Bölüm 7

21.8K 1.5K 180
                                    


VERA

Akşam yemeğini yedikten sonra yine bahçedeki çardaklardan birine geçmiştik. Etrafımızda tek tük insanlar vardı ve hala bana dik dik bakmaya devam ediyorlardı. Mina ne kadar onlarla takıldığım için bakmalarını söylese de bu sinir bozucuydu. İstemiyordum bakmalarını . Bakışlarım Kevın'ı buldu. Ona Dragonlar , Kurt Adamlar ( Kurt İnsanlar ) , Vampirler hakkında sormak istediklerim vardı .

Kevın bunu anlamış gibi bakışlarını bana çevirdiğinde fırsat budur deyip " Bana diğer ırkları anlatır mısın ? " dedim. 

Kevın gülümseyip " Çok meraklısın. " dedi. Yüzüm düşerken son söylediği sözlerle sırıttım " Bunu sevdim. "

Eliyle saçlarını düzelttikten sonra " İnsan ırkını az çok tahmin ediyorsundur işte. İnsanların arasından çıkan özel güçlere sahip insanlar. Expermus'ta bunun eğitimini alır. " dedi. 

Eliyle havada yuvarlak çizip " Expermus öğrencilerinin dışında kalan insanlar 18 yıl önceki tartışma çıkmadan ve insanlar iki ırka bölünmeden önce toplu bir şekilde şehirde yaşardı. Tanrıça Amel ve Tanrı Asor başımızdaydı. Aynı zamanda Opus gezegeninde de insanlar hüküm sürerdi. " dedi. 

Gözlerime beklentiyle baktığında başımı onaylayarak anladığımı belirttim. " Evet insanları anladığına göre sıra Dragonlar da . " Yüzünü buruşturduğundan onları pek sevmediğini anladım. 

" Dragonlar ejderhaya dönüşebilen bir insan ırkıdır aslında. Yerli halk insandan ejderhaya dönüşüm ve ejderhadan insana dönüşüm esnasında çok fazla acı çekildiği için hayatlarını insan olarak sürdürürler. Sadece olağanüstü bir durumda halk ejderhaya dönüşür. Onun dışında keyfiye ejderhaya dönüştüklerini görmedim. Halktaki insanların dönüştükleri ejderhalar çok büyük değildir. Yaklaşık 2-3 metre uzunluğunda ejderhalara dönüşürler ama onların da bir Expermus'u var ve oradaki öğrencilerin dönüştükleri ejderhaları görmeni gerçekten istemem. " dedi. 

Yanımda oturan Mina irkilerek koluma girdiğinde bende tık yoktu. Kevın boğazını temizledikten sonra " Vampirler." dedi ve derin bir nefes aldı. 

" Vampirler sadece kanla beslenir. Onlar geldiğinde ne olacağını cidden merak ediyorum. Hayvanları avlarlar genellikle ama bazı vampirler insan kanını daha çok sevdikleri için bizim halkımıza saldırırlarmış ve bu İnsanlar ve Vampirler arasında büyük bir sorun yaratırmış . Vampirlerin senin kadar beyaz ve kusursuz bir tenleri vardır. Güzellikleri seni aldatmasın . 200 metre çapında çevrelerindeki en ince sesi bile duyarlar . Bedenlerini insan bedenlerinden ayıran tek şey kanın olmaması . Damarlarında kan akmaz ama garip bir şekilde tüm insancıl faaliyetleri gerçekleştirirler ...'' Deha , Kevın'ın sözünü kesmişti '' İşemelerinden bahsediyor. '' 

Kevın ona yüzünü buruşturarak baktıktan sonra devam etti '' Eğer bir vampiri öldürmek istiyorsan onu yakmalısın veya iki parçaya bölmelisin . Karnında kocaman bir delik açsan bile vücutlarında bulunan madde onların geç de olsa iyileşmelerini sağlar. " dedi. 

Kafam karışmıştı yine. Vampirlerin vücutlarında kendi kendisini iyileştirebilen bir madde mi vardı ? O zaman benim şifa gücüme onların ihtiyaçları yoktu. Hem olsa da yardım edeceğimi sanmıyordum. Onlar kan içiyorlardı. Hem de Kevın insan kanını daha çok sevdiklerini söylemişti ! 

Aklıma gelen şeyle Kevın'a bakıp " Sen bunları nereden biliyorsun ? " dedim. Bazı şeyleri sanki gözüyle görmüş gibi anlatıyordu. 

Kevın bana ifadesizce baktıktan sonra " Gördüklerim ve duyduklarım." dedi. 

SEÇİLMİŞLER 1 (OPUS) - KİTAP OLDU!Where stories live. Discover now