"Pain with Passion"

3.6K 114 63
                                    

>Harry'nin Anlatımı<

Elimi kapıya götürdüm. Çalarken de espri yapıyordum. Şu her zaman Amber'a yaptığım espriden. Tabi, beş ay önceki...

"Tık tık tık..." Diye seslendim, kapıyı tıklatırken. Amber'ın gözlerini devirme ihtimali gözümün önündeydi.

"Git başımdan Harry. Yine başlamak istemiyorum." Gözlerimi devirdim.

Başlıyoruz.

"Burada 'kim o?' demeliydin." Derin bir nefes verdim. Böyle olmuyordu. Güzelce kapıyı çaldım. İçeri girmemi istemiyorsa zorla girerim.

Hem, o kim ki istememeye cesaret ediyor?

Kapıyı hızla açtım. Gözlerimle onu taradım kapıyı kapatırken.

"Lütfen git." Kafamı iki yana salladım.

"Yanında olmamı istediğini ikimiz de biliyoruz." Yavaş adımlarla yanına, yatağa oturdum. Elimi boynuna getirdim.

"Sana dokunmamı istediğini..." Belini sıkıca kavradım. "...Bunu özlediğini." Kulağına eğildim. Titrediğini hissediyordum ve bu beni tahrik ediyordu.

"...ve sesimle fısıldamamı istediğini..." Kafasını iki yana sallayarak aramızdaki mesafeyi biraz da olsa açtı.

"Beni korkutuyorsun. Ve, b-ben... bilmiyorum" Tek kaşımı havaya kaldırdım.

"Neyi bilmiyorsun? Daha doğrusu, neyi bilmek istiyorsun?" Gözleri ile eline baktı.

"Bana değiştiğini söyledin. Sadece..." Bu sefer de benim elime baktı.

"Bu ellere dokunduğumda eskisi gibi hissetmeyeceğimden korkuyorum." Gözlerini benimkilere dikti. "Karanlıktan sonra aydınlığı göremeyeceğimden korkuyorum." Gözleri yaşlı birinin gözleri gibiydi.

"Korkma. Benimleyken korkma." Bunu ona bin defa söylediğimi ben de biliyordum. Benimle olduğu her zaman başı derde girse bile hep el ele vererek sorunu aşıyorduk. Onunlayken hayatım bir anda aksiyon filmine dönmüştü. Ama yine hep onu mutlu etmeye çalışmıştım. Tamam, onu incittiğimi ben de biliyordum ama sonuçta ona değer veriyordum.

Galiba, onu seviyordum.

Ya da korkmadan söylersem, galiba ona aşıktım.

Ben, aşka inanmayan, kadınları nesneleştiren ben, Harry Styles...

Evet, sanırım öyleyim.

Bir daha yüzüme vurmayın.

"Ama sen... Nasıl anlatacağımı bilmiyorum." Gözlerimi ben de onunkilere diktim.

"Rahat konuş." Kafasını aşağı yukarı salladı.

"Sen çok değişiksin Harry. Bir yıldır seni tanıyorum ama hâlâ çözemedim." Derin bir nefes aldı. "Bana değişim dedin. Ben hâlâ onu anlamadım. Seni değişmiş olarak görmedim." Derin bir nefes aldım. Siz kadınlar nasıl varlıklarsınız böyle?

"Bak Amber. Ben bazı şeyler yaptım." Gözleri fal taşı gibi açıldı.

"N-Ne? Yine ne yaptın?! Yoksa yine mi birisini öldürdün?!" Sinirlerim iyice gerilmişti. Dudaklarım da öyle.

"Hayır, öyle bir şey değil." Derin bir nefes aldı. Bunu ona nasıl söyleyeceğim? Güveni iyice sarılacak.

"Peki nasıl bir şey bu?" Tek kaşını havaya kaldırmıştı.

"Eski hayatıma döndüm. Sen yokken kabustu. İçki içtim. Ve yine kadınları... Biliyorsun işte." Söyleyemedim. Söylemesem kim bilir ki?

"Aman tanrım Harry! Konuyu dağıttın!" Ne konusu olup olmadığını soracaktım ki anlamıştım.

My Bad Cousin (MPC2) |Harry Styles Fanfic| Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin