-MP- BEDEL

4.8K 306 14
                                    

ŞARKIYI SÖYLEDİĞİM YERDE DİNLERSENİZ DAHA İYİ OLUR :)

Hatırladığım kadarıyla bu diriltmenin bir bedeli vardı. Acaba bu bedel ne olacak diye kendimi paralıyordum. John beni çok sıkı sarmıştı. Hareket edemiyordum. John'a baktım halinden memnundu.

"- John çok sıkıyorsun, nefes alamıyorum!"

"- Kusura bakma ama ölünce seni çok özlediğimi fark ettim."

"- Anladım. Ama bu kadar çok sıkmana gerek yok canımı acıtıyorsun."

"- Affedersin hayatım."

Hep beraber eve girdik John elindeki tabakları masaya taşıyordu. Masaya tabakları koydu mutfağa tekrar gitti. Pür dikkat onu izliyordum. Bunu fark etmiş olacak ki gülüp bana doğru kaçamak bakışlar attı. Bende ona gülümsedim. Elindekileri masaya koydu ve koşarak üstüme atladı. Kaçmaya çalışırken bileklerimden tuttu ve koltuğa sırt üstü yatırdı.

"- Çok mu yakışıklıyım ? Gözlerini benden alamıyorsun da ?"

"- Hem tatlı, hem de yakışıklı olmayı çok iyi başarıyorsun."

"- Biliyorum."

"- Gülerek. Egoya Bak ya!"

Bana doğru yaklaştı ve sertçe dudağımı öpmeye başladı yavaş yavaş dudaklarımdan boynuma indi. Bir anda içim ürperdi.

"- Bu kadar yeter bence, burada aile var sonuçta gençler."

Broth gülüyor Carl'da sırıtarak bize bakıyordu. John eline yastığı aldı ve Carl'a fırlattı. Carl'ın refleksleri sayesinde eğildi yastıktan kaçmayı başardı. Ama Emma için aynı şeyi söyleyemeyeceğim yastık Emma'ya çarptı. Emma'nın elindeki köfte tabağı havaya fırladı ve Emma'nın kafasına düştü. Emma sinirle bizim olduğumuz tarafa baktı.

"- Kim attı onu bana !"

Hepimiz parmağımızla John'u gösterdik. John olduğu yerden fırladı ve merdivenlerden çıkarak. Odasına girdi ve kapıyı kilitledi. Ben, Carl, Broth gülme krizlerine girdik. Gülmekten yanaklarım al al olmuştu ve karnım ağrımıştı. Yemek'de olmadığına göre mısır patlatıp film izleyelim dedik ve öylede yaptık. Filmi seçtik macera filmleri çok güzel oluyor ama sonu ilk defa kötü biten bir macera filmi gördüm.Saat bayağı geç olmuştu. Koltuk'dan kalktım. Odama doğru gidiyordum. John'un odasından sesler geliyordu. Odanın kapı deliğinden içeri baktım. John içerde birisi ile konuşuyordu. Bir dakika konuştuğu kişi.Bir KIZ!

Kapıyı sinirle hızlıca açtım. Bu okul'un ilk günü beni tehdit eden kız. Burada ne arıyordu!

"- Vay be! John anlatma anlayacağımı anladım ben!"

Yavaş yavaş gözlerim dolmaya başlamıştı. John bana yaklaştı:

"- Bleinna yanlış anladın."

MELEZ PRENSESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin