Bölüm 10

20.4K 1.4K 88
                                    



VERA

Baş rahibe birkaç önemsiz konuşma daha yapıp gitmişti. Başımı önüme eğip ne yapacağımı düşünüyordum. Kayra ile daha bugün tanışmıştım ve sayesinde tüm Seçilmişler öğrencileri benim gücümle duvara yapışmıştı. Başımı sağa çevirip ona öfkeyle baktım. Bu mümkün değildi , asla onunla anlaşamazdım ki ben. 

Amel'in sesiyle ona döndüm " Canım torunum. İsterseniz siz dışarı çıkıp özel konuşun. " Kaşlarım şaşkınlıkla havaya kalkmıştı. O az önce bana torunum demişti , hem de canım torunum. Ben şaşkınlığı üstümden atamazken Kayra elini kalbine koyup başını eğdi ve " Tanrıçam. " diye selam verdi. Daha sonra doğrulup beni kolumdan nazikçe tuttu. Şaşkınlığı atlatamadığım için Kayra'yı takip ettim. Şaşkınlıktan ağzımı açıp tek bir kelime bile söyleyememiştim. 

Kayra ile taht odasından çıktıktan sonra kolumu bırakıp önden yürümeye başladı. Kendime gelip onu takip ettim.

...

Beyaz saraydan çıkıp geniş merdivenleri indik. Sarayı ormandan ayıran beyaz lazerleri görebiliyordum. Expermus' un çevresinde de bu lazerler vardı. 

Kayra durup bana döndü ve " Bir anlaşma yapalım. " dedi. Ne anlaşmasından bahsediyordu acaba ? Tek kaşımı kaldırıp ona baktığımda konuşmaya başladı 

" Mühürlendik ve ikimizden biri ölmeden bu mühür bozulmaz. Bu yüzden anlaşma yapacağız ? " diye açıkladı. Ne demeye çalıştığını anlamıştım. Başımı onaylayarak salladığımda devam etti 

" 1. madde bana karışmayacaksın. Aynı şekilde bende sana karışmayacağım ki zaten umurumda değilsin. " 

Kaşlarımı çattım. " Umurunda olmak isteyen yok zaten. " dediğimde bana yeşillerinin koyulaşmasını sağlayacak bir öfkeyle baktı. Yüzümü ifadesiz tuttum. 

" 2. madde. Sakın benimle tartışma yoksa dilini keserim! " diye bağırdığında irkildim. Bu çocukta hiç korku yok muydu ? Ben tanrıçanın torunuydum! Onu geç kimse benimle bu şekilde konuşamazdı. 

Başımı dikleştirip işaret parmağımı ona doğru salladım ve " Sakın bir daha bana bağırma! " diye tısladım. 

 Kayra alayla bana bakıp bir adım attı. " Eğer bağırırsam ne olur küçük tanrıça ? " Bir adım daha attı. Aramızda sadece ince bir hava katmanı kalmıştı . Vücudumu sıcak basmıştı ve kalbim hızlı hızlı atmaya başlamıştı. Kayra dudaklarıma doğru " Yoksa küçük tanrıça beni anneannesine mi şikayet eder ? " diye fısıldadığında bedenim titremeye başladı. Etrafımda oluşan yoğunluğu hissedebiliyordum. 

" Geri çekil. " diye fısıldadım. 

Yakın da olduğu için nefesim dudaklarına çarpmıştı. Kayra biraz daha yaklaştı . Benden 2-3 cm uzaklıktaydı sadece " Çekilmezsem ? " diye tekrar dudaklarıma fısıldadığında etrafımdaki yoğunluk arttı. Katlanamayacağımı hissettiğimde " Çekil! " diye bağırdım. 

Yoğunluk geri çekilirken etrafımda ne varsa savurmuştu , Kayra hariç. Bizden 20 metre uzaklıktaki iki koruma sert bir şekilde savrulurken Kayra'nın elini havaya kaldırmasıyla lazer duvara çarpmaktan son anda kurtuldular. 

Kayra elini indirdiğinde havada asılı kalan korumalar sert bir şekilde yere düşmüştü. Gözlerime hücum eden yaşları geri yollamaya çalışırken arkamı dönüp koşmaya başladım. Onun yüzünden iki insan daha ölümün kıyısından dönmüştü. Eğer lazer duvara çarpsalardı büyük ihtimalle tuzla buz olurlardı. 

SEÇİLMİŞLER 1 (OPUS) - KİTAP OLDU!Where stories live. Discover now