2

388 28 24
                                    

12 Şubat 2003

"Dur, dur fazla bastırma." dedi Kerem yüzünü buruşturarak. Ayak bileğini ovan Adem'e sitem edercesine konuşurken Adem göz devirdi. Sınıflar arası halı saha maçında ayak bileğini burkmuştu Kerem.

"Salak çocuk, ne vardı dikkatli oynasan?" diye sordu sinirle. Onun o halini gördüğünde içi gitmişti.

"Ne yapayım çiçeğim ya, oldu artık." dedi Kerem. Adem baş parmağını bastırdığında Kerem'in acı dolu inlemesi boş sokakta duyuldu. "N'apıyo'n be manyak!" diye bağırdı.

"Çiçeğim deme bana." dedi Adem, Kerem'in ayak bileğini hafifçe ovarken.

Kerem, "Niye? Çiçek gibisin işte." dediğinde göz devirdi Adem.

"Birileri duyar, yanlış anlar." dedi Adem.

"Biz iki yakın arkadaşız, nesini yanlış anlayacaklar?" diye sordu Kerem banka uzunlamasına yatarken. Bir bacağı Adem'in kucağındayken, bir bacağı ise bankın sırtlığına atmıştı.

"İyi geliyor mu?" diye sordu Adem bileği ovmaya devam ederken.

Kerem, "Öpersen daha iyi gelir." dediğinde Adem gözlerini büyülterek Kerem'e baktı.

"Senin kıllı bacağını ne diye öpeyim manyak." dedi Adem sinirle.

"Abartma be, alt tarafı öpücük." dedi Kerem sırıtarak. Adem ona aldırmadan ovmaya devam etti.

"Boş konuşma civciv." dedi Adem.

"Boş değildi ama neyse." dedi Kerem kollarını başının altına koyarak gözlerini kapattı ve kendisini Adem'e bıraktı.

Adem onu kırıp kırmadığını düşündü. Kerem sürekli olarak Adem'e yanaşan biriydi, bu hareketleri Adem'e arkadaşça gelsede uzaktan bakan biri yanlış anlayabilirdi.

Bu hareketleri Adem'i etkiliyordu. Sürekli olarak çiçeğim diye hitap etmesi her ne kadar sinirlerini bozsada aynı zamanda hoşuna da gidiyordu. Kerem ne zaman Adem'in ismini söylese tuhafına giderdi, o zaman çiçeğim diye seslenmesini dilerdi.

Kerem'e baktığında kaşları çatıldı. Uyuyor muydu o?

Adem, Kerem'in bacağındaki ince sarı tüylerden bir, iki tanesini kopardığında Kerem yerinden fırladı.

"N'apıyorsun piç!" diye bağırdı.

"Uyuma gerizekalı." dedi Adem.

"Aklımı aldın, öyle acı mı olur Allah için ya?" diye konuştu.

Adem derin bir nefes alıp Kerem'in bacağını yavaşça yere bıraktı ve ayaklandı. Kerem ona anlamsız bakışlarını atarken Adem, "Geç oldu, hadi eve gidelim." dediğinde Kerem ayağa kalktı.

Ama Kerem bileğinin acısını tahmin edemeyerek acıyla tıslayıp Adem'in üstüne doğru düştü. Kerem kollarını Adem'in boynunu sararken ikisininde hiç beklemediği bir şey olmuştu.

Dudakları birbirlerine sürtmüştü.

İkisi öylece dudakları birleşik dururken, ikisinin gözleri sonuna kadar açık dururken ilk çekilen Adem oldu ve geriye doğru adımladı.

"Ben..." diye başladı Adem ama devamını getiremedi.

Sıradan olan öpücük Adem için bir hiç gibi gelebilirdi ama hiç hissetmediği duygular tek bir öpücükle açığa çıkınca hiçte bir hiç gibi gelmemişti. Bunu beklemeyen Adem boğazını temizledi.

