Kratos ile birlikte yemek salonunda oturuyorduk. Hedefimiz belliydi , abim.
Ama henüz ortalarda görünmüyor. Tahminim Alastor ile bir konuşma gerçekleştirdiği yönünde.
Onun sinirlenmiş ve hatta kızgın bir boğayı andıracak surat ifadesini yerinde , zamanında görmek istesem de bu pek mümkün görünmüyordu.
Kratos yemek salonunun merkezindeki masayı seçmişti. Bende itiraz etmedim tabi.
İlgiler benim üzerimden çekildi. Kimse bana bakmıyor. Demek isterdim ancak yine herkesin gözü üzerimdeydi.
Öncelikle genel çoğunluğun sarışın olduğu güzellik yarışması çıkışlı kız tipleri. Her birinin gözü benim üzerindeyken ,bakışları bana hiç hoş mesajlar vermiyordu.
Kratos'a dönüp masanın üzerindeki elinin üzerine elimi koydum. Bakışlarını yemeğinden ayırıp bana döndü.
"Söylesene bu kadar kişinin gözü üzerimizdeyken nasıl yemeğini rahatça yiyebiliyorsun?"
"Basit." dedi. Çatalıyla ,gözü bizim üzerimizde olan bir kızı işaret etti.
"Ben yemeğime odaklanmazsam o kızın abuk sabuk düşünceleri zihnime doluşacak. Ya da-" dedi ve köşede oturan kumral yakışıklı çocuğu işaret etti. "Şununla kavga etme zahmetine giricem. Tahmin ediyorum ki bunu istemezsin. İnsanların aklını okuyabilmek uzun zamandır sahip olduğum bir yetenek ve milletin düşüncelerine dadanmamak için kendimi kontrol altında tutmayı da öğrendim."dedi.
Yemeğine dönmeden önce çatalıyla bacaklarımı da işaret ederek "Ayrıca etek giymek zorunda mıydın ?"diye sordu.
Etek giymek bir zorunluluk değildi. Ancak sadece şortlarla yaşam mücadelesi verecek bir kız değilim. Hem güzel bacaklarımı saklama zahmetine neden gireyim ki.
"Eteklerime laf istemiyorum." dedim. Sonra devam ettim. "Kıskanç bir abi yetiyor bence. Sende başlama."
"Abinle ortak düşüncelere sahip olduğumuz bir konu olması şaşırtıcı olsa da ,eğer benim gibi düşünceleri okuyabilseydin sende giydiğine pişman olurdun."demesiyle feministlik duygularım baş göstermeye çalışsa da sakin kalmayı başardım .
"Maden zihin okuyabiliyorsun erkekleri boş ver de ,bana beni öldürecek gibi bakan köşedeki kızın düşüncelerini söyle"
Söylediğim kızı bulması zor olmadı.
Liselerde popüler ve güzel ponpon bir kız hep vardır. Genel olarak tek takılmazlar ve çevrelerinde kendileri gibi kopyalarını taşırlar. Yüzleri değişik olsa da giyim ,makyaj ve saç modelleri hep aynıdır. Maşalı saçlar ,uçuk renkteki pembe bir ruj ve göğüs dekoltesinde nirvanaya ulaşmış sarışın kızlar..
Bu kızda onlardan biri olmalıydı. En azından ruhu ponpon kızdı.
Yemek salonuna adım attığım ilk dakikanın ilk saniyesinde ve hatta saniyesinde gözü hep benim üzerimdeydi.
Göz teması kurmaya çekinen biri olmadığım için ona karşılık vermekten kaçınmadım. Yalnız, kız o kadar delici bakışlar atıyordu ki. Beni gözleriyle küp küp doğradı. Daha sonra yağda pembeleşinceye kadar kızarttı. Ama fazla beceriksiz olduğundan yada hırsını alamadığından yaktı. Bana soğan muamelesi yapmaktan çekinmedi yani.
