Cehennem.

18.9K 480 36
                                    

(İyi okumalaar!)

Ağlayarak kendimi odama attım. Hemen aynanın karşısına geçtim ve kendime baktım. Saçım dağılmıştı ama göz rengim eski halini almıştı. Hızlıca büyük çantama kıyafetlerimi doldurmaya başladım. 

"Biraz daha hızlı."dedi Harry. Göz yaşlarımla beraber yatağımda oturan Harry'e baktım.

"Elimden geldiğince hızlı olmaya çalışıyorum."dedim ve gözlerimi silerek işime devam ettim.  Çantamın fermuarını kapattıktan sonra masamın üzerinden kağıt, kalem aldım ve annemlere not yazmaya başladım. Saat gecenin 3'ü olduğundan onları uyandırmak istemiyordum.Ayrıca onlar şuanda beni Jessie'lerde sanıyordu.

 Anne ve baba;

 Ben acil bir sebepten dolayı bir süre ortalıklarda olamayacağım. Dönüşümle ilgili. En kısa sürede geleceğim. Kendinize iyi bakın. 

 Sevgilerle, Alison.

Notu düzgün bir şekilde yatağımın üzerine bıraktıktan sonra çantamıda sırtlayıp Harry'le birlikte çıktık. Koşarak -ki gerçekten hızlı koşuyordum- okula gittik. Doğruca Haldon Montgomery'nin odasına çıktık. Benim bu değişik dönüşmemle ilgili konuşacaktık. Şöyle ki bir an kana susamış bir vampirken bir anda normal bir insan oluyordum. Kesinlikle ona danışmalıydık. Umduğumuz gibi odasındaydı.

"Efendim çok acil bir durumumuz var."dedi Harry içeriye girer girmez. Müdür Montgomery'nin arkası bize dönüktü. Yüzünü bize çevirdiğinde onun aslında Arthur olduğunu farkettim.

"Hoşgeldiniz çocuklar. Nasıl yardımcı olabilirim?"dedi Arthur sinsice gülerek. Hiçbir şey anlamamıştım. Harry'nin yüzünü şaşkınlık ve korku kapladı. Bana döndü ve elimi tuttu.

"Alison, koş!"diye bağırdı ve beni çekeleyerek odadan çıkardı. Okuldan çıktık. Çok hızlı koşuyorduk ama nereye gideceğimizi bilmiyordum. Ayrıca neden Arthurdan kaçıyorduk? Bir sokak köşesine gelince durduk. 

"Neler oluyor?"diye sordum. Elimi hala tutuyordu.

"Kısaca bir özet geçeceğim Alison. Kolyen Arthurda ve şimdi de seni yok etmek istiyor."dediğinde kanım donmuştu. 

"Peki nereye gideceğiz?"dedim. Elimi sıkıca tuttu ve kısık bir sesle konuşmaya başladı.

"Cehenneme gideceğiz."

**

 Tamamen karanlık ve terkedilmiş bir eve gelmiştik. İçerisi biraz soğuktu ama üşümüyordum. Harry bir yatağın yanına gitti ve bana dönerek 'gel' işareti yaptı. Yanına gittim ve birlikte yatağa oturduk.

"Burası neresi?"diye sordum. Ağzımdan buhar çıkıyordu.

"Cehennemim."dedi yarım ağız gülerek. Onun bu gülüşüne hastaydım.

"Tamam orasını anladık. Peki burayı ne zaman keşfettin?"dedim ona bakış atarak. Sormam gereken onca önemli sorunun arasından bunu seçmiştim.

"Şey.. Eskiden buraya çok geliridim. Dönüşümümden önce yani."dediğinde tamamen kasılmıştı. Tamam bu konuyu kurcalamam gerekiyordu. Ama şimdi sırası değildi.

"Peki Arthur olayı ne? Yani kolyemi onun için çaldın?"dedim oldukca normal bir tonda. Kalbimi kırmıştı ama artık ağlayacak durumda değildim.

