Bölüm 6

746 58 15
                                    

Kai pişmandı, Sehun mutlu. Bu aşktan acı değil mutluluk kalmıştı Sehun a. Tamam çok acılar çekmişti. Bebeği olmasa ölmeyi bile deneyebilirdi belki de. Ama Min onun içindeki patlamaya hazır bütün volkanları, konfetiye çevirmiş, kaybolan babası yerine appasını mutlu etme görevini devralmıştı.
Nefes alsa yeter!! Bu öylesine birşey için değil Sehun için, oğluna duyduğu sevginin tanımıydı. Onu defalarca kez uyurken, oyun oynarken, konuşurken hayran hayran izlemişti. Mutluydu. Kai ona bu aşktan onu bıraktığı için mutluydu. Aşka olan inancı Kai ile birlikte yok olmuştu, ama oğluna duyduğu aşk bu bambaşkaydı. Defalarca kez kendini Kai ye teşekkür ederken bulmuştu. Ne ironik. Seni terkeden adama hayatına girdiği için teşekkür etmek.
Kai ortadan kaybolunca onu aramış ama kimseye söyleyemediği bebeği yüzünden zorlanmıştı. Karnı belli olmaya başlayacağı ve mide bulantısı arttığı zaman Çin den Kris i çağırmış ve gazeteyi ona teslim edip bir süre ortadan kaybolmuştu. Gitmeden önce Chan ve Baek onu baygınlık geçirdiği bir zaman doktora götürüp bebekten haberdar olmuşlardı. Sehun onlara bu sırrı saklamalarını, bebeği kendisine saklamak istediğini, Kai nin ailesinin onu elinden almasını istemediğini söylemişti. Bu sayede Kris bile bebeği öğrenmedi ve Suho ve diğerleri. Sehun ailesiyle yurtdışına gitmiş başka bir isimle Min i doğurmuş. Chanyeol ve Baek in izniyle onu onların çocuğu olarak kaydettirmişti. Chanyeol ve Baek yurtdışına bebeği görmeye gelince prosedürleri halletmişlerdi. "PARK MIN" olmuştu ufaklık ama kimse onu öyle bilmedi. "OH MIN" dedi herkes onun için. OH SEHUN un oğlu OH MIN... Sehun sa minimum bir mutluluk istemişti kendi adını bile hatırlamayı unuttuğu bu dönemde hayattan !!!
MINimum mutluluk=Min
Adını bu yüzden Min koymuştu oğlunun. Mutluluğunun kaynağı olan küçücük, buruş buruş, miniminicik bir yaramaz. Ailesi ve Min ile biraz daha kalıp, onu annesine teslim edip geri döndü. Daha sonra yanına getirtecekti oğlunu.
Önce gazeteyi toparlamaya başlamalıydı. Gittiği zaman bambaşka biriydi. Şimdi bambaşka. Havaalanından iner inmez ilk nefesi Kai ile olan anılarını aklına getirmişti bile yeniden. Sanki unutabilmiş gibi. Sonra gazetedeki elemanlara Suho, Chan ve Baek hariç yeni işler bulmuş. Geriye kalan birkaç kişiyi daha bırakmıştı. Sonra Xiumin, Chen ve Tao yu işe almış ertesi gün başlamasını söylemişti. İş saatinden sonra Kris in oteline gidip ona herşeyi anlatmış ve biraz daha kalıp Min gelince dönmesini söylemişti. İşleri uzaktan takip ettiği için Kris e ihtiyacı da vardı. Ertesi gün işyerine gidip herşeyi halletmiş ve bambaşka biri olmuş, herkese duvar örmüştü. Ve aradan uzun zaman geçmiş Min gelmiş Kris onu görüp Çin e dönmüştü.
Sehun kimseye belli etmeden annesi ve yardımcı bir kadın sayesinde bebeğini büyütüyordu. Babası da Sehun a destek oluyordu. Oğlu için sağlıklı yemekler ve mamalar yapmayı öğrenmiş, bebek nasıl bakılır nasıl tutulur herşeyi ezberlemişti. Yalnız kaldığı zamanlar ise onu ilk kucağına aldığı zaman Kai ye ne kadar muhtaç olduğunu ne kadar yanında olmasını istediğini düşünmüştü, her gece ağlayarak kimsenin haberi olmadan. Sonra Kai gibi annesi ve babası yalnız bıraktı onu sonra bakıcı kadın...
Min hariç herkes gidiyordu hayatından, daha da soğudu kalbi insanlara karşı. Güvensizleşti. Ama bu güvensizlik ve şüphecilik gazeteyi daha da büyütmesine yaradı. Min i yaz kış devam eden bir okula yazdırdı. Babasının manevî oğullarından biri sayesinde kimliği gizli kaldı ve oğlunu gizlemeye devam etti. Ve onu her gün arka kapıdan almaya. Gazetesi pazar tamamen kapalı olurdu çoğu gazetede olmayan farkla herkes tatil yapardı o gün hemde herkes. Bu sayede çalışanları da, kendi de ailesiyle vakit geçirebiliyordu.

