↩19↪

1.4K 150 46
                                    

Steve Rogers, ciğerlerine ulaşamayan derin nefeslerinin farkındaydı ama nefes almak istediğinide zannetmiyordu. Sadece dakikalar önce sevgilisi olduğunu düşündüğü kızla gülerek koridorda geziyordu. Dakikalar sonrada kendini eski basketbol sahasında ağlarken bulmuştu.
En son böyle ağladığında yüzüne çarpılan tokatı anımsadı ve tuttuğu hıçkırık izinsizce dudaklarından fırladı.

Eski soyunma odasının kapısı gıcırdadığında başını dizlerinin üzerinden kaldırdı ve kızarmış mavi gözleri kapıdan ona bakan esmer çocukla buluştu.
"Gelebilir miyim?" 
Steve kafasını tekrar dizlerine gömdü ve cevapsız kalmayı seçti. Ne hissettiğini bilmiyordu, o yüzden git yada kal diyemiyordu.
"Orada olanları gördüm ve..." 
Esmer çocuğun adımların sesi kesildi ve Steve yanına oturan bedeni hissetti.
"İyi olduğuna emin olmak istedim." 
Steve'in kafası tekrar dizlerinden ayrıldı ve karşısındaki çocuğa döndü.
"Emin değilim." 
Esmer çocuk ne kadar biraz önceki hıçkırığı duymuş olsada Steve'in parlak gözyaşlarını görünce sertçe yutkundu.
"Steve ağlıyorsun. Ona bu kadar değer verdiğini bilmiyordum." 
Steve başını olumsuz anlamda salladı ve gözlerinin altını sildi.
"Değer vermekle alakalı değil bu, sanırım psikolojik bir durum." 
Esmer çocuk rahatlayan ruhunu kenara iteklemeye çalışırken yavaşça gülümsedi.
"Herkese inanacak kadar aşka mahkumsun, Rogers." 
Steve birbirine yapışan kirpiklerini kırparak esmer çocuğun parlayan gözlerine baktı. Esmer çocuğun sözleri dolabındaki notları ona hatırlatırken içinden bir ürperti geçti.
"Yada aşka mahkum olacak kadar bireylere inançlıyımdır." 
Esmer çocuk yüzüne yayılan gülümseyi engelleyemedi ve başını başka yöne çevirdi.
"Sharon'la akşam yemeğine gittiğimizde intikam hakkında saçmalamıştı. Eğer sen olduğunu bilseydim..." 
Steve burnunu çekti ve esmer çocuğun koluna elini koyarak dikkatini çekti.
"Sharon kafasına koyanı yapar ve yapamazsa deli olur." 
Esmer çocuk gözlerini devirdi ve bağdaş kurarak kendini Steve'in tam önüne getirdi.
"Aranızda ne oldu?  Ne intikamı o?" 
Steve saçlarını eliyle dağıttı ve soluklandı.
"Bir şey isteyebilir miyim senden?" 
Esmer çocuk başını salladı ve mavi gözlerde kaybolmamak için kendini sıktı.
"Bu akşam benim evime gelir misin?" 
Esmer çocuk kalbinin hızlandığını hissettiğinde hızla ayağa kalktı ve pantolonunu silkeledi.
"Immm... Şey... olur, tabi. Nerede? Ne zaman?  Dur onu söylemiştin. Kalkmak ister misin?" 
Esmer çocuk terleyen ellerini pantolonuna sürdü ve salakça elini Steve'e uzattı. Steve tam kalkmak için tuttuğunda esmer çocuk bir anda elini bıraktı ve oturduğu yere sertçe düşmesini sağladı.
"Ayy. Ne yapıyorum ben? Bir şey oldu mu?  Çok konuştum değil mi?" 
Steve kendi başına yerden kalktı ve esmer çocuğun omzuna birkaç kez vurdu.
"Sakin ol. Bu bir randevu değil, Anthony." 
Esmer çocuk başını salladı ve giden sarışın çocuğun arkasından zorla gülümsedi.
"Ama olmasını isterdim." 
Esmer çocuk kapıdan çıkmak üzere olan sarışın çocuğun mırıldandığını duyduğunda arkasından seslendi.
"Ha?" 
Steve sırıtarak arkadaşına gülümsedi ve çıkamadan önce en sevdiği şarkıdan bir cümle söyledi.
"Maybe we're helping each other escape ..."
Steve, esmer çocuğu şarkının verdiği sarhoşlukla yalnız bıraktığında esmer çocuk salak gibi sırıtıyordu.

Esmer çocuk sonunda kendine geldiğinde kapıdan çıkmadan önce tamamlanması gereken şarkı sözünü  "I'm with you ."
diyerek kapıyı kapatmandan önce tamamladı.

✖✖✖

Benim yarınımda sensin bugünüm de.. 
Kro Spidey is out...
"Mesajımı almıştır O." 

the notes in my cupboard ¤ stony ✅Onde as histórias ganham vida. Descobre agora