FİNAL
10 SENE SONRA
Bir bahar akşamıydı. Bahçede duran masa donatılmış sadece boş yerlerin doldurulması bekleniyordu. Toplam 20 sandalye vardı. Siz düşünün masanın ne kadar büyük olduğunu. Onlar beş kızdı sonra yavaş yavaş arttılar ve en son bu duruma geldiler.
"Oğlum yavaş." İrem bir telaşla oğlu düşecek korkusuyla peşinden hiç ayrılmıyordu. Onun arkasından Özlem takip etti. Yıllar onları yaşlandırmadı daha da gençleştiler.
"Koş paşam koş." İrem Özlemin seslenmesiyle ona döndü.
"Gaz verme şu çocuğa Özlem, sonra senden bilirim bilmiş ol."
"Kızım çocuk o koşacak, düşecek." İrem koşan oğlunu görünce Özlemin ne dediğini anlamadan peşinden gitti.
"Bizimkiler yener."
"Hiçte bile ağabeycim bak görürsün yenileceğiz."
"Lan ağzını hayra aç." Erkekler bahçenin kapısından çıkmış masada ki yerlerini almıştı.
"Yavuz sen ne bakıyorsun Erene felaket telası gibi bir şey adam."
"Ha diyene bakın, sen ilk önce kendine bak Mert bey."
"Ne demek istiyorsun?" Her zaman ki gibi Mertle Eren tartışacakken güzel kadınlar araya girdi.
"Beyler, beyler kendinize gelin çocuk gibisiniz ya." Hepsi masada ki yerini almıştı. Çocuklar yanı başlarına oturmuştu. Herkes yiyeceklerini tabağa koymuş başlamışlardı. Masa da kahkaha sesleri yankılanıyordu. Bugünlere kadar çok sıkıntı çekmişlerdi ama yılmamış savaşmışlardı ve bugüne gelmişlerdi.
"Elifin doğum gecesini nasıldı ama?"
"Ay evet o nasıl bir geceydi ya."
9 YIL ÖNCE
Kızlar akşam toplanmak üzere söz verip bulundukları yerinden ayrılmışlardı. Elif sekiz aylık karnıyla araba kullanamayacağından Ferda Elifle kalmış onu eve götürecekti. Özlem doğum yapmış o süreçleri çoktan atlatmıştı geriye Elif kalmıştı. Ferda Elifi eve bıraktıktan sonra kendi evine doğru yol aldı. Elif eve girmiş ayakları ağrıdığından kendini koltuğa bırakıvermişti. Hamilelikten dolayı ayakları şişmiş bu yüzden hep terlik giymek zorundaydı. Ama bundan şikayetçi değildi, onun için değerdi. Dinlenmek için gözlerini kapattı fakat çoktan uykuya dalmıştı.
Erkekler, kızlar bu gece baş başa takılacağından onlarda beraber takılmaya karar vermişti. Erenlerin evine gidip orada demleneceklerdi. Akşam sekiz olmuş kızlar bir yanda erkekler bir yanda toplanmaya başlamışlardı.
Gamze Eliflerin evine gelmiş zile basıyordu ama açan yoktu, arkasından da Özlemle İrem gözükmüştü.
"Hayırdır?"
"zile kaç defa bastım ama açan yok."
"Kız, evde düşmüş filan olmasın."
"Ağzını da bir kere hayra aç be İrem." Gamze İrem'e kötü kötü bakıyordu.
"Tamam tamam bir daha bas zile." Gamze gelen talimatla zile basmış elini çekmemişti ve kapı açılmıştı. Elif uyku mahmurundan anlamamış öylece bakıyordu gelenlere.
"Neredesin kızım sen ne kadar merak ettik biliyor musun?" Gamze taramalı tüfek gibi saydırmaya başlamış ve içeri geçmişti. Diğer kızlarda peşinden girmiş Elif de kapıyı kapatıp onları takip etmişti.
YOU ARE READING
RÜZGAR GÜLÜ
General FictionYağmur pencereyi delercesine çok yağıyordu. Sanki kızın dökemediği yaşları o döküyordu. Böyle olmasını istemiyordu. Hayallerinde hep mutluydu fakat bunun bir hayal olmadığını biliyordu bu yüzden canı çok yanıyordu. Ortada bir bebek , bir hayat , bi...