Bölüm 3

41.2K 1K 301
                                    

Pervanenin muma olan aşkını bilir misiniz? Nedense kendimi çok benzetirim pervaneye.

Pervane bir gece camdan içeri bilmediği bir eve girer.Eve girer girmez gözüne bir ışık çarpar.

Tıpkı benim okula girer girmez gözüme çarpan tek şeyin Ege olduğu gibi.

Kendini ışığa yaklaşmaktan alamaz.Işığa yaklaştıkça bunun mumun alevi olduğunu anlar.

Ege'ye yaklaştıkça benim için ateş olduğunu anladığım gibi.

Pervane alevin ışığına kendini o kadar kaptırmıştır ki yaklaştıkça heyecandan ne yapacağını bilemez.

Ege'yle konuşurken elimin ayağımın birbirine dolaşması gibi.

Mum alevinin etrafında heyecanla dönmeye başlar. Mumun ışığına yaklaştıkça heyecanlanır,heyecanlandıkça daha çok yaklaşır,yaklaştıkça hızlanır.

Benim onu gün geçtikçe daha çok sevdiğim gibi.

Bir anda kanadı ateşe değer.Canı yanar.Canı yanınca uzaklaşması gerekmez mi? O daha çok sokulur mumun alevine.

Benim Ege'ye daha çok yaklaştığım gibi.

Kanadının yanmasından tarifsiz bir zevk alır pervane.O aşkını açısıyla da kabullenmiştir çünkü.Her yanışında tekrar tekrar devam eder hızlanıp etrafında dönmeye alevin.Diğer kanadı,gövdesi derken yanacak yeri kalmamıştır zavallının.

Benim gibi.

Pervanenin külleri mumun dibine düşer.Aşkından ölmek lafı da peşinde pervane olmak lafı da burdan gelir.

İkisini de yaşadım,hala da yaşıyorum.

Peki mumun düşüncelerini merak ettiniz mi? İşte burda benim hikayemden ayrılıyor.

Mum ise ona aşık olan pervanenin kül olmasına dayanamaz.Tüm gece boyu yanıp bir an önce sönmeye çalışır.Pervanenin küllerine ulaşmak ister çünkü.Acıyla yanar mum.Yanmak zorundadır.

Ege ise benim için kılını kıpırdatmaz.

Yatağımda huzursuzca sağa sola dönerken bu günü düşünüyordum.
Ege baba olmaya karar vermişti,bir bebeğe ihtiyaç duyuyordu kısacası.Önce neden bu konuda çaresiz olduğunu düşündüm Ege'nin.
Çünkü bu işi parayla halledemez.Normalde paranın her kapıyı açtığını düşünürdü.Bugün bana söyledikleri de bunun bir kanıtıydı zaten.

"Kabul ediyorum." Diye atladıktan sonra Ege anında cevap verdi

"Sana sorduğumu hatırlamıyorum." sesi buz gibi çıkmıştı.Her zamanki Ege diye düşünüp gözümü devirdim.

"Bende sordun demedim zaten." diyerek zeka yaşımı sorgulamaya başladım.Harika bir laf sokuştu tebrikler canımın içi.Hep böyle 0-3 yaş grubu laf sok sonra anne olmak istiyorum diye dikil çocuğun karşısına.Aferin dur bi de ayakta alkışlayacağım seni deyip oturduğum yerden kalkıp kendimi alkışlamaya başladım.

Ege önce şaşkın şaşkın suratıma baktı,baktı,baktı en sonunda sesli bir kahkaha attı.Bakışlarım gülüşüne gittiğinde açıp kavanoza içine sokuşturup saklayasım geldi o kadar nadir gülerdi.

"Tamam,tamam bekle.Kafamda toplamama izin ver dedim." sinirlerim oynamıştı,ben bugün hayatımın aşkının bir hastalıkla boğuştuğunu öğrendim o kadar kolay mıydı?

"Ege bak benden pek haz etmediğini ikimiz de biliyoruz."

"Haz etmemek az kalır,kısaca nefret diyelim?" Diye düzeltti beni.Canım yanmıştı,yanıyordu ama görmezden gelecektim söylediklerini.

ZORAKİ BEBEKWhere stories live. Discover now