Bölüm 19: Yarı Potterhead da ne?Bir nevi bulanık mı?

7.2K 680 108
                                    

Yorum yapmayı lütfen unutmayın canlarım ❤️
Bir de fazla ilgilenemiyorum buralarla, o yüzden aktif bir paylaşım ve aktif bir ortam yok maalesef. Elimden geldiğince sizlerle ilgilenmek istiyorum.

Whatsapp grubuna alımlar devam ediyor...

Kontrol etmeden koyuyorum. Affınıza sığınıyorum. İyi bayramlar hayalperestlerim....

(Seher)

Hayvanlar başka hayvanların ya da insanların kendilerine yaklaşmaması için kabuğuna çekilme durumları vardır. Bazıları ise tehlikeli pozisyonlara bürünür ve savunmaya haline geçerler. Benim ise insanların yaklaşmaması için kendi kabuğuma çekilme durumum, kulaklıklarımı takmamdı. Bu benim savunma pozisyonumdu.

Müziği son ses açtığımda, zorlukla yürüdüğüm orman daha katlanır bir hale büründü. Yürümek bana göre değildi. Aslında televizyonun karşısında, bu soğuk günlerde sıcak battaniyemin altında abur cuburlarımı yemek varken ayağa kalkmak bana göre değildi. Ben ev kuşuydum. Tamam belki türüm daha çok deve kuşuna kaçıyordu ama sonuçta o da bir kuştu.
Çalan şarkının bitiminde, diğeri başlamadan önce oluşan sessizlikte Furkan Tunç'un kendi kendine söylenmesine dikkat kesildim. Bana ağzına geleni saydırıyordu. Bense sanırım bu durumun yarısına yetişebilmiştim. Şarkının sesini sonuna kadar kıstım ve onu dinlemeye devam ettim.

Hemen önümde karların örttüğü taşlara takılmamak için dikkat ederek yürüyen çocuğun bakışları ara sıra bana döneceğini tahmin ettiğimden sanki kuru dal arıyormuşum gibi etrafıma bakınıyormuş gibi yapıyordum. Onu duyduğumu fark etmesini istemiyordum.

"Yine bütün işi bana yükleyeceksin anlaşıldı. Bende biliyordum sözel sınıfında ki Derya ile Zeynep ile kuru dal aramayı ama... Ahh, Tuğba'yı tavlamak için yolunda süpürge ettiğim saçlarımı yakacağım kamp ateşi için... Senin de Havuçlar Orduma girişini yasaklıyorum kızım! VIP üyeliğini aldım... Artık tahtın varisi Ülkü... Sahi, bizim Ülkü'de maşallah kapmış lokum gibi çocuğu... Lokum demişken, burada hiç kuru dal yok." Kar tabakasının olmadığı kısma yavaşça koşarak gitti. Orada bulunan dalları toplarken konuşmaya devam etti.

"Ne diyordum? Senin üyeliğini aldım ordumdan... Hem zaten Harry Potter'ın henüz son iki filmini izlememiş Potterhead mı olur? Ben ordumda büyücülerede yer vermek istiyorum... " onun sözlerine karşı tiksinerek baktım. Yarı Potterhead da ne?Bir nevi bulanık mı? Hakaret gibi... Gibi değil hakaret. İç sesimi duymuş gibi konuşmasına devam etti.  "Bulanık gibi bir şeysin...Yarı Potterhead mı olur? Sana da ism bulacağım ben... Sen bir PotBul'sun..."

"Ne alaka be? Sensin PotBul! Hem ben tüm seriyi kitapları dahil 5 kez bitirdim..." çenemi tutamayıp son sözlerine bir karşılık verdiğimde Furkan Tunç'un sırıtmak için yukarı kıvrılmış dudaklarını görmem gecikmedi.

"Müziğin sesini kısacağım derken kulaklığı telefondan çıkardın. Haberin olsun." Diyerek yerde ki dalları toplamaya devam etti.

"Seni konuşturmak için kızdırmak zorunda mıyım, Seher?" derin bir nefes verip kucağında ki dalları dökmemek için dikkatlice ayağa kalktı.

" Buraya zorla getirilen biri için fazlasıyla istekliyim bence."

"Yapma ama! Geldiğimizden beri söylenmediğin bir saniye bile olmadı. Hazırladıklarımı beğenmemiş olabilirsin ama lütfen..." onun böyle düşündüğünü bilmek bir anda içimde tuhaf bir duygu oluşturmuştu.

" İçimde tuhaf bir duygu oluştu. Beni rahatsız ediyor. Bu ne böyle?"

"Biz ona pişmanlık diyoruz." dediğinde gülümsemekten kendini alamadı.

Bir Wattpad Yazarına Aşık Oldum Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin