5. Bölüm: Gökyüzünü kıskanan deniz

629 38 50
                                    

#NickelBack-How you remind me

Gözlerim hala aynı yerde takılıydı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gözlerim hala aynı yerde takılıydı. İçimde ufacık bir duygu kırıntısı aradım ama yoktu. Sadece rahatsız olmuştum işte. Belki de karşımdaki adamla yakın bulunmak istemediğim içindi. Kelebek yavaş adımlarla Atakan denen adamın kollarından sıyrıldı. "Neden geri döndün?" diye sordu. Atakan onun sorusunu görmezden gelerek oturma odasına geçti. Volkan, Atakan'ı gördüğünde omuzlarını rahatsız olmuşcasına dikleştirdi. Diğerlerinin de suratı asıktı. Sanırım bu adam pek sevilen bir tip değildi. Rahat bir pozisyonda koltuğa kurulup hiçbir şey olmamış gibi bizleri incelemeye başladı. Gözleri bende durduğunda "Sen yeni mi katıldın çeteye?" diye sordu. Onun yaptığını yapıp bende koltuğa kuruldum. Bu halimden rahatsız olmuşa benzemiyordu. İlk önce sinir bozucu bir şekilde sırıtmaya başladı ama birden ciddileşti. "Sen kim olduğunu sanıyorsun?" O, tıslayarak konuşmasına rağmen ben oldukça sakindim. "Mert Erginsoy?" dedim soru sorarcasına. Ardından da arkama iyice yaslanıp sinir bozucu bir şekilde gülümsedim. "Demek o sensin." Dedi. "Bak bu iyi. Demek baban olmadan da bir halta yarıyormuşsun."

"Atakan soruma cevap ver!" diye bağırdı Kelebek. Babamla bir sıkıntım olduğunu biliyordu. Benim en hassas noktalarımdan biriydi. "Neden geri döndün?"

"Döndüm işte! Ne zamandan beri hesap sorar oldun?" Kelebek ciddi ifadesini sürdürüyordu. Atakan'ın karşısındaki koltuğa geçti. "En son benim çeteye katılmamamı emretmiştiniz bana, hatırladınız mı Atakan Hazretleri? Daha sonra ben de sizi dinlemeyip katılmıştım. Siz de gururunuza yedirememiştiniz ve bağırıp çağırıp yurt dışına gitmiştiniz!" Atakan'ın gözlerinde bir ara pişmanlık gördüğüme emindim. "Acı çekiyordum tamam mı?!" dedi öfkeli ama hüzünlü bir sesle. "Aptal saptal bir intikam hırsı yüzünden kendini tehlikeye atıyorsun! "

"Bunun gerekli olduğunu biliyordun Atakan. Senin aptal dediğin konu benim tüm hayatımı kararttı. Bunu en iyi sen biliyorsun. Sen gittiğinde neler yaşadım haberin var mı? Bir tek seninle dertleşiyordum ve en gerekli anda sen gitmiştin."

"İstemedim."

"Ama gittin ve ben sanki günlüğünü kaybetmiş küçük bir kız çocuğu olarak kaldım ortada. O kadar yalnızdım." Bahsettikleri konunun ne olduğunu anlamamıştım ama görünüşe göre Atakan, Kelebek'in önem verdiği biriydi. "Özür dilerim." Dedi Atakan. Geldiğinden beri ilk defa kibardı. Sinmiş gibiydi bir köşeye ama güçlüydü de. Kelebek ona cevap vermeden kalktı ve gitti. Onun arkasından ben de çıktım. Merdivenlerden hızlıca çıktı ve odasına girdi. Tam kapıyı açacakken biraz sakinleşmesi gerektiğini düşündüm. Belki bir kahve onu kendine getirebilirdi. Kahve her şeye iyi gelirdi...

Mutfağa geçip su koydum ve altını yaktım. Kaynamasını beklerken telefonum çalmaya başlamıştı. Ekrana baktığımda annemin aradığını gördüm. Cevaplamak için düşünsem de sonunda açmaya karar verdim."Efendim anne?"

"Oğlum ders kampı nasıl gidiyor diye soracaktım. Baban da merak ediyor." Dediğinde alay ve sinirle güldüm. Cidden babamın beni merak ettiğine inanacak mıydım? "Öyle olmadığını iyi biliyorsun anne. Merak ettiğin şey derslerimse merak etme. Dediğiniz olacak."

Sevgili KatilimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin