(7) Kork Benden

561 101 29
                                    

Kendimi çok kötü hissetmiştim. Sanki kalbim camdanmışta alıp duvara atmışlar gibiydi. Bir insanın kalbini kırmıştım ve onu ağlatmıştım ama bu benim kalbimi de onun ki kadar acıtmıştı.

Kendimi düştüğün boşluktan kurtarmaya çalıştım. Demir'le birbirimize baktık aynı anda Selen'in arkasından koştuk. Selen ağlayarak merdivenlerden iniyordu.

"Hira istersen ben tek gidiyim."dedi Demir.

"Sen bilirsin ben daha sonra konuşurum."dedim. Ses tonum ağlamaklı çıkmıştı. Demir bınu niye anlatmıştı. Yapmamalıydı ben böyle bir şey söylemesini istememiştim.

Demir koşup Selen'in kolundan tuttu.

~ ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

"Bak Selen sadece bir yanlış anlaşılmayı düzeltmek içindi. Çok üzgünüm. Seni çok ama çok kırdım. Bunu bilerek yapmadım özür dilerim. Çok özür dilerim."dedi Demir. Sesi gerçekten üzgün çıkıyordu.

"Neden beni bu hale getirdin. Ben sana gerçekten güvendim. Bunu tek sen biliyorun. Çünkü ben sadece sana güvenebiliyorum. Hayatımda sadece sen varsın."dedi gözlerinin yaşları yanaklarımdan akıyordu.

"Bak çok özür dilerim ama bir yanlış anlaşılmayı düzeltmek için bunu yapmam gerek gibi hissettim. Sonuçlarının böyle olacağını tahmin edemedim bir hata yaptım beni affet. Beni lütfen affet."dedi. Sesi affet derken giderek kısıldı.

"Sarılır mısın."dedi Selen.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Selen'le Demir konuşmaya başladılar. Onların kolidorun sonunda ben ise merdivendeydim. İstemsizce merdivene oturdum. Selen'i çok kırmıştım. Sonuçta Demir bana açıklama yapmak için söylemişti. Eğer konuşmasına izin vermeseydim bunlar olmazdı.

Demir Selen'e sarılıyordu. Barışmış olmalılardı. Buna sevinmiştim. Affetmiş olmasına sevinmiştim. Kim olursa olsun bunu yapmaya hakkımız yoktu. Bir insanı kırmaya hakkımız yoktu.

Bana doğru yürüdüklerini fark ettim. Ben de ayağa kalkıp onlara doğru yürüdüm. Yaklaşınca durup Selen'e baktım.

"Selen çok özür dilerim. Çok yanlıştı yaptığımız. Ben seni asla kırmak istemem. Çok ama çok özür dilerim."dedim. Sesim üzgündü.

"Önemi değil. Anlık bir sinir boşalmasıydı benimki sadece. Kızgın değilim size. Yani kızamam da. Demir anlattı nedenini. Sadece bir anda ağlamak geldi içimden. Bunu ne kadar saklayabilirim ki değil mi. Bu benim gerçeğim."dedi ve bana sarıldı. Demek Selen bile duygusal ve iyi kalpli olabiliyordu. Bu güzel bir şeydi. Değişmesi veya aslında o sandığım Selen olmaması güzeldi.

O arada Derin'le Batın da yanıza geldi.

"Neredeydiniz meraktan öldük."dedi Derin biraz telaşlı biraz da kızgın bir tonla.

"Aynen okulda bakmadığımız yer kalmadı."diye onayladı Batın Derin'i

"Buradaydık konuşuyorduk. Görmemişsiniz."diyerek durumu toparlamaya çalıştım ama ne kadar toparladım bilemiyorum.

Hep beraber sınıfa çıktık. Selen'de bu sefer o yılışık tavrını sergilemedi. Daha çok Demir'in peşinden koşmak yerine. Derin ve benimle konuştu. Bir aydır konuştuğumdan daha fazla iletişimdeydik. 1 saat önceki Selen'le şimdikinin arasında çok fark vardı.

Ardından derse girdik teneffüslerde Selen yanımıza gelip bizimle takıldı. Çok sevecen ve tatlıydı. Sohbet edip, bizimle konuşmaya çalışıyordu. Ondan nefret etmemizi sağlayan hareketlerini yapmak yerine onu sevdiren hareketler yapıyordu. Bir kaç ders böyle geçti.

Din Dan Don!! (Tamamlandı)Where stories live. Discover now