Sende Mi Leyla ?

Çekirdek Çitleyek Mi Müdür ?

Leyla ...

Gelseydin keşke. Gelseydin de görseydin şu çaresizliğimi. Belki anlardın beni. Ama ben inanıyorum , bir gün geleceksin Leyla.

---

Pii ne uyumuşum be. Uyumalara doymadım. Uyudum da uyudum. Odama da dalmadı biri.

Yavaşça ayağa kalkarak esnedim. Kahvaltı etmek için aşağı inecekken kapı çalındı

"Babuş kapı çaldı !"

"Ellerim kirli Mecnun kalk da sen açıver ordan bağıracağına !" sabah sabah azarımı da yedim. İyi geldi ya. Valla.

Merdivenlerden aşağı inip kapıyı açtım. Görmeye korktuğum kişi önümdeydi. Ne yapacağımı bilemeden sadece anlamsızca yüzüne bakıyordum. Sessizliği bozdu

"Konuşmamız lazım. "

"Efendim Leyla ?" ben özlemiştim Leylayı. Her ne kadar kırgın olsamda özlemiştim. Özlerdim. İster istemez kalbim onu ilk gördüğümdeki gibi atıyordu.

"Ne oldu ?"

Yüzümü buruşturdum "Ne mi oldu ? Ne olmuş ki ?" babam ölmediğine göre ne olabilir ki.

"Bize diyorum . Ne oldu bize ?" asık suratıyla bana bakıyordu.

"Yok birşey Leyla. "

"Artık benden saklamandan bıktım Mecnun. Gözlerime bakamamandan bıktım !"

"Leyla bak , tamam birşey olduğu yok. "

"Kaç sen Mecnun. Sadece kaç "

Artık kızıyordum. " Ben mi kaçıyorum ya ! Ben mi kaçıyorum Leyla ! Dön bi bak etrafına artık. Birşey olduğu yok işte. Herşey aynı bizde. Sadece sen yarı yolda bırakıp kaçtın. Bende bekledim , bekledim , bekledim ... Ve geldin. Ne olmasını bekliyorsun ki ya ? Hayır yani ben seni mutlu edebilmek için ne yapmalıyım ? Yüzünü bir kere mutlu görmek için ne yapayım ben ? Bana bir kere gül ya. Bir kere. Başka birşey istemiyorum Leyla. Beni gör istiyorum. Herşeyi boşver , bana gel istiyorum. Terliklerinle gelsen bile olurdu ki ya. Elimden tut istiyorum. Kendin gitme. Bekle beni ya. Bir dur dinle. Derdim ne benim anla. Ama yeter artık Leyla. Yeter. Canım acıyor biliyor musun ? Canım yanıyor artık. Ben sıkıldım bu durumdan. Bir gün bir bakıyorum Leyla şirketi satmış. Bir gün bir bakıyorum Leyla Hidayet ölmesin diye onunlaymış. Bir gün bir bakıyorum Leyla beni beklemeden gitmiş. Anlat bunu ! Anlat ! Ben dinlerim. Ben beklerim. Ama sen anlat. Sadece bu. Birşey olduğu yok !"

Leyla ağlamaya başlamıştı. Ben onun bir göz yaşına dünyayı yakardım. Ama o an susuyordum. Susmam gerekti.

"Tamam Mecnun. Ben anladım. Ama unutma ben hepsini sadece seni sevdiğim için yaptım. Sadece bunun için. Sen elini tutmadığımı zannederken , ben elini tutabilmek için savaşıyordum. Savaştım. Savaşacağım da. Çünkü ben her savaş meydanında seni severim. Belki anlarsın diye söylüyorum. Belki ... Neyse ya. Hoşçakal. " hızla arkasını dönüp gitti.

---

(Bir saat sonra)

Çok sıkıldım ya. Ne yapsam ki ? Sahile mi gitsem acaba. Üşeniyom ki. Düşüncelere dalmışken kapı çaldı. Öff bu kapı da çalmalara doyamadı ya. Hayır yani kim geliyor ki bu kadar. Aşağı indim ve kapıyı açtım. Allahım Leylalara karıştım. 2. Bir Leyla vakası yaşıyordum şu an. Ya da Sedef. Utangaç bir şekilde elindeki fincanı gösterdi

"Şey , muhtar anneannem bir fincan ... Iıı şey bir fincan ne istemişti ? Şey ya işte bir fincan masa. " yüzü kıpkırmızı olmuştu.

Ne oluyo buna ya. Tek kaşımı kaldırdım "Neemiş ?"

Başını kaşıdı "Masa değil mantı dedim mantı. Mantı istiyor "

"Bir fincan mantı mı ? Dur bi sorıyım " mutfağa yönelirken bağırdı

"Tamam sor. Ya da sorma ! Sorma !" Sorıyım mı sormıyım mı anlamıyorum ki ! Geri döndüm ve elimi kapıya koydum

"Sedef ne diyorsun anlamıyorum , sorıyım mı sormıyım mı ?"

Utangaç gülüşünü yaptı. O ne gülüş öyle ya "Ya aslında ben birşey konuşmak için gelmiştim. "

"Buyur ?"

"Bak sakın yanlış anlama tamam mı. Yoksa senlik bi durum yok yani. Öyle kasılma. İşte Sedef hala beni seviyo havalarına falan girme. Sadece içimde tutamıyorum artık anneannemin gazı da var. "

Meraktan öleceğim ya. Bildiğin ölüyorum şu an. "Evet ? Ne olmuş ki ya. ?"

Saçını düzeltti ve kırmızı yanaklarıyla utangaç gülüşünü yaptı "Ben sadece ... Ben sadece seninle çekirdek çitlemeyi özledim. Yanlış anlama tamam mı. Çekirdek yani. "

Vayy kurnaz vaay. Birde çekirdek falan bahane söylüyo. Yok çekirdekmiş de yok özlemişte. "Ha. Tamam. "

"Ee ?"

"Ee'si çitleriz çekirdek ne olcak. "

Gözlerinde bir ışıltı belirdi "Ama yanlış anlama tamam mı ?"

"Yok ne anlıcam ya. Gerizekalıyım ya ben. Yanlış falan anlamam. Sonra yine oyunlar oyunlar. Önce umut verilip sonra oyun oynayıp , bırakıp gidilir. Alışkınım sıkıntı yapma yani müdür. "

Bir adım geri attı "Ne diyorsun ya sen ?"

"Ne mi diyorum ? Ne diyormuşum ki. Oyunlar diyorum , alışkınım. "

"Ben sana oyun falan oynamıyorum tamam mı ! Oynamadım da zaten ! Sen herşeyi kafanda büyütüyorsun . Olmadığından fazla gösteriyorsun ya. Çekirdek dedim çekirdek. Umut mu dedim ben ? Benim umudum falan yok zaten sana karşı tenten kafa. Ben kara bi balığım sadece. Senin o toz pembe hayal dünyana girmem merak etme. Çekirdek falan da çitlemeyelim. Sen devam et böyle muhtar. Devam et böyle " gözyaşını silerek bahçeden hızlıca çıktı.

Hay kafama çay dökiyim ben ya. Kıza patladım dimi ? Ya tüm sinirimi kıza yansıttım. Kız çekirdek çitleyelim dedi bende hayır demek yerine demediğimi bırakmadım. Hay kafama plazma tv kursunlar benim. Erdal abinin bıyıkları kafamda çıksın.

Ben nasıl gönlünü alacağım şimdi ?