Karmakarışık

689 51 5
                                    

Bugün tam bir hafta olmuştu. İlk günlerdeki fevriliğimi de, korkaklığımı da bir kenara atmıştım. Şimdi bu durum bana son derece eğlenceli geliyordu. Demir'i de yakından tanımaya çalışıyordum. Tabii bu tanıma aşaması ancak arabamızın içinde mümkün olabiliyordu.

'' Demir,'' dedim yerimde kıvranırken.

'' Ne oldu Nehir ? ''

'' Ya, ben bir şey diyeceğim ama çekiniyorum. ''

'' Hadi ama. Sen ki liste ile beni oluşturan kızsın, söyleyeceğinden mi çekiniyorsun şimdi ? ''

'' Pislik yapmasana oğlum!'' dedim atar yapan ergenler gibi.

Bu halime gülmeye devam edince de kolunu cimcirdim.

'' Bu kadınların ata sporudur! Aklında bulunsun. Bir dahakine elim adresini şaşırabilir, yanlış yerlerini cimcirebilir...''

Demir'in bundan ne kadar çok korktuğunu anlatamam size. O kadar sevimli ki suratı şu an. Onu...onu...

'' Sen yine beni mi dinliyorsun Demir ? ''

Islık öttüren adamın bu kez bacağına şaplattım.

'' Off! Bu acıdı ama Nehir!''

'' Kapat şu ayarlarını sen de o zaman! İç sesimle beni rahat bırak. Senin yüzünden kendimle olan iletişimimi de kopardım!''

'' Tamam, tamam kapayacağım. Ama çok merak ediyorum; beni böyle sevimli bulduğun anlarda ne yapmak istiyorsun ? ''

'' Kutuplara fırlatmak istiyorum Demircim.''

'' Niye ki ? ''

'' Kardeşlerin orada ya. ''

'' Hangi kardeşlerim ? '' diye sorma gafletinde bulundu safım benim

'' AYI canım. AYI !'' dedim gülerek.

Alınmış gibi dudak bükünce kıyamadım.

'' Hemen asma şu yüzünü ya. Şimdi sana kendimi affettirmek için kendi kendimi cezalandıracağım. Ağzıma acılı bir şeyler süreceğim. ''

'' Nasıl olacakmış bu ? ''

'' Sen şu arabanı Adana'ya hele bir indir. Ben sana bunun nasıl olacağını uygulamalı göstereceğim.''

'' Nehir, yine aklından neler geçiyor ? ''

'' Güzel şeyler,'' dedim sırıtarak. İçimden devam etmedim yine beni dinler diye...

******

Hemen çarşıdaki mekanlardan birine girdik. Karnım epey acıkmıştı. Bu yüzden listede ne var ne yoksa söyledim. Cebimde beş kuruş param yoktu; ancak koruyucu meleğim vardı.

'' Yemek yedikten sonra hemen tüymemiz lazım. Beş kuruşum yok çünkü.''

'' Bu yaptığın doğru değil!'' diyerek karşı çıktı Demir. Kaşlarını da çatmıştı. Hiç tasvip etmiyordu yaptığımı. Ben de meraklı değildim ama açtım da, ne yapabilirim ? Etrafıma bakındım. Pek fazla kimse yoktu. Bir biz, bir de mekanın sahibi vardı işte. Kendi kendime konuştuğumu sanmasınlar diye geçen hafta son paramla aldığım uyduruktan cep telefonumu çıkardım ve kulaklığımı takıp konuşmaya başladım. Halbuki karşımda duran Demir'le iletişim kuruyordum.

'' Buna mecburum. Açlıktan öleceğim yoksa.''

'' Hırsızlık bu yaptığın Nehir!''

'' Peki, ne yapmamı önerirsin ? ''

'' Bilmiyorum,'' dedi bön bön bakarken.

'' Bak o zaman şöyle yapalım, ben bir iş bakayım. Kazandığım ilk parayı da sahibine getireyim. Yani, ben getirmem tabi de, sen benim adıma ödersin. Nasıl fikir ? ''

Koruyucu Meleğim-TAMAMLANDIWhere stories live. Discover now