"Ona borçluydum."dedi bakışlarını duvara sabitleyerek. "Benim için unutulmayacak bir iyilik yaptı."

"Ne iyiliği?"dediğimde bana baktı ve başını önüne eğdi.

"Beni o dönüştürdü."dedi. Oha. 

"Ah! Tabii şimdi anlıyorum. O işaretlenme olayı falan düzmeceydi yani. Sen başından beri işaretliydin çünkü seni kökenli birisi dönüştürmüştü. Değil mi?"dedim ona bakarak. Sadece başını sallamakla yetindi.

"Üzgünüm. Gerçekten."dedi. Hala bana bakmıyordu.

"Önemli değil diyemiyorum çünkü kalbim feci halde kırıldı."dedim. Bana baktı. Gözleri dolmuştu. Ama bu sefer numara yapmıyordu. Cidden üzülmüştü.

"Kalbini kırmak istemezdim. Ama geçmişim o kadar can yakıcıydı ki.. Babam alkolik bir adamdı ve yaşam standartlarımız oldukça düşüktü. Arkadaşlarımın çoğu zengin piçlerdi. Gerçi hiçbir zaman arkadaşım olmadı. Ben dışlanan bir çocuktum. Babam yüzünden.. Onun kötü ünü her yere dağılmıştı. Beni ve.. Beni ve annemi neredeyse her akşam döverdi. Küfürler yağdırırdı. Ama annem ondan boşanmayı düşünmezdi bile. Sanki o bize lazımmış gibi..

 Bir akşam Arthur bana vampir olma fırsatını sundu. Güç ve yaşam. Mecburdum, kabul ettim. Benden karşılığında birşey isteyeceğini söylemişti. Ama bunun ne olacağından haberim yoktu. Dönüştükten sonra annemin yanına gittim.

"Bitti artık, o adamın yanında durmak zorunda değilsin. Ben ondan güçlüyüm, ben sana daha iyi bakarım. Benimle gel."dedim. O ise bana tiksinircesine baktı.

"Bir canavarla gitmem. Bir canavar benim oğlum olamaz."dedi. Halbu ki yıllardır yanında olan  bir canavar vardı. Babam.. Bense sadece daha iyi bir hayat istemiştim. Güçlü olmak istemiştim.."dediğinde yaşlar gözlerinden dökülüyordu. Ona sıkıca sarıldım. 

"Seni affettim."dedim. Gerçektende onu affedebilmişmiydim bilmiyorum.. Sarılmama karşılık verdi. 

"Ama ben seni gerçekten sevmişim. Oyun değilmiş. Sana aşık olmuşum."dedi. Ona inanmak istiyordum ama hala güvenemiyordum. 

"Beni öpermisin?"diye fısıldadım. Güldü. 

"Gerçekten seni öpmemi mi istiyorsun?"dedi.

"Aslında.."dedim. "Seninle birlikte olmak istiyorum. Bu gece." 

** 

UMARIM BU BÖLÜMÜ BEĞENMİŞSİNİZDİİİR :D YENİ BÖLÜM NE ZAMAN GELECEK PEK EMİN DEĞİLİM. İSTEĞE BAĞLI KARAR VERİCEM :D BÖLÜMLE İLGİLİ YORUMLARINIZI EKSİK ETMEZSENİZ ÇOK SEVİNİRİM :)) AYRICA ÖNCEKİ BÖLÜMLE İLGİLİ OLAN YORUMLARINIZ İÇİN ÇOK ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUM. HEPİNİZE CEVAP VEREMİYORUM AMA İNANIN OKUDUKÇA SİZE SEVGİM SONSUZ ARTIYOR. OYLARINIZ İÇİNDE GERÇEKTEN ÇOOK TEŞEKKÜRLER. BENİ MUTLU EDİYORSUNUZ :'))) NEYSE ÇOK ÖPÜYORUM. :* SİZİ SEVİYORUUUM. ^.^

Gece GüneşiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin