19.12.2015
Dün yüzün solgundu, onunla ayrıldınız diye mi? Gözlerin boş bakıyordu tüm gün, yemeğini bile yemedin. Bu kadar mı seviyordun onu? Bu kadar mı aşıktın ona?
Kadınlar hisseder, derler ya hani. Ben hissetmiştim. Onun bir şeyler karıştırdığını hissetmiştim, ama mutluydun sen, senin mutluluğunu nasıl bozabilirdim ki? İnanmazdın bana, nefret ederdin belki de. Ben bunu kaldıramazdım, Seb.
Beni görme, beni sevme, beni duyma. Umursama. Ama nefret etme, bu kadar acıyı yüklenmiş kalbim senin nefretini taşıyamaz.
Üzgünsün, biliyorum. Ama gülümse. Sen gülümsedikçe, etrafındakiler de gülecek ve yavaş yavaş mutlu hissedeceksin kendini.
Ayrıca şunu bil ki, senin gülüşünle hayata tutunmaya çalışan biri var. Onun ölmesine izin verme, sana ihtiyacı var.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kurumuş Mürekkep
Short StorySen, mavinin ruhunda hayat bulduğu adam; ben, mavinin ruhunda intihar ettiği kadın. Sen, gökyüzündeki en parlak yıldız; ben, senin uyumak için konakladığın siyah gökyüzü. Sen, 'seni seviyorum,' kelimesine muhtaç adam; ben senin muhtaçlığını gidermek...
