Bölüm 16 ° "Mütenekkir Adam"

2.5K 118 44
                                    

Bölüm Müziği : Seafret - Give me something

Sırların kıskacında kalmış çırpınan bir bedendim. Bulunduğum bu durum, kıskacı elinde tutan bedeni bulmam için daha da çırpınmama sebep oluyordu fakat içten içe biliyordum. Ne kadar çırpınsamda kıskacın sahibi beni izleyerek kahkahalar atıyordu.
Tüm gün bunu düşünmüştüm. Dessas'ın Eray olduğu düşüncesi ona karşı oluşturduğum güveni temelinden oynatıyordu. Bu yüzden Eray'a karşı ufak bir planım vardı. Evet, Dessas her şeyimi biliyor olabilirdi. Ama düşüncelerimi görebilecek bir güce henüz eriştiğini düşünmüyordum.

Üzerimi giyinip evden çıktım. Karanlık, sokakların savunmasını güçlendirmişti. Her bir ışık karanlığın gücünü azaltmak için ortaya çıkmış gibiydi fakat galip gelen yine de karanlık gibi gözüküyordu. Zira ne kadar ışık olursa olsun sokak halen ürkünç gözüküyordu. Hızlı adımlarla arabama ilerledim. Eray için kurduğum planın gerçekleşmesi umuduyla arabanın içerisine adımımı attım ve sonra gaza bastım.

Bara gelmiştim. Saatime baktım.

08.46

Arabadan indim ve omuzlarımı sarmalayan gerginliği üzerimden atmaya çalışarak barın içerisine attım kendimi.
Eray beni görür görmez yanıma geldi.

''Ooo güzellik!''

''Seni ziyarete geldim.'' dedim gülerek.

''Senden beklenmeyen hareketler, Mehir.''
Dirseğimle koluna vurdum. ''Benden artık her şeyi beklemelisin.''

''Demek öyle, küçük hanım.'' Dedi. ''O zaman kötü bir şey yapmamanı umuyorum.''

Bir şey söylememek için omuz silkmekle yetindim. ''Şöyle geçelim mi?'' diye sordu masalardan birini göstererek. Kafamı aşağı yukarı salladım ve Eray ile birlikte masalardan birine oturduk. ''Ne içersin?''

''Soda yeterli.'' dedim gülerek.

''Bence de yeterli.''

Eray adamlardan birinden soda istedi. Ardından bana döndü.

Gözlerimi masaya diktim. Kafamda kurduğum planın ilk aşamasını gerçekleştirme sırası gelmişti. ''Bugünlerde oldukça öfkeliyim. Biliyorum ve sana çok ters çıktığımın farkındayım.'' Derince nefes aldım. ''Artık sadece Baray değil bir sürü şeyle uğraşıyorum.''

''Anlıyorum.'' dedi Eray gözlerini kaçırarak.
Bir şeyler vardı. Elleri birbirine kenetlenmiş, parmakları hareket ediyordu. Masanın kenarından çıkarmış olduğu bacağı titriyordu. ''Senin bir şeyin mi var?'' diye sordum.

''Hayır... Hayır yok.''

''Eray bana yardım etmen gerek.'' Diye
fısıldadım. ''Peşimde biri var.''

Aniden Eray'ın telefonu çalmaya başladı. Cebinden çıkarıp telefonuna baktı. ''Buna bakmam gerek, Mehir.'' Dedi. ''Hemen geliyorum.'' Hızlıca yerinden kalkıp tuvalete girdi.

Geriye yaslanıp kollarımı birbirine bağladım. Eray'da farklı bir şeyler olduğunu sezinliyordum fakat düşündüğüm şeyle bir bağlantısı var mıydı emin değildim. Birkaç dakika sonra telefonum çaldı.

Dessas arıyordu. Gözlerim hızla WC yazılı kapıya kaydı. Belki de arayan Eray'dı.

Yavaşça telefonu açtım. ''Dessas?''

''Baray yine tuhaf işler peşinde.'' Dedi.
''Gidip ona bakman gerek.''

''Biraz bekleyebilir mi?'' dedim kaşlarımı çatarak. ''Şu an gerçekten önemli bir işim var.''

İKİ GÖLGEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin