(32) Soru

205 37 7
                                    

"Affedildin prenses."

Kelimeleri ve aramızda mesafenin can alıcı azlığı kalbimi şu an yerinden çıkarabilirdi.

Demir'e karşı hissettiğim tüm duygular şu an doruktaydı. İlk defa bu kadar değişik duygularım vardı. İlk defa bir çift göz hayatım olabilecek değerdeydi.

Sanırım ben çok kötü aşık olmuştum. Hayatım boyunca ilk defa bir şeyden bu kadar korkuyordum. Aşkım kendime saklayamayacağım kadar büyüktü ve eğer duygularım tek taraflıysa ben bu kalbimin esirini kendime saklamak zorunda kalacaktım.

Gözleri hala gözlerimin içindeyken istemsiz bir şekilde yutkudum. Gözlerimi onunkilerden çekemiyordum. Nedense korkmuş göründüğümü hissediyordum.

İlk önce birazcık geriye çekildim. Sonra oda benim hariketimden etkilenip geriye çekildi. İstemsizce ağızımdan bir kaç kelime çıktı. "Teşekkür ederim." Biliyorum denilebilecek en saçma şeyi demiş bulunmaktayım. Dediklerim karşısında sadece biraz gülümsedi.

Ben de zorlayarak bir kaç kelime daha söyledim. "Tamam o zaman ben gidiyim. Yarın görüşürüz."dedim. Benden sonra buruk bir gülümseme ardından o da görüşürüz dedi.

Yavaş adımlarla arabadan çıktım. Evet her şeyi berbat etmekte üstüme yoktu. Ben onun bana dair her çekim gücünden mutluluk duyarken sanki onun yakınlığımdan rahatsız gibi davranmıştım. Şu an ölmek istiyordum. Her şey mahvolmuştu. Her şeyi mahfetmiştim.

Demir onun yaklaşmasından hoşnut olmadığımı sanmıştı. Zaten geriye çekilmezsem ne olacaktı ki. Yani yakınlık kalbime hakim olamamı sağlardı. Belki o zaman istemsiz her şeyi söyleyebilirdim. Şimdi hiçbir şey söylemeden mahvoldum...

Ben sadece korktum. Sadece korktum. Ama o benim ondan rahatsız olduğumu sandı. Her şeyi toparlamam gerekiyordu.

Yavaş adımlarla eve geldim ve girdim. Annem ve babam uyumuşlardı diye düşündüm. Direk odama çıkmak şu an en çok istediğim şeylerden biriydi.

Sibel abla kapıyı açtıktan sonra annemlerin yattığını söyledi.

Gerçekten sevinmiştim. Tamam dedikten sonra hızlı adımlarla odama çıktım. Üzerimi değiştirdikten sonra kendimi yatağın üzerine attım. Gerçekten sadece uyumak istiyordum. Hiçbir şey düşünmden sadece uyumak.

****

İğrenç bir pazartesiye iğrenç duygularla iğrenç bir şekilde uyandım.

Dünü unutmak mümkün değildi. Beynimi rahatlatmak için bir duş aldım. Kıyatferlerimi giydikten sonra çantamı elime alıp aşağı indim.

Annemler kahvaltı masasındalardı ben de günaydın diyerek masaya oturdum. Gerçekten sıkıcı sessiz bir kahvaltı devam ederken babamın sesiyle gözümü tabağımdan aldım. "Dün eğlendiniz mi? Nasıl geçti?"dedi gayet normal bir şekilde.

"İyidi babacım. Arkadaşım da çok sevindi."dedim gülümseyerek. Yalan hayatıma yavaş adımlarla giriyordu. Dün tam anlamıyla bir faciaydı.

Kahvaltıdan sonra isteksiz adımlarla arabaya bindim ve okula gittim.

Direk kapıda Derin yanıma geldi.

"Günaydınn. Nasılsınız Hira hanım bana anlatmanız gereken şeyler var gibi duruyor."dedi imalı bir şekilde. Dün arabada konuştuklarımızı sorduğunu daha net ifade edemezdi. Deli doluydu ama harika bir arkadaştı Derin.

"Ne gibi şeyler."dedim onu alt etmek isteyerek ama kelimelerin altlarındaki umutsuzluk ses tonumdan belliydi.

"Malesef bu laf kalabalığı merak kat sayımı arttırıyor. O zaman lafa direk giriyorum. Dün Selen'in gelmesine hepimiz sinirlendik. Gecemiz mahvoldu. Sonrasında da sen Demir'le aynı arabada yolculuk ettin. Yani ne oldu?"dedi hızlı kelimelerle.

Din Dan Don!! (Tamamlandı)Where stories live. Discover now