Günümüz

Sehun ofis yerine toplantı odasına geçip çocukları beklemeye başladı. Kai de bişeyler öğrenebilmek için odadaydı Sehun gelmesi gerektiğini söylemişti. Sessizce Sehun elindeki dosyayla ilgilenirken Kai onun yüzünü inceliyordu. Pişmandı yaşattığı acılar için, Sehun un onu arkasında bırakıp hayatına öylece devam edeceğini düşündüğü için. Sehun kendine yeni bir sevgili bulup bir aileye sahip olabilirdi. Ama yalnızdı o da yıllardır Kai gibi. Bu umutla gelmişti zaten yeniden ona.
"Jongin hey?""Jongin?" "Jongin?" dedi son üç kez daha ve "N-Ne ?" dedi Jongin sonunda Sehun un ona çağırdığını duyarak. "Sana çağırıyordum kaç kere aramıza dön artık" dedi Sehun ve Kai diğerlerinin çoktan geldiğini gördü. "Bunlar Xiumin, Chen ve Tao. Senden ve benden küçükler. Onları pek göremezsin haber peşindedirler. Ve beyler bu Jongin. Baek hamile olduğu için onun yerine bize yardımcı olacak. Selamlayın birbirinizi" dedi Sehun. Ve herkes tanışınca Kai den herkese kahve getirmesini istedi. Kai kahveleri getirince asıl meseleye döndü. "Evet beyler geçen haftaki haber gibi bu hafta da yeni bir olay patlatmamız lazım. Neler var?" dedi. "Patron aslında bir haber duyduk polisten ve birkaç muhpirden ama onun tehlikeli olduğunu düşünüp yerine başka bir haber peşine düştük" dedi Chen. "Evet patron o haberin yerine bu hafta uyuşturucu kullanan zengin iş adamları, sporcular ve mankenler gibi çoğu insanı öğrenip, onlara stok sağlayan kişileri takip ettik. İş ilerleyince polisten de yardım alıp araştırma yaptık." dedi Xiumin. "Ve yakında baskın yapacaklar, biz de kimseyi ifşa etmeden sadece suçlularla ilgili bir haber hazırlamayı düşündük. Herşey hazır sadece siz tamam derseniz haberi yaparız. Haber sadece bizim" diye bitirdi Tao.
"Diğer haber ne?"
Sehun bu kadar olayın ardından bunu sormuştu. "Ş-Şey efendim onu yapmasak?" dedi en küçükleri Xiumin. "Evet efendim bu biraz tehlikeli bulduğumuz haber çok iyi" dedi Chen. "Size haber ne diye sordum rica etmedim şimdi haberi söyler misiniz ben mi söyleteyim" dedi Sehun ve devam etti "Chanyeol burada olsaydı keşke. Korkak değil en azından" diye bitirdi. "Organ mafyası. Haber bununla ilgili biz korkak değiliz Chanyeol hyung dan bile cesu-mmmppp" diyebildi Tao, Xiumin ağzını kapatamadan. Sonra diğerlerine döndü Sehun ve "Siz ikiniz bahsettiğiniz haberi patlatın bu hafta. Ve Tao sen şu haberi anlat bana bakalım. Haftaya da bu haberi yapacağız Chanyeol ve ben hallederiz" dedi. Tao ona bütün haberi anlatırken Kai sadece Sehun u izledi. "Nasıl güzel yönetiyor ufaklıkları, nasıl cesur gözüküyor, benim küçük korkağım" dedi dudağının kenarındaki kıvrılmaya. "Ama bu haberi yapmak gerçekten tehlikeliyse bende orada olmalıyım, uslanmaz bir yaramazsın Sehun ve ben artık seni korumak için burada olacağım" dedi Kai.
Toplantı bitmiş ve herkes çıkmıştı odadan. Kai gün içinde işyerinde yeni birileriyle tanışmıştı. Sehun u gün içinde pek görmedi sadece bir iki kere hariç. Bir de onu tek başına yemek yerken görmüş yanına gitmeye cesaret edememişti. Zaten Sehun yemekhane sessizleşince daha yemeden masadan kalkmıştı. Kai onu öyle görünce masadan kalktı ve gazeteden çıkıp bir pastahane ye girip onun için yiyecek kek kurabiye paketletti. Sonra da Sehun ofiste değilken gizlice onu masasına bıraktı.
