8.BÖLÜM

170 16 3
                                    

Teneffüs zili çaldı herkes yavaş yavaş dışarıya çıktı.

Ümit ''Hadi bizde çıkıp biraz oynayalım.'' Dedi üzüntümü geçirmek istiyordu. Öylede oldu çıktım arkadaşlarımla oynamaya başladım. Hemen hepsi benimle ilgileniyordu arkadaşlarımın. Bu durum beni çok mutlu ediyordu. Her şeyi unutuyordum, onlarla olduğum zaman. Okulun ilk günü öyle geçti, tabi Kâinatı bir türlü aklımdan çıkaramamıştım. Okuldan çıktığımda babamın beni beklediğini gördüm. Koşarak kucağına atladım. 

''Hoppala, evet küçük adam nasıl geçti bakalım okulun ilk günü.''

 ''Çok güzeldi baba arkadaşlarımla falan çok eğlendik, öğretmenimiz de çok iyi bize fıkralar anlattı çok güldük beden dersi yaptı resim çizdik çok güzeldi sabırsızlanıyorum yarın olsun hemen okula gelmek istiyorum.''

 ''Bak bu güzel haber işte bende sana okul servisi ayarladım. Seni sabah evden alacak okula bırakacak, sonra tekrar eve getirecek. Yani serviste bile arkadaşlarınla olacaksın.'' 

''Ama senin bırakıp alman daha güzel oluyordu baba!'' 

''Güzel oluyor da oğlum benimde artık çalışmam gerekiyor.''

 ''Tamam, öyle yapalım o zaman babacım.'' Dedim babamın yanağıma güzel bir öpücüğünden sonra eve yolculuk başladı. Ben yolda giderken ''Baba o kız hala aklımda.'' 

''Oğlum bir bakarsın belki yine gelir, sende gider tanışırsın. Hem kardeşi vardı sanki yanında onu buldun mu? Belki o söyler hangi okulda olduğunu falan.''

Babam çok güzel düşünmüştü ama ben kardeşinin simasını bile hatırlamıyordum. Sadece kâinata bakmıştım çünkü. ''Of baba ya of''  

 ''Sakin ol oğlum yaşın kaç daha görürsün elbet sabır et.'' Dedi. Babam çok anlayışlı biriydi o yaşta sevgi benim neyime ki ama o bir şey demiyordu. Çünkü babaannemin dediğine göre babamda da aynı benim gibiymiş küçükken. Daha sonra eve geldik bu defa zile babam bastı biliyordu ki ben yine parmağımı kaldırmayacağım. Babaannem kapıyı açınca hemen kucağına atladım. O da tebessümle beni kucağına aldı

''Aslan oğlumun ilk günü nasıl geçti bakalım.'' Dedi bende hemen anlatmaya başladım tabi. Babaannem hayranlıkla beni dinliyordu.Babaannem beni dinler iken yer yer tüm kokumu içine çekerek öpüyordu yer yer de hadi canım diyerek şaşkınlık belirtilerini gözler önüne seriyordu. Tüm günü anlattıktan sonra ''Hadi bakalım ellerini yüzünü yıka ve sofraya oturalım.'' Dedi babaannem  bu defa  babamda beninle beraber geldi. ''Sen beni ispiyonlamadan ben ellerimi yıkasam iyi olur''dedi babam gülümseyerek. Babama bakarak gülümsedim ve beraber elimizi yıkayıp sofraya oturduk ve keyifle yemeğimizi yedik...! 


Miraç, Hasan amcanın onu hiç sıkılmadan dinlemesinden öyle hoşnuttu ki Hasan amcayı öyle gördükçe daha da anlatma isteği buluyordu kendinde. Hasan amca ilk halinden ödün vermemişti oturma şekli bile aynıydı. Heyecanla, merakla, sonunun nasıl olduğunu bekliyordu. Konuşmaya müdahale etmiyor, Miraç ne zaman bir şey sorarsa o zaman cevap veriyordu Hasan amca. Gece yavaştan sırasını aydınlığa bırakıyordu. Ama onlar için bir şey değişmiyordu hele Hasan amca için hiç değişmiyordu çünkü Hasan amcaya her zaman geceydi. O, zamana takılmıyor gündüzü duyduklarıyla gündüz kabul ediyor, geceyi duyduklarıyla. Yaşanılası bir dünya değil böyle bir dünya ama Allah herkese aynı dünyayı farklı şekillerde yaşamalarını şükre tabi olmalarını istiyor.
Birkaç dakikalık duraksamadan sonra Miraç kaldığı yerden devam etti.



BEN SENİ SESSİZ SEVDİMWhere stories live. Discover now