✯ Bölüm 29 - Su ✯

1K 100 142
                                    

Merhaba sevgili OMG severler biliyorum çok gerçekten çok uzun bir zaman oldu. Tıkamıştım ve uzunca bir süre hikayenin başına oturup devam edemedim. Sevgili @herkeskalpbenya sayesinde bu gün bölümü tamamlayabildim. ❤ her neyse lafı uzatmanın manası yok sizi bölümle baş başa bırakıyorum.

"Veeee şimdi karşınızda Ulusal Seoul Üniversitesi'nin Konservatuvar öğrencilerinden oluşan Nefeslerinizi kesecek olan grubumuz 'Breath'!"

İşte çıkıyorlardı.... Onların sahnesinden sonra bizim bale gösterimiz vardı. Ben çoktan kendisinden önce benim giyinmeme yardımcı olan sevgili Yujin sayesinde hazırdım, bu sebeple seyircilerin olduğu tarafa geçip Breath'i yani bizimkileri izlemek istiyordum.

Yanımda yerde oturmuş koyu bordo saten pointelerini ayağına sabitlemekle boğuşmakta olan Yujin'e döndüm. "İşte çıkıyorlar, ön tarafa geçmek istiyorum hem Hong Ki de orada sen de benimle gel de şunları izleyelim ne olursun?"

Yujin de merak ediyor olmalıydı içi içine sığmıyordu biliyorum sonuçta sevgilisi Hong Ki de oradaydı ve benim de.... ne diyorum ben ya Chanyeol ile aramızda adı konmuş bir şey yoktu ki... Her neyse sonuçta görmek istiyordum. Yujin aklına gelen şeyle durdu ve bana döndü "Bay Oh'a ne diyeceğiz sahnemiz için hazırlanmadığımızı görürse kızmaz mı?" Haklıydı ama ben merak ediyordum ve bu benim elimde değildi ve tabii ki de merakımı dindirmenin tek bir yolu vardı o da seyirciler kısmına geçmekti.

Soyunma odasından koridora çıkıp etrafıma bakındım.

Önümden geçen kızlardan birini kolundan yakalayıp kendime çevirdim. "Bay Oh'u gördünüz mü?"

"Evet gördüm, televizyonlu odada." sahne arkasında öyle bir oda mı vardı? İlk kez duyuyordum. Bana cevap veren kız bir şey demeden şaşkın şaşkın ona baktığımı fark edince baş parmağıyla omzunun üstünden arka tarafını gösterdi "Bu koridorda soldan bir iki üç dört 5. oda" sonra kolunu tuttuğum elimden sıyrılıp yoluna devam etti.

Odaya tekrar girip pointelerini bağlamasını henüz bitirmiş olan Yujin'in elinden tutup ayağa kaldırdım. "Ne yapıyoruz?" diye sordu ama cevap bile vermeden elini tuttuğum Yujin ile birlikte yürümeme devam ettim. Eğer bir suç işleyeceksem ya da yapılmaması gereken bir şeyse yaptığım bana bir suç ortağı lazımdı ve bu kişi kesinlikle bölüm arkadaşlarımdan en iyi anlaştığım kişi Yujin olmalıydı.

Televizyonlu odaya gelmiştik "Bay Oh biz şey soracaktık..." kapıdan girer girmez konuşmaya başladım. Bay Oh arkası kapıya dönük bir şekilde önünde durduğu televizyonu izliyordu. Yanında neredeyse bütün ekip vardı. Televizyonda bizimkiler vardı, Bay Oh bize döndü. "Efendim?"

Ekranı görünce ne diyeceğimi bilememiştim "Biz şey..." Konuşamadığımı anlayan Yujin yardımıma yetişti. "Biz Breath'ın performansı bitmeden önce sahneyi önünden canlı izlemek istiyorduk da.." "Öne bu şekilde geçemezsiniz buradan izleyin." cevabı kesin ve netti. Hiç bir şey diyemeden kabullenmek zorunda kaldık.

"Bi bu salaklar eksikti." diye fısıldadı bir sahnesini benim oynayacağım Jin Kyong, laf sokmaktan geri kalmamıştı her zamanki gibi. Hala bu kızın benimle ne alıp vermediğini çözemiyorum ama artık zararsız takıldığı için onun bu haliyle yaşamaya alışmıştım.

Jin Kyong'un rolünde ben hamile olduğum ve karnım şu an patlamak üzereymiş gibi göründüğü için ufak bir değişiklik yapıp benden sonra ufak bir sahne eklemiştik. Ben onun rolünde gerçekten hamile olduğu bir dönemi oynuyordum ve Bay Oh'un küçük yeğeni de benim sahnemden sonra Jin Kyongla birlikte sahneye çıkacaktı ve tiyatroyu bu şekilde tamamlayacaktık. Bence mantıklı bir fikirdi.

Oh My God!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin