Bölüm-35

624 72 6
                                    

İyi Okumalar :)

~~~~

Patlama sesi kasabanın dört bir yanında yankılanırken Kunieda telaşla sesi takip etmeye başladı.İçinde berbat hissetmesine sebep olan bir his vardı...Onu korkutan...Namiye bir şey olmamasını umarak toz bulutunun kapladığı alana geldi.Nefesini tutarak toz bulutunun kalkmasını beklerken fazladan gördüğü iki çift göz ile olduğu yerde kaldı.Bedenlerinde ki büyü gücünü sezdiğin de ise nefes almayı kesmişti.Mello ''N-Neredeyse seninle aynı seviyede büyü kapasitesine sahip...'' diye konuşabilmişti.Nami'nin elinde küçük bir çocuğu korumaya çalıştığını fark edince kaşları çatıldı.Ayağa kalkıp oraya doğru yürürken çoktan fark edildiğini bildiği için rahattı.Mello yutkunarak ''Buradan sağ çıkma ihtimalimiz var mı Kunieda...''

Kunieda kaşlarını çatarak ''Beni hafife alıyorsun.'' diyerek tek bir adım da Nami'nin önüne geçti.''Siz de kimsiniz?'' diye sormuştu.

Biri kadın diğeri erkek olan ikiliden kadın olan aniden yok olurken adam sırıtarak ''Voha...! Sekiz Kaçaktan Su Altı Prensesi ha? Kan dökmeye değer bir rakip çıktı karşımıza Riko!'' diye bağırmıştı.Yaklaşık olarak yüz metre gerisinde ki dağın tepesinde ki Riko gülerek ''Tek vuruşta bitti say Junpe!'' 

Mello alayla ''Riko mu? Junpe mi? Ne biçim isimler bunlar?!'' diyerek gülmüştü.

Junpe gözlerini kısarak ''Yer altında Junpe toz eden anlamına geliyor.''

Riko dağın tepesinde olduğu için sesini yükselterek ''Riko ise nefessiz demek,anlamını birazdan öğrenirsin ejderhacık!''

Nami korkuyla ''Bizden ne istiyorsunuz?'' diye sordu.

Junpe ''Kucağında ki çocuk bize lazım,asıl amacımız sen değilsin.''

Riko kaşlarını çatarak ''Yani kendini bir şey zannetme sürtük!'' diye bağırmıştı.Nami kucağında ki çocuğa sarılarak ''Onu size vermem!'' demişti kesin bir dille.Junpe ellerini iki yana açarak ''Sen bilirsin...'' demişti.Kunieda ''Kaç...!'' diye bağırmıştı ki yıkık kasabanın tam altında kırmızı bir büyü çemberi belirdi.Kasaba yeniden devasa bir patlamanın altında kalırken Nami'nin kalkan büyüsü onları korumayı başarmış olsa da paramparça olmuştu.Kunieda ''Patlama büyüsü ha? Fena değil.'' diyerek Melloya döndü ve sadece ikisinin duyabileceği bir sesle konuştu.''Kaptanı çağır...Ben...'' diyerek yutkundu.''Bu adamı kendi başıma tutamam.'' dediğinde Mello'nun gözleri irileşti.Yine de durumun ciddiyetini hızla kavradı ve uçarak oradan hızla uzaklaştı.Nami'nin tam göğüs hizasında kırmızı bir ışık belirirken gözleri irileşti.Riko dağın tepesinde,elinde kocaman bir silahla Namiyi hedef alıyordu.Büyülü mermiyi ateşlemek üzereyken birden silahın içi suyla dolarak paramparça oldu.

Junpe ''Fena değil...'' diyerek Kunieda'ya yumruk atmaya çalıştı.Kunieda şaşırarak bu basit yumruğu kolayca durdururken Junpe birbirine değen ellerini görerek sırıttı.Kunieda'nın elini işaret ederek ''Az önce bana dokundun değil mi?''

Kunieda ''Öyleyse ne olmuş?'' der demez elleri patlarken Junpe kahkaha attı.''Patlarsın güzelim!'' dedikten sonra yüzünde ki alaylı ifade yavaşça kaybolurken Kunieda'nın su damlalarına dönüşmüş ellerini görünce afalladı.Kunieda gülerek ''Büyü bana işlemez aptal.'' diyerek Junpe'nin üzerine atıldı.Adamı resmen tokat manyağına çevirirken bütün bedeni patlıyor olsa da bu canını yakmıyordu.Bütün bedeninin sudan oluşması,büyülü saldırıların ona hasar vermesini engelliyordu.Riko kaşlarını çatarak ayağa kalktı ''Öyleyse bütün bedenin büyüden oluşuyor...?'' diyerek sırıttı.Elini havaya kaldırdığında beyaz büyü çemberi devasa bir alanı kaplarken Kunieda güldü.''Büyüleriniz bana işlemez.'' der demez gözleri irileşti.Büyü çemberi yavaşça yok olurken Riko sırıttı.''Siz insanların en büyük zayıf noktası büyüsüzlük sanırım...Ve size karşı en güçlü silah benim elimde.Çemberin kapladığı alan boyunca büyü yapamazsın tatlım.'' diyerek güldü.

Fısıldayan (KOVUCU 3.5)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin