Koruyucu meleğimmiş, hadi oradan!

1K 70 0
                                    

Popomun üstünde feci bir ağrım varmış gibi rahatsızca yerimde kıpırdandım. Sanki yüksek bir yerlerden düşmüş gibiydim. Başımda kazan gibiydi zaten. Mayhoşluk vardı üzerimde. Yuvalarında fellik fellik oynaşan gözlerimi açmamı sağlayan ses ise tanımadığım birine aitti. Gözlerimi eskiden kalma çocuksu alışkanlıkla yumalarken esnememe engel olamadım. Henüz ayılamadığımı düşünüyordum. Çünkü ben en son odada, kendime ayrılmış olan yatakta uyuyordum. Ama şu an bir arabanın içindeydim. Yanımda da yabancı bir adam vardı. O öküz gibi yiyen müstakbel nişanlım değil de, bu...bu tanımadığım adam vardı! 

Uzandığım koltukta gerilirken zihnimi toparlamaya çalıştım. Yeniden gözlerimi yumup açtığımda her şeyin benim hüsnükuruntumdan ibaret olacağını düşünmüştüm ama öyle olmadı. Adam hâlâ olduğu yerde duruyordu. Dehşet ötesi bir ifadeyle ona bakarken buldum kendimi. Öyle güzel gülüyordu ki, insanın istese de kızası gelmiyordu.

'' Ne uykucu çıktın sen de ha,'' diyen adam bildiğin sırıtıyordu. Yan gözle bakarken fark etmiş bulunuyordum ki gözleri inanılmaz güzeldi. Öyle bir enerjisi vardı ki kendinizi bu akıma kaptırırken bulabiliyordunuz. Ama dili için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Çünkü fazlasıyla ukala!

'' Sen de kimsin be ? Yanımda ne arıyorsun ? Ben neredeyim ? Neler oluyor böyle ?'' Hemen ardından üzerime bakındım. Nişanda giyindiğim özel tasarım elbisem hâlâ üzerimdeydi. Hafızamı geriye sarmaya çabalamam sonuç vermeyince merakla yanımdaki adama baktım. Bu sefer ciddileşmiş gibiydi. Biraz da söylediklerime alınmış...

'' Sen, sana yardım eden kişilere karşı hep böyle kaba mısındır ? ''

'' Herkese olmasa da tanımadığım insanlara karşı böyleyim! Laf kalabalığı yapmayı bırak da kim olduğunu söyle bana ? ''

'' Koruyucu Meleğinim.''

Kahkaha attım anında. Bir de benimle kafa buluyordu adam.

'' Çok güzel ya! Bir senin makara yapmadığın kalmıştı zaten.''

'' Makara ? '' demişti kelimeye yabancılık çeken bir ifadeyle. Beni de sinir etmişti haliyle.

'' Sen komple şakasın ha! Her neyse. Şimdi bir de oturup buna kafa patlatamam. Zaten derdim başımdan aşkın, canım sıkkın, bir de seninle uğraşamam. Sen en iyisi mi şu arabayı durdur müsait bir yerde...''

'' Bunu yapamam,'' dedi. Benim aksime gayet rahat ve genişti!

'' Nedenmiş o ? '' dedim kızgın görünmeye çabalayarak. Adamın insanüstü tipi beni bir hayli zorluyordu. Normal şartlarda yerimde başka bir genç kız olsa adama bildiğin maraton yarışçıları misali koşardı. Ama işte ben o bildiğiniz kızlardan değildim. 

'' Çünkü bunu sen istedin!''

İşte bunu beklemiyordum. Ne yani, ona beni kaçırmasını mı söylemiştim ? Sonra da arabaya atmasını ? Kesinlikle içkiyi fazla kaçırmış olmalıydım. Bu olanların başka izahı yoktu.

'' Yalancı! Fırsatçı! Sana neden inanayım ha ? Ben tanımadığım bir adamdan niye beni kaçırmasını isteyeyim ? Manyak mıyım ben ? ''

Hayatımda görüp görebileceğim en iyi dudaklara sahip olduğunu söylemiş miydim size ? Hayır mı ? O zaman emin olun ki kızlar, bu adamın dudakları on numara beş yıldızdı. Kiraz gibi kıpkırmızı. Benimkilerden utandım vallahi! Keşke bu adam kafamı kurcalayacak derecede kusursuz olmasaydı.

'' Orasını bilemem. Ben sadece bana verilen görevi yerine getiriyorum. Bu işten senin kadar bende memnun değilim. ''

En sonunda adamı sinirlendirmeyi başarmıştım. Ama dikkatim beklenmedik çıkışından ziyade söylediklerindeydi. Ne görevinden bahsediyordu bu adam ? O görevin benimle ilgisi neydi ? Azıcık olan aklımı da kaçırtacaktı bana!

Koruyucu Meleğim-TAMAMLANDIWhere stories live. Discover now