"Benim Rüzgar Gülüm uyuyor muymuş?"
"Hıhı uyuyor."Mert bunu duyduğunda gülesi geldi ama Ferda oyardı onu.
"Hadi Rüzgar Gülü kalk gidiyoruz.
"Ya nereye gideceğiz sabah sabah Mert ."
"Sürpriz, hadi uykucu."
Mert böyle olmayacak diye elinde bir bardakla dönmüştü. Hiç acımadan soğuk suyu dökmüştü.Ferda bir isyanla kalkmıştı. Öyle böyle derken Mert Ferdayı sürpriz dediği yere götürmüştü. Geldikleri yer bir bahçeli evdi . Şirin mi şirin bir ev.
"Mert bu ne?" Yüzünde bir mutlulukla söylemişti.
"Evlendiğimizde oturacağımız yer." Kendinden emin bir şekilde konuşmuştu.
"Biz evlenecek miyiz ki?" Ferda gülerek söylemişti ama Mert bunu ciddiye almıştı.
"Evleneceğiz Ferda er yada geç evleneceğiz."
"Anne ... anne."
Birisi sanki bana sesleniyor gibi. Şu an gördüğüm rüyadan uyanmak istemiyordum Çünkü Mert i sadece rüyalarımda görüyordum. Seslenen kişi çok ısrarcıydı. Sesi tamamen duyduğumda , rüyamda silinip gitmişti.Sesin Denize ait olduğunu anladım. Direk gözlerimi açtım bir esnedim sonra konuşmaya başladım.
"Annecim günaydın ... ne oldu?"
"Günaydın... da geç kalıyoruz Anne."
"Neye geç kalıyoruz."
"Unuttun mu anne." Şaşkınlıkla söylemişti. Harbiden neye geç kalıyoruz. Deniz hatırlamam için umutla yüzüme bakıyordu. Ha şimdi hatırladım.
"Tiyatro , ah nasıl unuttum saat kaç ki?" Denizin o kadar çalıştığı tiyatrosu vardı bugün. O günden bugüne 2 hafta geçmişti. Bu aralar sık sık bir şeyler unutmaya başladım. Kafam hep Mert in geri geleceği yönüyle meşgulken kafamı hiçbir yere bir türlü veremiyordum.
"Saat on anne."
"Oğlum saat daha erken ya."
"Erken değil anne anca hazırlanırız."
"Oğlum tiyatro dörtte değil miydi?"
"Evet anne."
"Eee oğlum daha var ." Pek ikna olmamıştı.
"Hadi anne hadi." Aceleci bir tavırla elimi tutmuş çekiştiriyordu.
"Tamam oğlum." Pes etmiş bir şekilde Deniz in peşine takıldım.Çok heyecanlıydı, ilk defa tiyatro oynayacaktı. Hem de Simayla. Simay ın partneri olacağını duyunca sevinçten havalara uçmuştu. Oğlum bir kızdan hoşlanıyordu. Herkes çocukken birisine bir hayranlık duymuştur. Hadi herkes olmasın çoğu kişi diyelim.Benim oğlumda o kıza hayranlık besliyordu. Allah var kızımızda çok güzel yani. Oğlumun aceleci tavrı yüzünden çabuk kahvaltımızı etmiş giderken ne giyeceğini düşünüyorduk. Oğlum kara kara durmuş dolaba bakıyordu. Tam o sırada telefonumun melodisi kulaklarıma ulaştı. Yerimden kalkıp telefonu aldığımda Elifin aradığını gördüm. Hemen açtım.
"Efendim."
"Ha Ferda Denizin tiyatro saati dörtte dimi?" Emin olmak için sormuştu.
"Evet evet , sakın geç kalmayın Deniz sonra küser baştan söyleyeyim de."
"Yok sen merak etme , ben İrem' le geleceğim. Özlem Canla."
"EE Gamze o ne olacak."
"Herhalde Serdarla gelecek bugün hiç konuşmadım."
YOU ARE READING
RÜZGAR GÜLÜ
General FictionYağmur pencereyi delercesine çok yağıyordu. Sanki kızın dökemediği yaşları o döküyordu. Böyle olmasını istemiyordu. Hayallerinde hep mutluydu fakat bunun bir hayal olmadığını biliyordu bu yüzden canı çok yanıyordu. Ortada bir bebek , bir hayat , bi...