13. Bölüm - Artık Yok

32K 1.2K 121
                                    

Herkese uzun bir aradan sonra yeniden merhaba! Biliyorum hepinizi çok beklettim ama bu araya gerçekten ihtiyacım vardı. Ülkemiz zor bir dönemden geçiyordu – gerçi hala daha belimizi doğrultabilmiş değiliz- ve ben bu zor dönemde insanların kafasını dağıtmak istemedim, artık biraz durup düşünmemiz, hiçbirşey olmamış gibi davranmamamız gerekiyor. Çünkü bir şeyler oldu! Neyse konuyu buradan alıyor ve başka bir yere götürüyorum. Hikayemizin 13. bölümüne geldik şükür ki baya aralıklı bölüm eklediğimi biliyorum bunun nedeni de aşırı yoğun bir okul hayatımın olması. En kısa zamanda tekrar bölüm yazmak istiyorum ama bu konu hakkında lütfen çok ısrar etmeyin sizi beklettiğim için kendimi yeterince kötü hissediyorum. Bu arada artık karakterleri tam olarak oturttum, cast listesini paylaşmayı da düşünüyorum. Neyse sizi fazla tutmadan kenara çekiliyorum. Kokulu öpücükler xox

Multimedia: Hakan, Murat ve Miray, Damla


"Ben, hamile değilim."

"Oh..."

Rahatlayarak yumuşak minderlere yaslandım. Neyse ki Aysen hamile değildi. Üzgün suratıyla yanıma oturdu.

"Sanırım hamile olmayı daha çok istiyordun."

"Ben, bir an kendimi kaptırdım. Kendimi hazır hissetmediğim doğru ama yine de... Bilmiyorum."

Miran'ı pusetine koydum ve Aysen'e sarıldım.

"Böylesi daha iyi oldu inan bana. İkiniz de bu bebeğe hazır değilsiniz. Daha üniversiten bitmedi Aysen. Hem Boğaç adam akıllı bir işte çalışmıyor, hala daha iş arıyor. Nasıl bakacaktınız bebeğe? Benim tavsiyem oturup bunu konuşmanız. Eğer ciddiseniz aileler tanışır."

"Haklısın Miray abla."

"Ben gideyim artık hem Miran uyudu. Eve geçip dinleneyim."

Aysen ayağa kalkıp beni kapıya kadar geçirmişti. Pusetin üstüne çantamdan ince bir tül örttüm. Sineklerin oğlumu rahatsız etmesini istemezdim. Aysen'le vedalaştıktan sonra eve gitmek üzere yola koyuldum. Ağır ağır yürürken hamile olduğumu öğrendiğim an aklıma gelmişti.

"Miray hanım istediğim dosyaları hazırladınız mı?"

"Evet Kılıç Bey, toplantı salonunda masanızın üstüne koydum."

"Bu işi almanı istiyorum. Ne olursa olsun."

"Bana güvenebilirsiniz Kılıç Bey."

"Gidelim o halde."

Kılıç Beyle toplantı salonuna inmiştik. Sekreterim kapıyı açarken Kılıç Bey ona göz kırptı. Kesin bunların arasında bir işler dönüyordu. Tek kaşımı kaldırdığımda çakma sarışın utanarak içeri geçmem için yer açmıştı. Aman bana ne? Alt tarafı patronum sekreterimle işi pişiriyordu.

İçeri girdiğimizde 7 kişilik bir grupla karşılaştım. Hepsi jilet gibi giyinmişti. Kılıç Beyin sağına otururken önümdeki belgelere bir göz attım. Bu işin lansmanından sorumluydum ve bu benim için oldukça önemliydi.

"Poyraz bey hoşgeldiniz. Arsanız için oldukça büyük ve gösterişli bir site düşündük. Projemizi size Miray Hanım sunacak. Miray Hanım?"

Tebessüm ederek doğruldum ve afişleri astığımız panelin önüne geçtim.

"Öncelikle arsanın özelliklerinden bahsetmek istiyorum. Arsa çok engebeli değil ve fay hattı üzerinde bulunmuyor lakin biz yine de önlemimizi almak zorundayız. Temellerin sağlamlığı için boy demiri ve etriye kullanacağız. Binanın kolonlarını süslemek için büyük bir akvaryum düşündük. İçerisine hologramla 8 boyutlu okyanus canlılarını yerleştirmeyi düşünüyoruz. Bu içeriye ferah bir hava kazandıracak. Ayrıca suyun kirlenmemesi ve camların yosun tutmaması için temizleyici aparatlardan koymamız yeterli. Gördüğünüz gibi ana binamız 45 katlı olacak ve en üst katında çalışanların rahat nefes alması için koru diye nitelendirdiğimiz yapraklarını dökmeyen çam ağaçlarından yerleştireceğiz. Balkon kenarlarına koyulabilecek masalar ve sağ taraftaki büyük kafeterya sayesinde etrafı izlerken bir şeyler yenip içilebilir. Binanın dış cephesi için dokuz yüz bin cam düşündük. İçeride görülen sistem gibi havalandırmalar olacak. Bunlar dışarının havasını temizleyip mevsime göre ısıtıp soğutabilecek."

BEBEĞİM [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin