17. bölüm

72 5 2
                                    

“Saraylarda süremem, şu dağlarda sürdüğümu. Bin cihana değişmem şu öksüz Türklüğümü.”

{Alıntı}

SINIR ÖTESİ


Yoğun bir barut, kan, ceset içinde kalan bir ülke. Ve o ülkede yaşam mücadelesi veren insanlık.

Nefes nefese kalan Pusat Uras  kulak çınlamasını kulak ardı ederek yoğun duman, toz, çığlıkların arasında kaldı düştüğü yerden ayağa kalktı dengesini sağlamakta zorlandı biryere tutunma ihtiyacı duydu. Başını kaldırdı etraf cehennem gibi bombanın sıçradığı yerlerden alevler yükseliyor. Birileri Pusat Uras'a çarparak önünden kaçtı gitti. Çığlıklarlar mı kulak tırmalıyıcı yoksa çınlama mı sesin yoğunluğundan acı ile yüzünü buruşturup elleri ile kulağını kapattı.

Alnından  şakaklarına bir sıcaklık süzüldü. Görmesi bulanıklaştı normalde bayılması an meselsi ama inatla ayakta duruyor. Tam düşecekken birisi kolundan  tuttu yüzünü çevirdi kim olduğunu görmek için ama göremedi bişeyler dedi ama anlayamadı tek anladığı cümle icerisin de "Yolun sonun da, ölüm kaçınılmaz Türk askeri" dediğini duydu. Ve sonra alnına bir silah dayadı, yüzüne doğru yaklaştı o kişi "Ne diyor siz Türkler" dedi düşünüyor gibi yaptı, "Ha! Son duanı et tanrıya Türk askeri" dedi. Alayla kafasını yere eğdi Pusat Uras, dudakları iki yana kıvrıldı mırıldanarak "Sana verdiğim sözü ilk aydan mı bozacaktım ay ışığım?" Diye mırıldandı ağzının içinden.
silah patladı ve kanlar gökyüzüne fışkırdı...

SONDAN 8 SAAT ÖNCE

Herkese tek tek baktı Pusat Uras elleri arkasında birleştirmiş, dik başlılıkla baktı silah arkadaşlarına hepsi de birbirinden cesur yürekliler birin de bile korku endişe  yoktu.

Çenesini dik tuttu "Bir hevadır, hevestir dünya, kimsenin eşit olmadığı bir dünya burası, amaç Adalet dağıtmak değildir. Adalet öldü.
Adelet Hz. Ömer'in öldüğü gün öldü.
Şimdilerde adelet güçlünün elinde bizim ki güçlüye karşı direnç başkaldırıdır. Gücün yettiği nispette zayıfa kalkan olmaktır. Ölen çocuğun, gencin, yaşlının, kadının. Yüzyıllardır akmakta olan kana tampon olmaktır biizm ki. Şimdi var mısınız yaraya merhem olmaya" diye sordu her zorlu savaşın öncesinde Pusat Uras hepsinden tek tek sözlü beyan alıyor gelmek istediklerine dair kimsenin yükünü omzunda taşımak istemiyor inançsızca ve istemsizce yapılan her şey yenilgiye mahkumdur. Diye düşünüyor.

Bekledi tek bir itiraz yada kararsızlık evine göndermek için, baktı yeniden hepsinin suratına "Konuş asker!" Diye bağırdı hepsinden tek cevap "Ölümüne beraberiz!" Diye net, yalın bir dille bağırdılar. içi rahatladı çünkü bir kişinin eksikliği bin kişinin kaybı demek.

Memnuniyetle ve gururla kafasını salladı Tim'in hepsinin gözlerinde parıldayan bir onur geçti hepsinin de mutluluk duyduğu şeylerden biri komutanları  tarafından gurur onur takdiri almak. Pusat Uras öyle bir kişiliğe sahip ki birini takdir etmesi onaylaması zordur. Zor bir otoritesi vardır. Yıllardır beraberler fakat nadiren övgü almışlardır. Bu onun karakteri.

"Gidelim" dedi az ileride çalışır vaziyette olan helikoptere doğru bindiler tek tek hepsinin binmesi ile helikopter havalandı


SONDAN 6 SAAT ÖNCE

Helikopter havada iken kapılarını açtı ve sırası ile
Önce İshak atladı bir müddet sonra paraşütü açıldı ardından Umay ters yürüyerek kendini boşluğa attı. Sonra Yusuf parende atarak atladı. Serkan biraz uzaklaştı ve koşarak atladı. Göktuğ kardeşinin yanağından makas alıp, atlarken eli ile öpücük atıp atladı Pusat Uras "Cins" diye mırıldandı
Etka elleri cebinde boşluğa adım atarak atladı. Ali havalı bir atlayış yapacakken Asaf arkasından itti "He dayı oğlu he" dedi ardından da selam vererek o atladı. Pusat Uras ise ters takla atarak atladı havadayken yüzünü helikopteri süren arkadaşına çevirip, selam verip paraşütünü açtı.

Düşler Kapanı Where stories live. Discover now