0.6

23K 915 123
                                    

        Rüzgar ön koltuğa geçtikten sonra ben de ön koltuğa geçtim ve bir süre yüzüne baktıktan sonra arabayı çalıştırmasını bekledim. Kafasını kaldırdıktan sonra kontağı çevirdi ve arabayı çalıştırdı.

        Arabayı hareket ettirip yavaşça sahil yoluna girdi. Gözlerimi kapatıp bir süre durdum ve söylediklerini düşündüm.

        'Beni kaçtığım şeyleri tekrar hissetmeye zorluyorsun Gece.'

        Güvenme sorunu vardı ve bende de vardı. O ne yaşadıysa aynılarını ben de yaşamıştım ve güvenmek benim için de zordu.

        Gözlerimi açıp gök yüzüne baktım. Yıldızlar, gecenin karanlığına rağmen parıl parıl parlıyorlardı. Yüzümde bir gülümseme oluşurken camı biraz araladım. Rüzgar yüzümü okşarken (rüzgar olan rüzgar bizim Rüzgar değil. 😂 😂) gülümsemem genişledi

        "Neye gülüyorsun?" gülerek sorduğu soruya gülümseyerek cevap verdim

        "Hiiç. Sadece yıldızlar çok güzeller. Rüzgar da öyle." bir süre gök yüzüne baktı

        "Parlıyorlar. Gecenin karanlığında. Onları güzel kılan şey gece değil mi?" biz süre düşündüm.

        "Bence, gece onların parlamasını zorluyor. Bazı geceler yıldız olmamasının nedeni bence o." gülümsedi

        "Yanılıyorsun. Eğer gece olmasaydı onlar hiç olmazdı. Gündüz parlayan yıldız gördün mü sen. Gece, güneşin güzelliğine inat her gece yıldızları serpiştirir üzerine. Onları sever. Gece, güzeldir. Her yönüyle." gülümsedim ve kafamı cama çevirdim. Daha önce böyle düşünmemiştim.

        "Geldik." etrafa bakınınca küçük bir büfeye gözüm çarptı. Arabanın anahtarını çıkarttı ve arabadan indi. Ben de peşinden indim ve yanına ilerledim. Elini belime koydu ve ilerlemeye başladı. Küçük bir büfeye benzeyen yere ilerledik ve küçük masalardan birine oturduk.

        "Ali usta!" yaşlı bir amca küçük barakadan çıkıp etrafına bakındı. Gözleri bizim masamıza takılınca gülümsedi

        "Vay, hayırsız!" Rüzgar ayağa kalkıp adama sarılırken ben kıkırdadım. Ayrılırlarken adamın gözleri beni buldu

        "Kim bu hanım kızımız?" gülümsedim ve ben de ayağa kalktım. Elimi uzattım fakat adam darılmış bir ifadeyle bakıp sarıldı. Gülümserken ben de sarıldım. Ayrılınca bana gülümseyerek baktı.

        "Adı Gece, artık o da ailemizden biri" Ali usta gülümsedi.

        "Rüzgar? Sen kolay kolay ailemizden demezdin." Rüzgar boğazını temizledi ve eliyle oturmamızı işaret edip kendisi de oturdu.

        "Ece de Gece'yi sevdi, Nazife Sultan ve Görkem de." gözleri bir anlığına benimkilerle buluştu

        "Ben de sevdim" utanıp gözlerimi kaçırdım ve denize bakmaya başladım. Onlar sohbetlerine devam ederken ben dalgaları izlemekle kalmıştım. Sert bir rüzgar esince titredim ve kollarımı bedenime sardım.

        "Üşüdün mü?"daldığım yerden gözlerimi ayırdım ve Rüzgar'a döndüm. Gülümsedi ve ceketini çıkardı. Ayağa kalkıp ceketi omuzlarıma bıraktı ve eski yerine geçip oturdu.

        Davranışları sürekli gülümsememe neden oluyordu ama, emin değildim. Bir kere kırılmıştım işte. Bir daha güvenebilir miyim bilmiyorum.

        "Ee, Gece kızım. Bu hayırsız sana da huysuzluk ediyor mu?" kıkırdadım ve sohbete dahil oldum

        "Yok, hayır. Gayet iyi anlaşıyoruz Rüzgar'la." Ali Bey kahkaha attı ve Rüzgar'a döndü.

DADIWhere stories live. Discover now