"Neden yemeden kalktı? Yemeği mi beğenmedi? Neden beğenmesin sevdiği yemekler var ve lezzetliydi. Niye o gelince susuyor herkes peki? Aptal Kai cevabı kendin verip sormaya devam ediyorsun. Herkes ondan kaçınıyor ve onu görünce susuyor. Rahatsız oluyor olmalı. Bunun için bir çözüm bulmam gerek" dedi.
Sehun ofise gelince masasındaki kurabiyeleri görmüş Amy ye sormuş ve bilmediğini öğrenince elinde poşetle kalmıştı. Ama biraz açtı ve bunlar çok lezzetli duruyordu. "Kim getirirse getirsin, off cidden leziz duruyor!" deyip Amy yi aradı "Amy sıcak bir kahve alabilir miyim? Ya da dur hayır hayır soğuk evet soğuk olsun. Meyve suyu olur" demişti kahve ile olan deneyimi aklına gelince. Sadece kahve değil aklına Jongin de gelince "Acaba o mu getirdi, olabilir mi? Eehh neden getirsin bee!! Ya aptal aptal konuşuyorsun Sehun, kendine gel ne dedik onu düşünmek yok. Yok olmasına yokta, adam niye bana öyle bakıp duruyor. Kovsam mı ki? Toplantı odasında ellerim titredi resmen. Sesim düzgün çıkmıştır umarım. Ne oluyor bana, hey sen kalp misin nesin, dur durduğun yerde. Evet midemin gürültüsü senin sesini bastırıyor, böyle devam midem aferin sana. Birazdan bu kurabiyelerle ödüllendiricem seni" dedi Sehun sonra kendine bi baktı. "Min appasını bu hâlde görse eminim yanakları kızarana kadar gülerdi. Neyse başkası görmeden kendime gelmeliyim" dedi. Sonra da Amy nin getirdiği meyve suyu ile kurabiye ve kekleri yiyip karnını doyurdu. Bir an önce akşam olmalı ve Min i görmeliydi. Sehun parfüm kullanmıyordu nadir zamanlar hariç. Min in kokusunu daha fazla hissedebilmek için. Bütün zamanı zaten onu özleyerek geçiyordu. Sonra akşam olmasını beklemekten vazgeçip çıkmaya karar verdi. Min i de okuldan erken alsa birlikte vakit geçirebilirdi. "Amy ben eve gidiyorum. Önce arka taraftaki bankada biraz işim var. Önemli bişey olursa arayın oradaysam dönerim. Daha önemli bişey olursa da haber verin. Herneyse anladın sen" dedi. "Evet efendim herhangi bir durumda size ulaşırız iyi günler" dedi Amy patronuna. Ve masasında dizi izleme işine geri döndü.
Sehun gazeteden çıkarken Kai yine peşindeydi. Müdürlerden birine işi olduğunu söyleyip izin almıştı. Sehun bankaya girince o da girdi ve köşeye saklandı. Sehun, Min in geleceği için birşeyler yapma amacıyla gelmişti. Ona birşey olursa diye reşit olana kadar her ay belli bir miktar ödenmesi için bir hesap açmaya karar vermişti. Sadece birkaç imza işi kalmıştı, onu halledip Min i okulundan alacaktı. Bankanın üst katında işi bitince hesaba yüklü bir miktar yatırıp herşeyi halletti ve alt kata geldi. Tam kapıdan çıkacağı zaman üst kattan gelen gürültülerle beraber, kafasına dayanan silah hem onu hem de Kai yi korkutmaya yetmişti. Ve o an ikisi de gözlerindeki korkuyla birbirlerine kilitlenmişti.
"Herkes sessizce sağ tarafa geçsin. Üst kattan gelenlerde hemen sağ tarafa!!" dedi soyguncu ve Kai nin geldiğinden beri şüphelendiği adam. Güvenlik görevlisi çoktan diğer iki adam tarafından etkisiz hâle getirilmişti. Sonra adam silahını tekrar Sehun a çevirdi ve tekrar bağırdı "Anlamadınız galiba
BU BİR SOYGUNDUR ELLER YUKARI!!!"

6.bolum sonu

BİLİNMEZ // SEKAİ ~ KAİHUNWhere stories live. Discover now