21. BÖLÜM YABANCI

77 14 2
                                    

Kimdi bu şimdi? Siyah elbisesiyle kirmizi rujuyla oldukça dikkat çekiyordu zaten. Merte baktığımda elindeki cdlerle uğraşıyordu. Sadece öylesine baktı kim diye sonra yine cdlerle uğraşmaya başladı. Bu hoşuma gitmedi desem yalan olur simdi.

"Kim bu?" sordum çünkü merak ediyordum. Merte doğru yürüyüp elindeki cdleri aldı ve elini uzatti.

"Merhaba ben başak."

O çekici gülümsemesiyle ne yalan söyleyim bir çok erkeğin dönüp 2. defa bakabilecek türden bir kız. Mert elini nazikçe sıktı ve yanıma geldi.

"Bu melis sevdiğim kız. Bende mert."

Yanlış duymadım dimi sevdiğim kız dedi bana. Ben ona şaşkın şaşkın bakarken o elini belime koyup beni yönlendiriyordu. Şu an beni bıraksalar her türlü delice dans edebilirdim. Zafer gülümsememle koltuğa oturdum. Elini omzuma koydu beni kendisine daha da çekti. Tartişmamizdan sonraki hayır ya biz ilk defa mertle bu kadar yakınız. Kalbim bu sefer fazla mesai yapıyor duymaz umuduyla başımı göğsüne yasladım. Benden farksızdı çok hızlı atıyordu. Çok heyecanlıydı ama yansıtmıyordu hiç. Saçımı okşayıp öptü.

"E hadi kizlar ama film izliyecektik?"

"Pardon ya dalmışız."

"Siz ayarlayana kadar bizim çocukları çağıralım ya."

"Olur valla emiri de ara."

Mert cebinden telefonu aldı ve keremle konuşmaya başladı sonra emir.

"Tamam 10 dakikaya ordayız."

"Tamam."

"Sevdiğim kız hm."

Alaycı gülümsememle. Heyecanımı belli etmemem gerek dimi ama.

"İstiyorsan başağın yanına gideyim." Diyip kalkmaya yeltendi. Onu çekmemle oturması bir oldu.

"Oha kızım."

"Konuşmamız lazım." Tam sırasıydı ona şimdi söylemeliyim ondan çok hoşlandigimi. Yoksa bu cesareti bir daha bulamayabilirdim.

"Bir sorun mu var?"

"Evet yani hayır."

"Seni dinliyorum melis." O mükemmel gülümsemesiyle. Derin nefesler aldım.

Bir..
İki..
Üç..

"Ben senden çok hoşlanıyorum. Oh be sonunda söyledim bugün bunu söylemek için yanina geldim ama yanlis anlaşmayla mafettim herşeyi ama gerçek bu senden çok hoş..." devamını söyleyemeden öpmeye başladı. Sanki bugünü bekliyormuş gibi özlemle hasretle. Başımı geriye çektim.

"Görecekler."

"Umrumda değil." gözleri parlıyordu. Bu denli çok sevdiğini nasıl görmemiştim ki ben. Aptal ben. Sarıldı bir süre öylece kaldık.

"öhöhöö rahatsız ediyoruz galiba."
Hemen ayrıldık.

Elini uzattı önce yüzüne baktım çok masumdu. Elini tuttum gülümsedi.

"Biz çıkıyoruz." Gülümsemesi yüzüne daha çok yayıldı.

"Çok tebrik ediyorum."

Eğilip tam öpücekken merti itip aralarına girdim. Bu kızın amacı neydi ya?

"Teşekkür ederiz." sinirlendiğimi anladı sanırım uzaklaştı. O sırada kapı çaldı.

"Ben bakarım." Bu kız her yerde çıkmak zorunda mi?

"Tamam bak sen canım. Sinir oluyorum bu kıza."

"Tamam sevgilim sakin ol."

Tüm sinirlerim gitti neye sinirlendigimi unuttum resmen. Kapiya doğru yürüdüğümüzde çocuklar gelmiş ve onlari sulu sulu öpen bir adet başağımız var. Mirada bir durumlar var başak tam ozana yaklaşacakken onu alıp mutfağa götürdü.

"Efendim mira. Kim o kız bir tanıştirmadin." Alay ediyor resmen benimle.

"Git tanış." diyip yalniz biraktim onu mutfakta. Salak iste ne olacak erkek değil mi.

İçeriye geldigimde ozanla başagın gülerek konusmalarını gördüm. Daha yeni tanistiğı kızla ne bu samimiyet hayırdır. Hiç birşey olmamış gibi geçtim yanlarından. Farketmediler bile.

Arkadaşım olabilirdi başak ama ne olduğunu çok iyi biliyordum. Sakin ol mira ozan sadece arkadaşın senin. İç sesim haklı ama tırnaklarımı yemeyi bırakamıyordum. Hep kıskandigimda böyle oluyor işte.

"Gelicem ben idare edin."

"Nereye film başlıcak."

Başakla ozana baktım hâlâ gülüyordu. Bir ara kalkıp ben oturcaktım ama sonra vazgeçtim. Ecrine döndüm ve;

"Gelirim birazdan." Daha fazla onları izleyemezdim.

Odama geçtiğimde filmin başladığına emin oldum ve yavaşça merdivenlerden indim. Tek sorun kapıdan nasıl geçicegimdi. Çok sessiz olmam lazımdı. Yavaşça kapıyı açtım ve çiktim artik dişardaydim.

Koşmaya başladım nereye gidiceğimi hiç bilmiyordum ama koşmak iyi geliyordu bana. Elimin tersiyle gozyaşlarimi sildim bir yere oturdum. İyi miydim hayır evde kalsaydim daha iyi miydi ona da kocaman hayır. Nikah sahitleri ben olurum bir de yok artik.

Telefonum aklima gelince hemen cebimden aldım. Hiç birşey yoktu farketmemisler olmadıgımı bu iyi birşey di iste. Hemen telefonu kapatip düşünmeye başladım.

Ozanı seviyor muydum evet. Kendime bile yeni yeni itiraf ettigim bu şey çok fazlaydi. Her sabah uyandığımda ilk onun yüzünü görmek, o uyanmadan onu saatlerce izlemek istiyordum, çok mu birşey bunlar şu an için evet.

Denizden sonra hiç bunları hissedeceğimi düşünmemiştim. Hep bir sürü kedileri olan biri olarak hayal etmiştim kendimi. Değişen birşey yok aslında benim duygularım dişinda ozan beni hâlâ sevmiyor. Üşüdüğümü daha yeni farkediyordum. Bunun acısı fena çıkacaktı. Saate baktığımada 22:30 çok geç olmuştu. Peki ben bugün nerede kalacaktım ki.

"Merhaba mira."

Kim bu yabancı simdi ve adımı nereden biliyor.

Yasak  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin