. Asla kendini bunun için suçlama çünkü bu siktiğimin bir lanetiyse ve senden bulaştıysa bile umrumda değil, yine olsa yine yapardım." dediğinde kaşlarım havalandı.

Ardından dudaklarımın ortasına minik bir öpücük kondurup başını geri çekti. "Korkmuyorum Jungkook, kabuslar ne kadar sancılı ve kötü olursa olsun yanımda sen olduktan sonra ben asla korkmuyorum." dedi ve duraksadı. 

"Seni öptüğüm için asla pişman değilim." diye mırıldandığında dolu gözlerimle ona bakarken yanaklarımı avuçlayan ellerini kavrayarak yüzümden çekmesini sağlayıp onu kendime doğru çekiştirip sıkıca sarıldım. "İyi ki varsın Taehyung, iyi ki yanımdasın..."

-

2 gün sonra|

Diken üstünde oturuyor gibi hissediyordum. Gerginlikten mideme kramplar giriyordu. Ayaklarımı sallamadan duramıyorken, Taehyung uzanarak elimden tuttu ve hafifçe sıktı.

Gözlerimin içine bakarak bana 'sakin ol' dercesine dingin bakışlar atarken buruk bir şekilde gülümsedim.

Polislerden haber yoktu, geri dönüş bile yapmamışlardı. Ailemde henüz bana geri dönüş sağlamamıştı ve ben şu anda falcı bir kadının dükkanındaydım.

Taehyung yanımda olmasa sanırım kapıdan içeriye girmeye cesaret bile edemeden geri dönerdim. Üzerimde bir lanet varsa bunu kaldırmak istiyordum gerçekten.

Çünkü son zamanlarda Taehyung'un kabuslarıma dahil olması sonrası, onunla ortak kabusları görmeye başlamış ve yetmiyormuş gibi uykuda olmadığım zamanlarda kara dumanlar ve türlü türlü halüsinasyonlar görmeye başlamıştım.

Psikiyatristim bile bana yardım edebileceğini düşünmediği için beni yarı yolda bırakmıştı. Bir başkasına gitmeyi istemediğim için verdiği numarayı yırtıp atmıştım. Çünkü tüm her şeyi bir başkasına sil baştan anlatmak gerçekten istemiyordum ve yorulmuştum.

BROKEN CLOCK • TAEKOOK ✓Where stories live. Discover now