Eylül küs, Eylül acı içinde ağlıyor.
İşi varmış ondan dönme’di dedim, dinler mi hiç? Hüngür hüngür ağladı benimle. Kulaktan alınan bir miktar doz Sezen'le beraber bugün. Sonbahar küsmüş sana bütün yapraklarını dökmüş yine kaldırımlara, ayak izlerini kapatmak için. Kasıklarımda bıraktığın anneliğime ihanetin için bugün bütün İstanbul benimle ağlıyordu adam.
Ama kahretsin ki kalbim hala her şeyi görmezden gelip senin, benim hiç tatmadığım anneliğim katili,
Babasız yanımın en iğrenç sorumlusu,
Artık herkeslerden çok herkesleşen birisi olduğuna üç maymun oynuyordu.
Yara bu hiç mi kabuk bağlamaz adam? İnsanın içi daha ne derece acır? Ciğerlerinin kaburgalarını zorladığını bir sevdaya ev sahipliği yapan bedenim buna ne kadar dayanır bilmiyorum. Ruhum saç uçlarımdan çekiyor beni arafa her seferinde. Tarif edilmeyecek kadar bir çaresizlikle.
Saçlarını okşayarak uyandıracağın bir kadına ait olmak, kahretsin kahretsin! Anneliği bir başka kadına tattırman,
Babasız yanıma ihanet etmen;
Bak adam işte tam da burada yansın bütün duygularım ve külleri rakı kadehine bırakılsın. Vebali genzini yaksın kör kütük bin yıl yanan cehennem ateşi gibi. Sen benim babasız yanımın katilisin!
KAMU SEDANG MEMBACA
Kutsal Adama Dair
RomansaYıkık bir şehir gibi. Enkazın altından çıkması güç onlarca duygu. Mezarlık kokan bir kadının satırları. Ölümün gelmesi için iflasa meyilli organlar... İhanete uğrayan babasız yanının katili Ve hala faili meçhul olan anneliğine ihanet etmiş bir adam...