"İt's like a ovarian cancer"

3K 135 67
                                    

"Hazır mısın prenses?" Dedi Liam, anlıma bir öpücük kondurarak. Hazır mıydım bilmiyordum. Ama eğer hazır olmasam hiçbir zaman olmayacağım gerçeği vardı.

"B-Bayıltıyorlar. Karanlık oluyor. K-Korkuyorum." Bu sefer tam tersi, elime öpücük kondurdu. "Korkma. Karanlığa karşı seni aydınlatan şeyleri düşün." Bunu söyleyince aklıma ilk gelen şey Harry olmuştu. Başka kim beni aydınlatırdı ki? Bilmem. Siz biliyor musunuz?

"B-Ben... Denerim." Gülümsedim ama bu daha çok sahte bir gülümseme olmuştu.

Sedyeye uzandım. Hazırdım. Sanırım.

"Seni bekliyor olacağım." Elimi tuttu. Gülümsedi beni rahatlatmak istercesine.

"Görüşürüz Liam." Sedye ilerlerken ellerimiz bir anda birbirinden ayrıldı.

Görüş alanımdan çıkmadan sesini işittim;

"Görüşürüz."

***
2 SAAT SONRA...

"Yardım edin!" Sesim ne olduğunu bilmediğim yerde yankılanıyordu. "Tanrım, yardım edin! Burası çok karanlık." Bir anda yere düştüm. Dizimin ağrısı ile çığlık attım.

"Siktir, kanıyor. Kanıyor..."  Ağlamaya başladım. Burası neresiydi? Ne işim vardı burada?

Karanlıktaki ışığı bul...

"H-Harry? Neredesin?" Ayağa kalkmaya çalıştım. En ufak bir şey görmüyordum. Ayaklarımı şansa bırakmıştım.

"Lütfen bul beni." Sesim kısılıyordu. Karanlıktan korkuyorum.

"Korkma, Amber." Etraf bir anda aydınlanmaya başladı. Onu gördüm. Karanlığı aydınlatan onu.

"Yanımdasın. Değil mi?" Elini yanağıma getirdi.

"Yanındayım. Buradan çıkacağız." Hızla koşmaya çalıştım ama tek yapabildiğim çığlık atmaktı.

"Ayağım. Harry o... Ç-Çok acıyor." Bir anda kendimi güçlü kollarında hissettim. Beni taşıyordu.

Sonunda bir ışık gördüm.

Aydınlandık...

Gözlerimi yavaşça açtım. Yavaş açmıştım. Çünkü açılmıyordu. Hatta bir an kör olduğumu bile sanmıştım.

"L-Liam?" Yavaşça göğsümden yukarısını kaldırmaya çalıştım. Ama bu yatağa tekrar düşerek yatmama ve inlememe sebep olmaktan başka bir işe yaramamıştı.

"Uyandın mı?" Gözlerimi devirmek istiyordum. Yok uyanmadım, konuşan da ben değilim. Ruhum.

"Uyandım." Dedim sadece. Başka bir şey demek bu duruma ters düşerdi.

"Ağrın var mı?" Bu soru yerine 'ağrın yok mu?' Diye sorsa daha iyi olurdu. O kadar ağrım vardı ki neremin ağrıdığını bile bir süre sonra unutmuştum.

My Bad Cousin (MPC2) |Harry Styles Fanfic| Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin