"Make a deal"

1.6K 97 19
                                    

>Amber'ın Anlatımı<

Burnumu gıdıklayan hisse güldüm. Bu süreç boyunca gözlerim hiç açılmamıştı. En sonunda merakla açtığımda gözümün önünde pembe dudaklar vardı. Direkt onları görüyordum.

Gülerek pembe dudağa küçük bir öpücük kondurdum. Daha sonra ise gözlerim kıvırcıklara kaydı.

Çok tatlılar.

Kendime destek vererek kalkmaya çalıştım.

Kasıklarım o kadar ağrımıştı ki çığlık attım.

Yeşillerin ortaya çıkmasını izledim.

"İyi misin?" Sesi uyandığı için boğuk çıkmıştı öncekinden. Derin bir nefes verdim.

"İyiyim, sanırım." Elimi karnıma getirdim. Karnım da çok ağrıyordu. Kasıklarım da çok ağrıyordu.

"Dur, sana ağrı kesici vereyim." Tam gidecekken onu durdurdum.

"Çok ağrımıyor. Ben alırım sonra." Gülümsedim güven vererek. Daha sonrasında o da karşılık vermişti.

"Aşağı gidip anneme neden Liam'a anahtarı verdiğini soracağım. Umarım bu planlanmış bir şey değildir." Aklıma gelen o sahneler yüzünün düşmesine neden olmuştu.

Aklıma gelen her saniye midemi bulandırıyor.

"Hey, bebeğim..." Elini yüzüme koydu. "...senin bir suçun yok. Sen hâlâ benimsin. Tamam mı?" Bir şey diyememiştim. Bu psikolojik baskı hâlâ üzerimdeydi.

Üstelik içime girdiği an... Tanrım, bu çok iğrenç.

Liam gibi birisinden bunu beklemiyordum. O böyle ise kim bilir insanlar artık nasıldır...

"A-Ama..." Sözümü tamamlayamamıştım. Saçlarıma bir öpücük kondurdu.

"Ama felan yok. Aklına bizim geçirdiğimiz güzel zamanları getir, bunu getirme." Kafamı salladım. Buna rağmen kafamda soru işaretleri vardı. Ve tabiki de şu küçük gurur parçalanması...

Aslında küçük değil, büyük bir gurur parçalanması...

"Sen burada bekle. Senden önce insem iyi olacak." dedi, bir şey anlatmaya çalışarak. Anlamak zor olmamıştı.

"Hoşçakal." Yataktan kalktı. "Hoşçakal."

>Harry'nin Anlatımı<

Anneme bunu söylemeyeceğimi söylemiştim size. Zaten böyle bir şeyi söyleyemem. Belki yaşanan olayı biraz değiştirerek aktarabilirim.

Annem sandığınız gibi biri değil. İyi birisi olduğunu siz de biliyorsunuz.

Bu bizim hatamız. En başında her şeyi anlatmamız gerekirdi. Aşık olduğumuzu bilmesi gerekirdi. Başkasından duyması olaya bakış açısını değiştiriyor.

Üstelik, eğer bunu Liam ona anlattıysa annemin böyle yapması çok doğal. Kim bilir o piç neler neler söylemiştir.

Bilmiyorum, belki de ona bunları anlatan Liam değildir.

Ondan başka ihtimal var mı?

Mutfağa vardığımda annemi gördüm.

En tuhaf olan şey ise bizim eve erken gelmemiz, uyumamızdı. Şimdi ise saat yirmi üç civarındaydı. Tekrar nasıl yatabileceğimi merak ediyorum. Amber'ı izlerken uyumuşum demek ki.

"Anne..." Bardağı masaya koydu.

"Ne var?" Bana kızgın bakışlar atıyordu.

"Eğer bana kötü bakışlar atacaksan benim de sana atma hakkım var." Anlamamıştı ki bana ifadesiz bakıyordu.

My Bad Cousin (MPC2) |Harry Styles Fanfic| Onde histórias criam vida. Descubra agora