26.BÖLÜM

171 17 0
                                    


Ferda merdivenlerden aşağıya inerken resmen dizleri titriyordu. Kendi kendine kızdı. "Bu kadar heyecan yapma Ferda alt tarafı bir yemek." Kapıyı açmadan derin bir nefes alıp vermişti ve kapıyı açmıştı. Ah karşısında gördüğü bir insan mı? Bir takım elbise bu kadar mı yakışırdı. Yan profili bile mükemmeldi. Telefonu tutuşu o an eriyip yok olmuştu. Kendine gelmek için hafifçe yanaklarına tokat atmaya başladı.

"Kendine gel Ferda sakın." Kendine geldiğine inanıp Merte doğru yürümeye başladı. Mert konuşmayı sonlandırıp telefonu cebine koymuştu. Ferdanın geldiğini hissetmiş gibi kafasını oraya çevirmişti. Gördükleriyle dili tutulmuş kalmıştı. Ferda Mertin sadece öylece bakmasında ilişkilenmiş elini Merte doğru sallamaya başladı.

"Mert hey burada mısın?" Mert Ferdanın kendisine seslendiğini işitmişti.Ferdayı daha fazla endişelendirmemek için hayata dönmüş Ferdaya birkaç kelime söylemişti.

"Çok...güzel olmuşsun." Ferda bu iltifat karşısında biraz utanmıştı. Kulaklarının kızardığına emindi. Utanınca Kulakları kızarırdı ve hemen kendini ele verirdi.

"Sende yakışıklı olmuşsun." İkisi de nasıl hareket edeceğini unutmuş öylece dikiliyorlardı. Ferda hatırlamış olacak ki kendini harekete geçirmişti. Mertte onun sayesine hareket etmiş Ferdanın kapısını açmıştı. Ferda Mertin açtığı kapıdan binip emniyet kemerini takmış Merti bekliyordu. Mertte çabucak arabayı çalıştırıp gideceği yere doğru sürmeye başlamıştı.

Öbürküler ise oturmuş abur cuburlara dalmışlardı. Gamze ise hem homurdanıyor hem yiyordu.

"Yeter Gamze kız gitti sen hala konuş." Gamze İreme dönmüş ters ters bakmıştı.

"Şurada toplanmışız keyif yapacağız neymiş hanımefendi sevgilisini özlemiş. Yavuz Bey dayanamıyormuş. Sanki bir gün daha bekleyemezler."

"Gamzecim senin sevgilin yahut nişanlın yok diye biz kimseyle görüşmeyelim mi?"

"Görüşmeyin ne olmuş. Depresyondayım ya ben biraz bana ilgi aaa." Özlem İrem Gamzenin yanına gitmiş bir yanında Özlem bir yanında İrem sarılmış vaziyette oturuyorlardı.

"Bana bak o herif için üzülmeye değmez. Kızım sen Gamzesin kendine gel toparlan iyice formundan düştün ha." İrem de onu onaylar bir ses çıkarmıştı.

"Doğru söylüyorsun. Artık önüme bakmalıyım."

"Aynen hadi bakalım düşlediğimiz şu geceyi başlatalım artık." Kızlar bir anda düşen morallerini bir anda tavana çıkarmışlardı.

"Deniz...deniz nerde?" Kızlar etrafa baktığında koltuğa kıvrıldığını görmüşlerdi. Üçü de kalkıp başına gitti.

"Uyumuş." Fısıltı eşliğinde söylemişti İrem. Çok masumdu. Özlem dikkatlice kucağına alıp odaya taşımıştı. Gamze önden gitmiş örtüsünü açmıştı. Hepsi öpüp içeriye geçmiş geceyi başlatmışlardı.

Elif ise söylene söylene Yavuzun arabasına binmiş Yavuza çemkirmeye başlamıştı.

"Bir sabredemedin Yavuz. Kızlarda çok kızdı. Zaten zar zor bir araya geliyoruz bir gün ya hoş kızlara belli etmedim. Desem gitmek istemiyorum O gamze cadısı hayatta göndermezdi ama seni de özlemiştim."

"Sus." Yavuz daha fazla dayanamamış olacak ki sus diye set bir şekilde konuşmuştu.

"Ne o sıkıldınız mı hemen ne oldu ha söylesene." Yavuz gözlerini pörtletmiş Elife bakıyordu. Nasıl bu lafı buraya getirmişti şaşmıştı.

"Elif iyi misin? Yoksa özel gününde misin ne bu afra tafralar." Yavuz temkinli bir şekilde sormuş cevabını bekliyordu.

"Değilim gayet iyiyim." Yavuz iflah olmaz dercesine başını sallayıp arabayı çalıştırmıştı.

RÜZGAR GÜLÜWhere stories live. Discover now