Yorumlarınıza dönemediğim için çok üzgünüm, şöyle geniş bir vakit bulduğumda hepsini cevaplamaya çalışacağım. Çok teşekkür ederim hepsi için :) Multimedyaya göz atmayı unutmayın ve keyifli okumalar!
Ertesi gün hayatında belki de ilk kez –en azından ilk cep telefonuna sahip olduğundan beri ilk kez- alarmla değil, kendiliğinden uyandı Taha. Bu o kadar beklenmedik bir şeydi ki önce alarmı erteleyip uyumaya devam ettiğini ve okula geç kaldığını sandı; ama saate bakınca altıyı beş geçtiğini görüp rahatladı.
Bunlar Taha'ya çok şaşırtıcı gelebilirdi; ancak erkenci olmasının nedenini gayet iyi bildiğinden sorgulamıyordu bile.
Daha önce yeni günü heyecanla karşılamasını sağlayacak bir amacı olduğunu hissetmemişti hiç. Şimdiyse bir amacı vardı. Okula gidip Sıla'yı görmek... Sıla'nın elini tekrar tutmak... Ve dün akşam hissettiği o müthiş şeyleri yeniden hissetmek...
Düşüncelerinin dudaklarında bir gülümsemeye dönüştüğünün ve heyecanının hareketlerine yansıdığının pek farkında olmadan şahsi banyosuna gidip duşa girdi. Duşta ıslık çalarak şarkı bile söyledi. Uzun zamandır bu kadar keyifli bir ruh haline bürünmemişti. Kendini daha önce bu kadar enerjik hissettiğini de hatırlamıyordu.
Duştan çıkıp giyindikten sonra ıslık çalmaya devam ederek telefonunu eline aldı. Ekran dokunuşuyla aydınlandığında gözlerine inanamadı. Tam otuz beş arama ve yirmi küsur mesaj vardı.
Bu da ne böyle, diye düşündü arama kayıtlarına girerken. Hangi takıntılı manyak bu kadar çağrı ve mesaj atardı ki?
Ekranı aşağı doğru kaydırdı. Alara. Harun. Alara. Harun. Selim. Selim. Alara. Harun. Ve otuz beşi aramanın listesi bir örüntü şeklinde böyle uzayıp gidiyordu. Birkaç saniye ekrana baktıktan sonra bunun kendisini hiç şaşırtmadığına karar verdi. Eh, sonuçta arkadaşlarının takıntılı manyaklar olduğunu her zaman biliyordu. Bu sadece minicik bir kanıttı.
Mesajlara girip ekranı bir kez daha aşağı kaydırdı ve ilk mesajı buldu. Alara'dandı. Dün akşam gönderilmişti. Yüzünü buruşturup mesajı açtı.
Gönderen: Alara
Sıla'yla işler nasıl gidiyor? Mesaj at.
Meraktan ölüyoruz Taha. Cidden.
Bütün gün senin elfçe ve uzaylı başlıkları hakkında mızıldanmalarını dinledikten, çivi yazısından farksız o berbat el yazısını çevirdikten ve bütün akşam bizi arayıp durduktan sonra her şeyi öğrenmeye hakkım var. Bu yüzden lanet parmaklarınla iki üç tuşa basmaya üşenme ve bana hemen mesaj at!!
Gönderen: Harun
Gerçekten merak ettik seni kanka.
Gönderen: Selim
Knk bzi arsn ii olr sna sylm grkn bişi vr
Selim'in gönderdiği rastgele yan yana getirilmiş harflerden oluşuyormuş gibi görünen mesaja birkaç saniye boş boş baktı; ama ne demek istediğini bir türlü anlamayınca sıradaki mesaja geçti.
Gönderen: Alara
Telefonuna niye cevap vermiyorsun sen ya? Ölüyoruz burada meraktan. Anlamıyor musun? Ö-LÜ-YO-RUZ!
Gönderen: Harun
Alara kafayı yedi kanka. En kısa sürede bizi ara ya da bir mesaj falan at. Bir de Alara'nın son attığı mesajları dikkate alma
Gönderen: Alara
Attığım mesajları dikkate al!!! Gerçekten de telefonunu hemen açmazsan oraya gelip_
YOU ARE READING
Mavi Kulübeli Çocuk
Teen FictionBazen bir şeyleri gerçekten görebilmek için ambalajın altındakini ya da belki ötesindekini görmek gerekir. Zaten en güzel şeyler hep en garip ambalajlarla gelmez mi önümüze? *Önemli Not*: Bu hikaye, üç kısa hikayeden oluşmasını planladığım Bilimkur...