fourteen

632 62 10
                                    

Sınıfta kafamı sıraya gömmüş keşke 93'lü olsaydım tarzı ağıtlar yakıyordum içimde.Yanımdaki sandalye tıkırdadığında Daehyun'un geldiğini anlamıştım yani salak olmayan herkes yanına gelen kişinin sıra arkadaşı olduğunu anlar zaten.

"Jinyoung şu efkarlı hallerinden vageçte ye şu hamburgerlerden birini" kafamı kaldırıp hamburgere baktım o da bana baktı sonra dedim nasıl kıyarım bu varlığa o yüzden kafamı tekrar sıraya gömdüm.

"Jinyoungie daha ikinci döneme bile gelmedik sen şimdiden böyle yaparsan napıcaz acaba seninle" kafamı kaldırıp sakince konuşmaya başladım.

"Ya ama bi düşün daha yeni sevgili olduk ama onun sınav için hazırlanması gerekiyo ve bu yüzden istediğim gibi göremiyorum onu" diyip tekrar kafamı sıraya koydum ama bu sefer yüzümü Daeye çevirdim.

"Tamam haklısın ama yapılabilcek bişey yok sende yazı beklemelisin bende" büyük bi nefes çektim.

"Youngjae seni hep arıyo hatta görüntülü bile konuşuyosunuz ve her çıkışta yanına geliyo" dediklerime karşı sustu biraz bekledikten sonra tekrar konuştu keşke konuşmasaydı.

"O diğilde daha demin sevgili falan dedin ya Mark sana teklif etti mi?" söylediğine karşı yüzümü buruşturdum. "Saçmalama böyle şeyleri sevmediğimi biliyo" bana inanmıyomuş gibi baktı "söz konusu oysa hep istisnaların var senin" diyip sırıttı bende sırıtmıştım.

"Bak jae arıyo" diyip aramayı kabul ettiğinde görüntülü konuşmalarına dayanamadığım için bahçeye çıktım. Okulda tek sevdiğim yer burasıydı arkada sessiz ve çimenlerle dolu. Çimlere uzanıp gözüme gelen güneşi engellemek adına kolumu gözlerime kapadım.Yanıma birinin geldiğini fark ettiğimde yüzümü ona döndürdüm.

"Sende kimsin?" diye çıkıştım çünkü bu ortamı mahvetmesini istemiyodum.

"Hyung b-ben alt sınıftan y-yugyeom" bakmaya devam ettim.

"Şey sana söylemem gereken bişey var" o sırada çalan telefonuma baktığımda kalbimdeki hızlanmaya engel olamadım.Telefonu açıp kulağıma götürdüm.

"Neden sınıfta diğilsin tam da Jae'nin telefonunu kapmıştım ama Dae senin orda olmadığını söyledi" gülümsedim.Yanımdaki çocuğun da bana gülümsediğini görünce sinirle "yanımda durmaya devam mı ediceksin git hadi" diye tekrar çıkışmıştım.Mark'ın telefonda söylediği şeyler çocuğun konuşmasından sonra kesilmişti.

"Çık benimle Jinyoung hyung seni seviyorum" ağzım açık ona baktım.Hayır teklif gelirdi ama ilk önce sevdiğini söyleyip bir hafta sonra da teklif ederlerdi bu biraz fazla olmuştu.Kulağımda duyduğum ses ise tüylerimi diken diken edicek kadar yüksek çıkmıştı.

"PARK JİNYOUNG!"

___

en çok istediğim şey şöyle adam akıllı bi markjin yazmak

 stixbus , markjinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin