HAYAT...

Açlık Mı Kölelik Mi ?

       Masamda, binlerce kağıdın birbirinin sırasını kovaladığı, kovalarken zamanla dans ettiği ve bir çekmecede kendini iş bitimine teslim ettiği bir gün daha...

       Göreve hapsedildiğim günlerin her akşamı gibi, bu gün batımını da izlemek üzere sahildeki çay bahçesinin yolunu tuttum, vardım ve usulca bir sandalyeye oturdum.

       Çayıma vuran ışık hüzmesinden masaya yansıyan menevişler, görevlilerin çayımı tam kıvamında hazırladığını fısıldıyordu. Keyifle bir yudum aldım ve çevremi izlemeye başladım.

       Bir ara, bir ağaç dibine pusmuş, çelimsiz ve kıyafetleri yıpranmış, ayakları kimsesiz bir küçük çocuğun parktaki şen şakrak çocukları mahzun bir şekilde süzdüğünü gördüm.

      Bir kadın yanına yaklaştı. Çantasına elini atıp, usta bir sihirbazın karşısındakine hediye ettiği şaşkın tebessümü, küçük çocuğa bir parça muz eşliğinde armağan etti.

      O sırada parktan büyük bir çığlık duyuldu.

Bir başka çocuk büyük bir hışımla onların üzerine koşuyordu. Olanlara anlam vermeye vakit tanımadan çelimsiz çocuğun elinden muzu kaptı ve kabuğuyla yedi. Kabuğuyla...

Annesi ," Alaaaz !" diye bağırarak tepkisini gösterse de bu Alaz'da bir vazgeçiş yaratmadı.

      Alaz bunu neden yapmıştı? Midesinin yutaktan yukarıya savurduğu açlık tehditlerine karşı koyamadığı için mi ? Yoksa bir kral ile bir düşmüşün açlığı aynı olduğu için mi ?

Annesi Alaz'ı nasihatleriyle oradan uzaklaştırıp bugün ona yol göstermiş olabilir . Peki, ya dünyadaki aşırı kilolu 1,7 milyar insana karşılık her gün açlıktan ölen 40 bin insana kim yol gösterebilir ki ?

Aç doymak istiyorsa önce neye aç olduğunu bilmeli aksi takdirde arayışa sürükler ve kasvetiyle ahlakı yer bitirir.

Açlık boynuma zincirini dolamadan, hesabı ödedim ve evime adım adım ilerliyordum. Karşıyaka Göztepe duyurusunu "Karşıyaka Gözleme " olarak okurken yavaş yavaş bedenimi ele geçirdiğini hayretle gözlemliyordum.

      Derken marketin yanında çöp karıştıran birine denk geldim. Marketten dopdolu torbalarla çıkan insanlara karşılık,  onlara dopdolu gözlerle bakan bir insana...

      Ve yine biri,elindeki erzak çantasına elini atıp o hayat dolu, insana tebessümü mıhlayacak cinsten büyülü numarasını yaptı. 

      Tıpkı deniz yıldızı hikayesindeki gibi... Bir deniz yıldızını daha denize kavuşturdu.