"Ben eve gitsem iyi olur." deyip arkasını döndü ve yürümeye başladı ama aklına hareket dahi edemeyen, bileği burkulmuş olan Kerem geldiğinde arkasını döndü.

Gözünden yaşlar akan Kerem'le karşılaştığında kalbi sızladı. Çenesi titreyen Kerem burnu çekti.

"Neden ağlıyorsun?" diye sordu Adem ona doğru yaklaşıp.

B-bilmiyorum." diye kekeledi Kerem.

" Adem iki eliyle saçlarını geriye doğru taradı sıkıntılı bir şekilde. Kerem'i ilk kez böyle aciz görüyordu. "Sanırım beni bırakıp gitmenden korktum." dedi Kerem gözlerini kıpıştırıp.

"Seni asla bırakmam..." dedi Adem. Kerem gülümsemeye çalışarak Adem'e sarıldı.

Adem, Kerem sıcak kolları arasında hemen mayışmıştı, işte böylede bir etkisi vardı...

000

28 Nisan 2022

"Her şey aslında böyle başladı diyebilirim." dedi Adem kızına bakıp. Çiçek zar zor ağlamasını durdurabilmişti. Babasının anlatmaya başladığı hikayeye henüz kendisini tam olarak veremiyordu.

"Eşcinsel misin?" diye sordu Çiçek.

"Aslında tam olarak bilmiyorum. O yaşıma kadar ne kızlardan ne de erkeklerden etkilenmiştim, ta ki o öpücüğe kadar." dedi Adem.

"Sanki o öpücük bir anahtardı ve kalbimin Kerem'e ait olan kilitli kısmını açmıştı." dediğinde kutunun içinden bir fotoğraf aldı.

Adem, Kerem'in sırtına binmiş, ikiside genişçe gülümsüyordu.

Adem'in görüşü bulanıklaştığında yutkundu. Güzel günlerdi, diye düşündü.

"Annem biliyor muydu?" diye sordu Çiçek çaresizce.

Adem kızına bakıp başını aşağı yukarı salladı. Çiçek şaşkınlıkla babasına baktı.

"Annem sana aşıktı." dedi Çiçek.

"Hayır değildi, ama birbirimize çok değer verdik." dedi Adem. "Senden bunları sakladığım için çok özür dilerim Çiçek'im."

"Bana Çiçek'im deme lütfen." dediğinde Adem bakışlarını kaçırdı aniden. "Bir başkası sana çiçeğim diyorken lütfen bana öyle deme." dedi yutkunarak.

Adem'in bütün vücudu kaskatı kesilirken derin bir nefes aldı, daha doğrusu alamadı. Gözlerini yumup soluklanmaya çalıştı.

"Özür dilerim." dedi fısıltıyla çıkan sesiyle. "Çok özür dilerim." deyip kızına sarıldı.

Çiçek, babasının ağladığını hissettiğinde yutkundu. Koskoca adam ona sarılarak ağlıyordu şimdi de.

"Ben berbat bir babayım." dedi Adem. Çiçek ondan hızla ayrılıp babasının yüzüne baktı.

"Hayır, sen görüp görebileceğim en harika babasın." dedi babasının göz yaşlarını silerek. "Sırf bir erkeğe aşıksın diye seni silip atacak değilim." dediğinde kızına baktı. Onu yıllarca tek başına büyütmüştü. Hem ana hem baba olmuştu. "Gerçi hala aşık mısın bilmiyorum."

Bunu Adem'de bilmiyordu. Uzun yıllardır görmemişti. En son bir kaç ay önce rüyasında görmüştü o kadar.

"Bilmem." dedi Adem burnunu çekerek.

"Sen hikayenin geri kalanını anlatsana." dediğinde Adem şaşırdı.

"Devamını mı?"

"Evet, merak ettim." dediğinde Adem gülümser gibi oldu.

"Tamam, ama önce ikimize kahve yapayım."

Geçmiş Ve Gelecek - bxb ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin