-MP- Kurdum Bana Hükmediyor!

4.2K 269 5
                                    

(Önceki Bölümden Hatırlatma.)

Austin çoktan bir vampirin kafasını parçalamıştı. Bende vampirlere saldırmak istedim tam bir vampirin üstüne atlıyordum ki. Nefes alamamaya başladım ve hareket edemiyordum. Bir anda havaya kalktım. Sanki birisi bana büyü gibi bir şey yapıyordu. Kendimi yorgun hissetmeye başladım. Birden yine gözlerim kapandı ve yine o siyahlık!

****************************

Bu siyahlıktan artık nefret etmeye başlamıştım. Her yer yine kapkaranlık ama bu sefer bir değişiklik vardı. Vücudumun her tarafında yaralar vardı ve kanıyordu ne kadar durdurmaya çalışsam'da durmuyordu. Yine o sarı ışık belirdi onun önüne doğru yavaş yavaş yürüdüm. Tam önüne geldiğimde yere dizlerimin üstünde çömeldim ve başımı göğe kaldırarak istemsiz bir şekilde kükremeye başladım. Ve hala istemsizce kurda dönüşüp sarı ışığa atladım. Işığa atlar atlamaz gözlerim açıldı. Tüm vampirleri yara yara bir yere gidiyordum.Birden kafamın içinde bir ses belirdi ses biraz kalındı ama Austin'in sesine çok benziyordu. Ama sanki ses ağlamaklı bir şekilde söyleniyordu.

"- Bleinna sen bu değilsin. Lütfen sevgilim kendine gel seni saraya doğru çekmeye çalışıyorlar."

Bu sesi duyunca kendimi yere bıraktım ve olduğum yerde çömeldim. Elimi yüzüme kapattım. İnsan formuna tekrar geri döndüm. Olduğum yerde ellerim yüzümde ağlıyordum. Birisi koşarak yanıma geldi ve kucağına alarak beni vampirlerin ortasından kaçırıyordu. Kaçmaya çalıştım ama beni taşıyan John'du. John bana baktı korka korka.

"- Senin bu kurdunu videoya çekip sana göstermek lazım lan. Ne psikopat bir kurdun var sanki içinde sen yokmuş gibi davranıyorsun."

"- Zaten ben değilim."

"- Nasıl zaten ben değilim? "

"- Buradan bir gidelim. Anlatacağım zaten pek iyi bir durumda değiliz farkındaysan? "

"- Tamam. Bizim eve gidiyoruz. Emma'yı aldı zaten Carl ve Broth."

"- Tamam. Çok özledim Emma'yı."

John beni yere bıraktı kurda dönüştü. Sırtına atladım resmen sanki atın üstünde gibi hissediyordum kendimi gülümsedim. John bana baktı.

"- Çok komik herhalde ilk defa mı bir kurda biniyorsun." Dedi gülerek.

Sırıtarak John'a baktım.

"- Evet ilk defa biniyorum."

Konuşarak evin önüne geldik. John insan formuna tekrar dönüştü. İçeri girdik. Broth ve Carl yerde elleri kolları bağlı tam koltuğun orada Sam'i gördük.

"- Küçük kız kardeşim erkek arkadaş bulmuş. Aman ne güzel!"

"- Sam kafan mı güzel? O benim erkek arkadaşım değil normal arkadaş! Ama seninle şuan bunu tartışmayacağım. Emma'yı hemen bırak!"

"- Ne yapacaksın? Benimi döveceksiniz." Dedi sırıtarak.

John sinirinden Sam'i parçalayacaktı. Kalbi saatli bomba gibi atıyordu. Birden John kurda dönüştü.

"- Evet ucube,senin kafanı kopartıcam."

John, Sam'in üzerine atladı. Sam onu üstünden atmayı başardı bende Carl ve Broth'un ellerini ayaklarını çözdüm. Emma'yı alıp oradan götürdüm. Emma'yı tuvalete götürdüm. Kapıyı kapattım. Hangi akla hizmet yaptım bilmiyorum ama güvenli olur diye düşündüm. Aşağı indim. Broth ve Carl Sam'in ellerinden tutmuşlar. John art arda Sam'e pençeler atıyordu. Onları durdurdum. Sam zaten acıdan bayılmıştı. Ev desen zaten batmıştı. John mutfaktan bir ip getirdi. Üstüne sarı bir toz serpti. İpe elim değince yanmaya başladı.

"- Dikkatli ol Bleinna bu mine çiçeği zarar verebilir."

Hemen banyoya koştum. Emma yerde oturmuş bana bakıyordu ağzını açtı tam konuşacaktı ki sözünü kestim hemen ellerimi sabunlayarak yıkadım ama geçmedi. Ellerim yanıyordu direk vampir hızımla aşağıya indim buzluktan buz aldım ve ellerime koydum. Az da olsa rahatladım.

Emma yanıma geldi hep beraber oturduk. Emma ona olanları anlatmaya başladı.

"- Yaa. Kendime geldiğimde mahzen gibi bir yerdeydim. Zaten her yer karanlıktı. Bir tek orayı aydınlatan mum ışığı gibi bir şey vardı. Yemek verdiler ama açlıktan kokusunu almadan yedim. Kurtboğan yedirdi şerefsizler. Nefes alamadan yere düştüm. Ondan sonrası zaten yok."

Bende aslında hiçbir şey hatırlamıyordum. John'a döndüm.

"- John bende hiçbir şey hatırlamıyorum. Savaş sırasında ne oldu bana?"

Broth söze atladı gülerek.

"- Kanka ne olacak yine manyak kurduna dönüştün. Vampirleri yara yara kaleye doğru gidiyordun. Sonra bir şey oldu. Olduğun yerde donup kaldın. Sonra zaten Emma'yı alıp eve getirdik. Sonra manyak kardeşin evi bastı. Olay bu yani."

"- Ben kurda dönüştüğüm zaman kendimi kontrol edemiyorum. Simsiyah bir yere düşüyorum. Sarı ışık geliyor çıkıyorum. Sonra kendimi insan formunda buluyorum. Bu nasıl bir şeydir yaa!"

Hepsi birden gülmeye başladılar. John bana döndü.

"- Daha kurdunu kontrol edemiyorsun. Ama o kurdu kontrol etmek zaten akıl kârı bir iş değil. Ama belli ki o seni kullanıyor buda iyi bir şey değil. Sana çok büyük zararlar verebilir. Bu yüzden ilk işimiz yarın sana kurdunu nasıl kontrol edeceğini göstermek."

Başımı onaylar anlamda salladım. Çok yorgun olduğumu söyleyerek odama çıktım. Kapımı kapattım. Üstümdekileri çıkarıp banyoya gidip yıkandım. Pijamalarımı giyip yorganı kafama çektim. Tam uykuya dalıyordum ki Austin'in kokusu burnuma geldi. Yorganı kafamdan kaldırdım. Pencereye oturmuş beni izleyen Austin'i karşımda görünce koşarak ona sarıldım. Artık vücudumdaki tüm hücrelerim onun kokusunu ezberlemişti. Oda bana sarıldı. Yatağa geçip beraber yattık. Ona sarılarak uyumak bana güven ve huzur veriyordu. O sırada bunları düşünürken saçlarımı öpüp kokluyordu beyfendi. Ona daha sıkı sarıldım ve sarılarak uyuya kaldık.

MELEZ PRENSESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin