İş Mi Bulsak ?

214 12 1
                                    

Leyla ...

Off Leyla ! Önümde cevaplamaya korktuğum binlerce soru var. Kaçıp gitmek istiyorum bazen. Gidemiyorum da. Sen buradayken ben nefes bile alamıyorum ... Gidemiyorum işte.

---

Mecnun'un ağzından

Birisi yine AT gibi kapıyı açtı. Ya her duygusal yazı yazdığımda niye biri damacanalık yapıyor. Kim olduğuna bakmadan bağırıverdim "Hangi damacana içeri daldı yine !"

Babamın kızgınca baktığını gördüm "Çıkarayım mı kemeri ?"

"Hea ... Babaişko öyle şeyolmadı o aslında ben başkası zannettiysem demek ... Yoksa demem biliyon beni " kemeri yiyeceğim şimdi yemin ediyorum ya. Ama aslında iyi oluyor biliyor musun rahatlıyorum yani.

Nefes aldı "Neyse konuyu değiştirme. Sen neden gitmedin bakayım ? Sen gitmedin diye İsmail abin de gitmedi. " benden birşey mi saklıyordu ?

"Leyla ? Leyla gitti mi ?" Leyla gitmiştir. Öfisi de Kubilaya bırakmıştır. Leyla gider. Daha doğrusu Leylalar gider. Bende hayal kırıklıklarım ve Ferdi Tayfur kasetleriyle kalırım böyle.

Babam utançla cevap verdi "Gitti... "

Gülümsedim "Giderdi zaten. "

"Hadi sofraya gel. Dosto da acıktı seni mi bekliycez on saat ?"

"Geliyorum babuş. "

"Tamam hadi bekliyorum. " diyerek odadan çıktı. Tüm herşey çok garip geliyordu artık. İsmail abi aynıydı sadece. Yavuz abiyi Eylül terk ettiği için , şu kalın sesli kızla takılıyordu. Babam biraz daha kırgındı , yoksa aynıydı yani. Dedelere bakıyor , taksiye çıkıyordu. Sarı bıyık bile hapishaneden çıkmış hayatına devam ediyordu. Sedef ? Ya da Leyla ? O sürekli karşımda beliriyordu zaten karabaş. Bir an olsun gitmiyordu. Şirini hatırlamak istemesem bile her Sedefi gördüğümde yanında Şirin oluyordu. Pii nefret ettim yemin ediyorum.

---

"Baba biraz daha koysana şu pırasadan " pırasadan nefret eden ben , pırasaya düşmüştüm. Ben daha tabağımı uzatamadan top sakallı dede tabağını uzattı

"İskender koysana banada !" . Delireceğim ya. Dedelerin arasında delireceğim. Hiç ak sakallı dedemiz eksik olur mu ?

"Dur bakalım çakma , önce bana koysun biraz. " bu sırada Dosto da tabağı yiyordu. Tabağı mı yiyor cidden o ya ? ATların arasında kaldım.

İstemsizce bağırdım "Aç açına kalkıyorum hep bu masadan ben ya."

Dede asasını yere bırakarak cevap verdi "Sen gençsin evlat yemesen de olur.   " pırasa bitti ya. Tencerede pırasa bitti. Tencereyi bile yediler.

Ak sakallı dede sinsi bir gülümsemeyi yüzüne yerleştirerek pırasa dolu nefis tabağını bana uzattı "Yemek ister misin ? "

Gülümsedim. Vallahi bana verdi yemeğini ? İşte dede bu ya "Sakallarına kurban olayım dedem. Sakallarını öpeyim senin. "

Tam alacakken tabağını geri çekti "O zaman bu gece yatağında ben yatıyorum. Anlaştık mı ?"

"Ya ne pis adamlarsınız ! " pisler be. Allahın pisi be. Dedeler pırasasını afiyetle yerken bende ağzımın suyu aka aka onları izliyordum.

"Mecnun çok konuşmada git şu Hidayetle bi görüş. Leyla gittiğinden beri bitik halde çocuk. Ömer amcanın kafasında ağaç çıktığı için bakamıyor çocuğa. Sen git bi bakıver. "

Yok artık ! O pipete ben mi bakacaktım ! " Hayır ! Kesinlikle hayır ! Leyla gittiği için bende bitik haldeyim o hiç geliyor mu ?! "

---

Çok sıkıldım ya. Sıkılmaktan küplere bindim. O öyle mi kullanılıyordu ki ? . Sahilde dolaşırken pullu kırmızı takım elbisesiyle her zamanki gibi gemilere el sallayan İsmail abiyi gördüm.

"İsmail Abiii !"

Sağına döndü ve beni gördü "Hoooop !"

"Naaptın ?"

"Ney naptım ?"

"Naptın işte abi genel olarak !"

Elindeki gazeteyi gösterdi "İş arıyom Mecnun ! Sen naaptın ?!"

"Çok sıkıldım abi ya "

" Haa ? Duyamadım !"

"Sıkıldım diyorum abi sıkıldım !" Çok sıkıldım gerçekten .

"E üzüme düşelim !"

"Cık. "

"Sakız çiğneyelim !"

"Babam kızıyo evi kokutuyosunuz , üstüme siniyo diye !"

"Evlerin zillerine basıp kaçalım !"

"Ne ?"

"Evlerin diyorum zillerine basalım !"

"Çok gereksiz be abi !"

"Eee Mecnun sanada hiçbirşey beğendiremiyoruz ! Gel bari birlikte işe girelim !"

"Olur !" Artık sıkıntıdan iş bile yapabilirim o derece.

"İş bulmak benim işim Mecnuuun !"

Sende Mi Leyla ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin