0.9

18.8K 796 77
                                    

        Heey, sizi fazla merakta bıraktığımı fark ettim ve bu bölümü biraz daha erken yayınlamaya karar verdim *Masum yazar sırıtışı* Sizleri seviyorum. 

        Rüzgar'ın şaşkın ve Deniz'in sanki kötü bir şey yapmışçasına olan bakışları altında parmaklarımı Rüzgar'ın parmaklarına geçirdim ve kocaman gülümsedim. Şaşırtıcı bir şekilde Rüzgar hiç sesini çıkarmamış, aksine o da elimi kavramış ve gülümseyerek bana bakmaya başlamıştı.

        "Ç-çocuğunuz da mı var?" Ece'ye baktığını fark edince kahkaha atmamak için zor dururken kafamı salladım. 

        "Neden? Olamaz mı?" Ağzı bir açılıp bir kapanırken sonunda konuştu. 

        "Yok, olur da. Fazla genç görünüyorsunuz." artık neredeyse kırmızıya dönecektim ve patlamam an meselesiydi. Deniz'in benimle flört ettiği barizdi ama şu sıralar sevgiliyi kaldıracak psikolojim yoktu ve onu kırmadan reddetmenin tek yolu böyle bir şey olmasıydı. 

        "Genç evlendik. Liseden beri tanışıyoruz." Rüzgar eğilip yanağımdan öptü ve beni kendisine çekip kolunu omzuma doladı. Bir an gerçekten düşünmeden edememiştim.

        Acaba gerçekten de lisede tanışmış olsaydık. Beni sever miydi?

        Deniz 'hıı' gibi bir ses çıkarıp gülümsedi

        "Ben sizi fazla tuttum. Siz eğlenmenize bakın. İyi günler." Rüzgar'dan ayrılıp uzattığı elini tuttum ve sıktım. 

        "İyi günler." tekrar Rüzgar'ın elinden tuttum ve şaşkın bakışları altında ilerideki şezlonglara ilerlemeye başladım. Rüzgar süre zarfı boyunca suratıma tuhaf tuhaf bakmıştı ve ben de onu umursamadan ilerlemeye devam etmiştim. 

        Sonunda şezlonglara vardığımızda Rüzgar'ın elini bıraktım ve çantamı yere koyduktan sonra havlumu şezlonga serip uzandım. Hala ayakta dikilen Rüzgar'a baktığımda şaşkınca bana baktığını görmüştüm. içimde tuttuğum kahkahayı sonunda koyverip yüksek sesle gülmeye başlayınca şok olmuş Rüzgar ve Ece bana şizofrenmişim gibi bakmaya başlamıştı. 

        "Tamam, tamam sakinim." elimi kalbime koydum ve derin bir nefes aldım. Onlara döndüm ve göz devirdim.

        "Henüz delirmedim. Çocuk benimle flört ediyordu ve ben şu aralar bir sevgili istemiyorum." Rüzgar derin bir nefes verip karşımdaki şezlonga oturdu. Daha sonra aklına bir şey gelmişçesine pis pis sırıttı ve Ece'yi kucağına yerleştirdikten sonra aynı sırıtışla bana döndü.

        "Sen benimle evlenmeye çok meraklısın galiba." tek kaşımı kaldırarak ona baktım

        "Aslında..." Onu süzerek bir süre düşünürmüş gibi yapmaya başladım

        "Hayır." onun suratı düşerken ben kahkaha atmaya başlamıştım. Biraz fazla surat asıp Ece'yle oynamaya başlayınca kafamı eğip ona baktım.

        "Şaka yaptım, senin de var bir giderin." gözlerini devirse de gülümsemişti ve benim de gülümsememe neden olmuştu. 

        "Baba, Görkem abimin yanına gidebilir miyim?" ilerideki el sallayan Görkeme baktıktan sonra kafasını salladı ve Ece'nin üzerini çıkartıp güneş kremi sürdükten sonra Görkem'in yanına gönderdi. Bana dönüp üzerimi süzdü

        "Sen üstünü çıkarmayacak mısın?" Şirince sırıttım. Öyle sırıttığımı görünce ne yaptığımı anlamış olacak ki kaşlarını çatmıştı.

        "Çıkar üstünü" sinirlenmesine anlam veremezken gözlerimi devirip ayağa kalktım ve üzerimdeki tişörtü çıkardım. Gözleri kocaman açılırken şaşkın bakışları altında şortumu da çıkardım. Gözleri daha da büyürken bir anda ayağa kalkmış ve sırtını denize verip beni de önüne almıştı.

DADIWhere stories live. Discover now