Bölüm 21

10.3K 375 204
                                    


"BABA??"

Bu kelime beynimden vurulmuşa dönmeme yetti.Dizlerimin bağı onun "ben geldim babacım" demesiyle çözülmüştü. Koşup boynuna atlasam her şey düzelecek miydi?Dudaklarına yapışsam,çok özlediğimi söylesem...
Sahi nerden çıkıp gelmişti? Nerden esmişti? Yıllardır nerdeydi de şimdi, her şeyi güç bela yoluna koymuşken pişkince karşımdaydı. Lanet olsun ki hala çok yakışıklıydı,o çapkın gülüşü hiç değişmemişti hala aynıydı... Hala aynı mıydı sence Arya? Sende yeri aynı mıydı? Aynıydı tabi,unuttun mu sanki kızım yok edebildin mi onu zihninden? Her gece onun yokluğuyla sevişen sen değil misin,vardığını cadde cadde arayan sen değil misin? Bulacağını biliyordun seni ama bu gün ama yarın...bunu bilerek gelmedin mi buraya seni bulsun diye gelmedin mi? Yeni hayatmış... güldürme beni onsuz bir hayatın olacağına inandın mı gerçekten?

İnanmak istedim...

Onu geride bırakmak,tüm acılarımdan kurtulmak artık onu unutmak istedim...

Bitmeseydi ne olacaktı? Gitmeseydim ne olacaktı? Aynı... öyle de acı çekecektim böyle de...
En azından kafam rahattı,huzurluydum ya da yalancı bir düzene hapsolmuştum.

"Sen kocaman bir prenses olmuşsun" dedi kucağına atlayan Alya'yı koklayarak öpmeye saçını okşamaya başlarken. Aralarında o kadar güçlü bir bağ vardı ki...Sanki bu birbirlerini ilk görüşleri değildi de Ege uzun bir tatilden dönmüştü,her şey normal gibiydi.Sanki normal bir aileydik.

Alya babam geldi diye viyak viyak ağlıyordu ama mutluluktan... onu gördüğü anı sanırım hiç unutamayacağım. O gözlerinin büyüyüşü... baba deyişi... heyecanla kucağına atlayışı... sanki kızımı daha önce hiç mutluyken görmemişim sanki kızım hiç yanımda mutlu olmamış gibiydi.
Yüreğim parçalandı... onu yıllarca babasından mahrum bırakmıştım ben, bencillik değil de neydi bu? emin değilim..
Bu düşünceler kızımın o masum sevinci,Ege'de ilk defa gördüğüm Alya'ya aşkla dolu bakan gözler beni ağlatmaya yetmişti...gözümden akan yaşları silerken bir yandan içeri davet edebilmek için Ege'yle göz teması kurmaya çalışıyordum.

Lütfen o zaman hiç gelmesin...
Hazır değildim.
Yalvarırım bana bakmasın...
Bakarsa ne yapacaktım?
Yalvarırım bana bakma...

Ona uzun süre o kadar çok bakmıştım ki sonunda bunu fark ederek gözlerini gözlerime kenetledi.Beni baştan aşağı her zerremi hatırlamaya çalışıyormuş gibi süzdü.Üzerimde askılı bulüzüm ve kısa şortum vardı.Şortumu gördüğü an gözü orda takılı kaldı ve rahatsızca yüzünü buruşturdu.

"O şortla mı geliyorsun kapıyı açmaya?" dedi Alyayı yere yavaşça indirirken. Sesi sanki yabancı birine aitti. Sanki o değildi ya da bana eskisi gibi seslenmiyordu.

"Evet" dedim üzerime ne giydiğimi bilmiyormuş gibi bir bakış attım. "Ne varmış ki?" dedim anlamamış gibi.
Of ne be öyle ya... beş yıl ortada yoktun gelir gelmez bi karış şortum mu battı sana.
Hem söyleyeceğin ilk şey bu mu hödük ya?!!??!

"Şortun değil,bir karış olması battı bak bir de kendi ağzınla söyledin" dedi.

Bu çenemle beynim arasında artık nasıl bir bağlantı var,hangi sinir sistemi var ne nerden geçiyor bilmiyorum ama o sinir sistemimin ben ta...
bir kere şu çocuğu görünce aptallaşma ya,hukukçu oldun bak bir çocuk annnesisin,yılların sürünerek geçti şimdi nerdesin bak ama şu çocuğu görünce liseli aptal aşık kıza dönüyorsun...dönme yalvarırım dönme.

"İçerii gelmek ister—"
Ben sorana kadar Ege çoktan Alyayı kucaklamış içerde salak salak kızı ordan oraya atıyordu.
Ben de kahvaltılık bir şeyler hazırlarken onları izliyordum.. Sanırım evimiz eksik olan neşesini bulmuştu.

ZORAKİ BEBEKWhere stories live. Discover now