"Wet Kisses"

2.3K 111 44
                                    

>Harry'nin Anlatımı<

Küçük bedenini yatağa yatırdım.

O orospu herif vücuduna neler neler yapmıştı. Onu bir daha bulursam bin beş yüz katını ona yapacağım.

Acaba nasil acı çekmiştir?

Belki de ağladı.

Ofladım. Anlına bir öpücük kondurdum.

Danielle ölmüştü. Sonunda Amber'a sağ salim kavuştuğum için mutluydum ama Danielle'in ölümü hiç iyi değildi.

Kalbimde bir yerlerde acı vardı. Hafif olsa da vardı.

Onunla beraber benim çocuğum da ölmüştü. Sonuçta o çocuk benimdi. Ve ölmüştü.

Hep bir kızım olursa adını "Darcy" koymak istemişimdir. Kızım olsa kesinlikle adını "Darcy" koyardım.

"Evlenmek" ve "çocuk yapmak" diyince aklıma Amber geliyor. Birkaç sene sonra onunla evlenecekmiş gibi hissediyorum. Evlilik çok yakın gibi geliyor bana.

Kesinlikle onunla evlenmek istiyorum. Mutlu olmak istiyorum.

Yatakta kıpırdandı. Kıkırdadım. Uyanıyordu.

"Harry?" dedi, sessiz bir ses tonuyla.

"Efendim, bebeğim." dedim, fısıltıyla. Kendisine gelince yavaşça doğruldu.

"O-O..." hıçkırdı. "...b-benim kucağımda" tekrar hıçkırdı.

"Ne dediğini anlamıyorum prenses. Sakin ol." Kafasını belli belirsiz salladı.

"S-Sakin olamam. B-Benim kucağımda öldü." Yanına oturup sarıldım ona.

"B-Bir seçim yapmam gerekiyordu. Anla beni. Kimi seçmemi bekliyordun?" Bana daha çok gömüldü.

"Seni anlıyorum. Sana bir şey demiyorum. Ben..." yanağında akmakta olan şeffaf sıvıyı sildi.

"...senin yerinde olsaydım ben de seni seçerdim. Sen kaçırılmış olsaydın..."

Elimi beline koydum. Anlına bir öpücük kondurdum.

"Bunu biliyorum." İç çekti.

"Sadece kucağımda öldü. Üstelik hamileydi." Birbirimizden ayrıldık.

"İnsan biraz kötü oluyor. Ama seni anlıyorum Harry. Beni seçtiğin için teşekkür etmem gerek sanırım." Gülümsedim.

"Peki, eskisi gibi olacak mıyız? Aramızda engel kalmadı." Ofladı ve gözlerini yere dikti.

"Liam ne olacak? Onun kalbini kıramam." Dudağımı büzdüm.

"Eskisi gibi olmamızı istiyorsan onunla konuş. Ama kalbini kırma." Bana baktı.

"Tamam, yapacağım." Gülümsedim.

"Yani, eskisi gibi miyiz?" Gözlerini bir saniye yumdu.

"Evet, seninle bir şey konuşacaktım. Zamanın var mı?" Onayladım.

"Var." Konuşmak için bir süre bekledi. Sanırım konuşacağı şeyi kafasında toparlıordu.

"Şey..." tek kaşımı kaldırdım.

"Diyecektim ki... ben..." yutkundu.

"Anne Cox'un haberi var mı?" Gözlerimi devirdim. 

Demek ki o 'konuşacağı' şey buydu. Tanrı aşkına Amber, bu konuşmak bile değil ki.

"Hayır ama sen bir şeyler uydur kafandan." Kafasını 'tamam' anlamında salladı.

"Aşağı inip yemek yiyelim mi? Bizi bekliyorlar?"

My Bad Cousin (MPC2) |Harry Styles Fanfic| Where stories live. Discover now