Play with fire Chanchang

Bölüm 20

Selaaamm🙋🏻‍♀️ size bir iki sorum varr
1 Fic sizi sıkıyor mu
2 Şöyle olsa daha güzel olurdu dediğiniz bir şey var mı

Cevaplayın tamam mı öptüm öpüstükk

İyi okumalarr

꒰ა ♡ ໒꒱

Yer yer altın ve gümüşle bezenmiş, devasa büyüklükteki balo salonunu gördüğünde ister istemez kendi krallığındaki balo salonu ile karşılaştırmıştı. Kaiyo halkı daha çok ilime odaklı olduğundan pek fazla balo tarzı şeyler yapılmazdı. Dolayısıyla bu kadar büyük bir yere de ihtiyaçları yoktu hem onların açık alanda olurdu böyle kapalı bir yerde değil.

"Ne o çok mu beğendin bakar durursun?"

"Aksine garipsedim biraz."

"Öyle mi neden?"

"Kaiyo da şelale yanında yaparız biz bu tarz kutlamaları o yüzden böyle bir yerde olması şaşırttı biraz." Changbin anladığını göstermek için başını salladı. "Beğendin mi peki?"

"Evet, güzel bir yer."

"Ben sevmiyorum açıkçası çok sıkıcı bir yer." dedikten sonra bir kaç insanın zarifçe dans ettiği dans pistini gösterdi. "Mesela bu bana çok gereksiz geliyor."

"Neden ki dans etmez mi- gerçi bunu sormam lüzumsuz oldu biraz sevmene imkan vermiyorum zaten."

"Aynen öyle bak yalnız bir kaç aydır buradasın lakin beni çözmüşsün bir babam anlamıyor şunu anasını satayım." Söylenerek biraz önce ikram edilen içeceğinden bir yudum aldığında Chan omuz silkti. "Genelde bize söyleneni yaparız zaten."

"Ben yapmam."

"Yok canım sen yapma zaten incilerin falan dökülür aman diyeyim!" Chan'ın sözleri diğerini güldürürken elini kaldırıp, baş parmağını tam kaşının ortasına koydu ve bastırdı. "Çatma kaşlarını."

"Tamam."

"Güzel."

Yüzündeki elini çekmeden yanağını okşamaya başladığında bir gözü karşıdaki yansımalarındaydı. Aslında dışarıdan nasıl göründüklerini merak ettiği için yapmıştı bunu ve beklediğinin aksine hiç de absürt bir görüntü yoktu. Giydikleri beyaz takımlar ve neredeyse aynı tarz yaptıkları saçları ile uyum içindelerdi. Chan'ı ondan ayıran tek şey taktığı sallanan küpeleri ve gösterişli kolyesiydi.

Hareleri ikisinin üzerinden sadece ona şaşkın şaşkın bakan alfaya kaydığında bu kez onu inceledi. Güzel biriydi alfa, bunu hiç inkar etmemişti zaten. Güzelliğinin yanında erkeksi bir yüzü de vardı. "Naparsı-"

"Şhh, görmeye çalışıyorum."

"Neyi?"

Cevap vermeden bu kez vücudunu inceledi. Beline taktığı kemeri yeni fark etmişti. Kemer, ince belini daha da ortaya çıkarırken kalçalarını biraz daha göz önüne seriyordu. Kendisine tezat olarak düğmelerinin hepsi ilikli değildi, üstten üç tanesi açıktı ve beyaz teni parıldıyordu adeta. Yavaşça süzerek mührüne baktığında biraz da olsa silindiğini görmüştü. Sebebini biliyordu aralarında hiçbir şey geçmediği için silikleşiyordu yavaş yavaş.

"Changbin?"

"Güzelsin."

"Ne?"

"Güzelsin Chan. Hani biraz evvel odadan çıkmadan sual ettin ya güzel miyim diye güzelsin işte." Chan, uzun kirpiklerini art arda kırptıktan sonra yakınlıkları yüzünden bir adım geri çekildi. "Ihm, yani evet teşekkürler ben içecek alayım."