Tatilden döndükten sonra herkes gündelik işlerine odaklanırken günler geçip gitmiş ve nihayetinde Asi'nin mezuniyet partisi gelip çatmıştı. İki gün öncesinde sevgilisiyle birlikte kendi mezuniyet partisine katılan Çağla ise daha deneyimli olduğunu söyleyerek Asi'ye hazırlanması konusunda yardımcı olabilmek için ısrarcı olmuştu ve kızı uzun ikna çabaları sonucunda da en sonunda pes ettirmişti. Şimdi Asi, Çağla tarafından makyajı ve saçı yapılmış bir şekilde elbisesini giydikten sonra, Çağla'nın tezahüratları eşliğinde gülerek kendi etrafında bir tur atıyordu.
"Harika görünüyorsun Asiiii!" dedi Çağla ondan daha fazla heveslenmiş bir tavırla ellerini çırparak. Mavi gözleri ışıl ışıl parlıyor ve kocaman sırıtarak Asi'yi süzüyordu. "Çok güzel oldun. Partidekilerin dibi düşecek sana."
"Herkesin dibi yerinde kalsın mümkünse." demişti Asi arkadaşının bu yorumu karşısında kendi fikrini dile getirerek. "Keyifli ve olaysız bir gece istiyorum. Kimse bana bulaşmazsa eğer sevinirim."
"Bu güzellikle o dediğin biraz zor kuşum. Ama sen bilirsin tabi."
"Neyse." demişti Asi arkadaşına gülümseyerek. "Hangi takıları takıyorum?"
"Bunları tabi ki." demişti Çağla anında arkadaşı için seçtiği tek sıra, su yolu, parıltılı takıları işaret ederken. Yaman ve Rüya'nın mezuniyet hediyesiydi bu su yolu takım Asi'ye. "Çok zarif duracak elbisenle birlikte."
Asi arkadaşının da yardımıyla beraber takılarını da takmış ve hemen sonrasında gümüş rengi, parlak çantasını eline almıştı. İşte şimdi tam olarak hazırdı. Gidecekleri mekan boğazın kıyısında bir etkinlik alanıydı. Kapalı kısmı da olmasına rağmen açık kısmı tercih edilmiş ve parti için özenle hazırlanmıştı. Çağla bu nedenle arkadaşını bol bol fotoğraf çekilmesi için bin defa tembihlemiş ve iki kız o konuşurken birlikte merdivenlerden inmişti.
"Yaman Abi arıyor." diye bildirdi Asi elindeki çalan telefonu cevaplamadan hemen önce. Ardından aramayı yanıtlayarak kulağına götürmüştü telefonu hızlıca. "Efendim Yaman Abi?"
"Kavalyeniz olarak hazır ve nazırım Asi Hanım. Henüz yarım saatimiz daha var gerçi ama bahçede sizi bekliyorum. Çünkü fotoğraf çekilecek. Bilginize."
"Tamamdır." demişti Asi onun bu görev adamı tavırlarına gülerek. "Hemen geliyorum Yaman Bey."
"Pekala. Görüşürüz o halde."
"Görüşürüz."
Asi gülümseyerek telefonu kapattıktan sonra Çağla ona meraklı bir ifadeyle bakınca açıklama yapma gereği hissetmişti.
"Yaman Abi hazırmış. Bahçede beni bekliyor."
"Ben önden çıkıyorum o halde." dedi Çağla dış kapıya doğru yönelirken. "Sen de ayakkabılarını giy ve gel kuşum."
Asi ona cevap vermek yerine kafasını aşağı yukarı sallayarak kızı onayladı ve ardından Çağla dışarı çıkarken elbisesiyle aynı renk olan ayakkabılarını giydi. Hemen sonrasında ise aynada kendisini son bir kez kolaçan etmiş ve sıkıntılı bir durum görmediğine emin olduktan sonra da dışarıya çıkmıştı. Çıkar çıkmaz da evinin bahçesinde onu bekleyen kalabalığı gördü. Yaman'ın yanı sıra, Rüya, Ece, Feride ve Neslihan da bahçede durmuş onu bekliyordu. Asi onları gördüğünde kocaman gülümseyerek bakmıştı bu tatlı aileye. Onun gülümsemesiyle beraber coşkulu bir almış kopmuştu hemen sonrasında.
"Bu ne güzellik böyle!" dedi Rüya kocaman gülümseyerek kızı süzdüğü sırada. Asi de bu arada yavaş adımlarla onlara doğru yaklaşıyordu. "Gözlerim kamaştı Asi."