♫♥ 5.5 ♥♫ +18

8K 382 12
                                    

#evdekal


+18






♠5.5

"Yasemin kokulu meleğim, ruhum, Defne'm... Ömrümün geri kalanının her bir anında ve diğer yaşamda yalnız seni seveceğime, yalnızca seni arzulayıp yalnızca sana tapacağıma, sadakatimin ve sevgimin yalnızca sana ve olursa çocuklarımıza karşı olacağına tüm benliğim, kanım ve adım üstüne yemin ediyorum sevgilim. Sana ihanet ettiğim gün kendime ihanet ettiğim gündür. Seni ne pahasına olursa olsun her şeye ve herkese karşın koruyacağım, aşkım."

Berkay'ın mavi-yeşil gözleri hafif bir ışıltıyla parlarken önce dudaklarımız kavuştu. Ardından sertliği hızlı bir şekilde tüm benliğimi doldurdu. Çığlığım ağzında tekrar kaybolurken sırtına sapladığım tırnaklarımı hissettiğim acıyla daha çok gömdüm.

Buğulanan gözlerimle Berkay'ın normale dönen gözlerine bakıyordum. Dudaklarını hafifçe çekti, bedeni hala kaskatıyken. Varlığını en derinlerimde hissettiğim sertliği hala varlığını koruyor ve ben nasıl ikiye ayrılmadığımı merak ediyordum. Fazla kıpırdanmamaya özen göstererek gözlerimi silip üzerlerine birer öpücük bıraktı. Eğilip alnını alnıma yasladı. Kesik nefeslerini işittim. Yüzü sinirlendiğinde olduğu gibi katı ve sertti. Buna karşın boğuk sesi yüz ifadesine tezattı. Öfkeleneceği bir şey yapmış olamazdım öyle değil mi?

Hayır, elbette bir şeyleri ters yapmış ve her şeyi batırmış olmalıydım. Ama Berkay'ın hoşgörülü olması gerekmez miydi? Sonuçta tecrübeli olan oydu. Tecrübeli... Tecrübesi batsın, pis zampara!

Oysa, dudaklarından çıkan sözlerle benim kendi kendime ürettiğim spekülasyonların alakası bile yoktu.

Yüz ifadesi sertti, ama sesi aşık bir adama ait gibi sevgi doluydu.

"Seni seviyorum, çiçek kokulu kadınım."

*

Berkay'ın zencefil ile limon karışımı kokusunu çekerken parmaklarım saçlarını okşuyordu. İkimiz de uyumamıştık. Berkay başını göğsüme koyup kollarını belime sararak yan yatmıştı. Düzenli aralıklarla alıp verdiği nefesler içimi gıdıklıyordu.

"Selene konusunu ne yapacaksın?"

Parmaklarım saçlarında durdu. Berkay bu konuyu neden durduk yere, hem de böylesine özel bir andan sonra açmıştı ki? Babam ya da o.. kadın mı konuşmuştu Berkay ile? O yüzden mi bu konu yine ısıtılıp önüme konmuştu? Hem de sevdiğim adam tarafından...

Ellerimi Berkay'ın üzerinden alıp geri çekilmeye yeltendiğimde Berkay tarafından engellenmiştim. İri bedeni bedenimi kapladığında ilk defa çıplaklığımız bana rahatsızlık verdi. "Ruhum..."

"Gitmek istiyorum." Sesim karalıydı. Gözlerinde pişmanlık kırıntısı aradım. Yoktu.

"Annen sadece seni korumaya çalışıyordu, tıpkı baban gibi!"

"Bırak beni, Berkay." Altında debelenirken ellerimi iki yana sabitleyip dudaklarıma kapandı. Ağzımı açmam için baskı yapan diline karşı koymakta zorlansam da ona boyun eğmeyecektim. Savaşçı bozuntusu! Bana baskı yapması hiçbir şeyi değiştirmeyecekti. Ağzımı açmayacağımı anladığında iki kolumu da başımın üstünde bir yerde birleştirip tek eliyle kavradı. Diğer eli mahrem bölgemde dolaşmaya başladığında dudaklarımdan kaçan inlemeyle ağzım aralanmış ve dili anında ağzıma girmiş dilimle raks etmeye başlamıştı. Ne ara olduğunu anlamadan dilimi onun ağzında bulmuştum. Hafifçe dişledikten sonra nefes almam için geri çekildi. Eli hala kadınlığımda dolaşırken elini malum bölgeden çekmesini söyleyecekken içime giren parmaklarıyla hafif bir çığlık attım.

SAVAŞÇI: Melez Okulu & SAVAŞÇI: Yeni Hayat |  ♡ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin