Ep. 24 ||the game is starting again||

1.2K 133 130
                                    

(Haejin)

Bazen pişman oluyordum yaptıklarımdan, sorumlu olduklarımdan ama yine de yapıyordum. Yapma zorunluluğunu hissediyordum kendimde. Bu bir zayıflıktı ama ben zaten deli olarak anılan birisiydim. Bu yüzden kimse zayıflıklarıma dikkat eetmez, benden uzak dururdu. Ben de zaten onlara yakın olmak istemezdim. Bu dünyada kendimi yakın hissettiğim iki insan vardı zaten. Biri ağabeyim Lu Han, diğeriyse birkaç ay önce arkadaşlığımızı kesmek zorunda olduğum Lisa'ydı. Onunla neden mi kestim ilişkimi. Çünkü ben çok çılgınca bir şey yaparak ağebyimin şu anki eşi ve en sevdiğim manganın yazarı ve çizeri olan Oh Sehun'un en yakın iki arkadaşını kaçırmış ve onları iki-üç ay boyunca bir eve tıkmıştım. Onları birbirlerine aşık etmek istiyordum. Ve mangadaki şeylerin gerçek olmasını da delicesine istiyor olabilirdim.

Başardığımı düşünmüştüm aslında. Onları birbirlerine aşık ettiğimi düşünmüştüm. Ama Lisa bunu anlamanın daha iyi bir yolu olduğunu söylemişti. Baekhyun'u kaçırmış ve bir depoya götürmüştük. Chanyeol perişan olmuştu ama Lisa durmuyordu. Biliyordum, o mangayı okurken Baekhyun'dan nefret ettiğini ve onu öldürmek istediğini söylerdi. Ve bunu derken yüzünde beliren ifade hiç mi hiçiç açıcı olmazdı. Bunu kabul ettiğime pişman olmuştum çünkü bu sefer kesinlikle ama kesinlikle masum taraf olan Baekhyun'du. Ama Lisa bunu kabul etmemişti. Ve en sonunda tepemin tasını attırarak onu göndermeme neden olmuştu.

Evet, sizce saçma bir şekilde Lisa ile ilişkimi kesmiştim. Ama After the Male Snipster benim için çok önemliydi. Hele ki onların gerçek hayattan esinelinilip yazıldığını öğrendiğimde bin kat daha değerli hale gelmişti benim için. Çünkü, Aman Tanrım sonunda ChanBaek ikilisinin gerçek halini bulabilecektim. Böylece ikisinin After the Male Snipster'da oldukları gibi olmalarını sağlayabilirdim. Ve bu sayede onların varlığını aileme kanıtlayabilirdim ama işler istediğim gibi değildi. Park Chanyeol ile Byun Baekhyun çok ama çok uzun süredir birbirlerinden nefret ediyor, hatta her bir araya geldiklerinde kedi köpek gibi tartışıyorlardı. Ve bu hoş değildi. Hem de hiç hoş değildi. Benim tüm hayallerim ve planlarım suya düşmüştü. Onları birbirlerine aşık etmem lazımdı. Ben de bu yüzden onları kaçırıp bir eve tıkmak gibi kulağa saçma gelen bir plan yapmıştım. Pek işe yaramamıştı gerçi. İlk zamanlarda ikisi de deli gibi birbirlerine bağırıp duruyordu. Ve ben oldukça sabırsız olduğumdan olayları hızlandırmak istemiştim. Ama o kepçe kulaklı dev her zaman planlarımı farkında olup olmasa bozmayıbilmişti.

Aradan uzun bir zaman geçmiş ve ben de onların birbirlerine bağlandıklarına dair güzel hisler uyandırmışlardı. Tanrım, Lisa'nın planı her ne kadar psikopatça olsa işe yaramış diye düşünmüştüm o zamanlar. Ama işte işler hiç de sandığım gibi gitmeyeceğini yaptığım bu yanlıştan sonra anlayacaktım. İşte, ne denli gözüm kör olduysa artık onların birbirlerine aşık olduğunu sanmıştım. Oysaki onlar bir kukla gibi oynatılmaktan nefret ediyorlardı.

Onları seviştirmiş ve daha sonra onları serbest bırakmıştım. Tabii işler her zamanki tam tersi şeklinde gitmişti. Çünkü o göt kafalı Park Chanyeol her ne bok yaptıysa ikisinin ayrılmasına sebepl olmuş ve Baekhyun'un ta Busan'da küçük bir kasabaya taşınmasına sebep olmuştu. Umarım bir yerde kendi bokunda çürüyorsundur, Park Chanyeol. Cidden neden böyleydin ki sen? Yani sizi izlerken de hep fark etmiştim. Onu görünce aşağılıyordun ama hareketlerin... Garipti. İşte bu yüzden lezbiyen olmayı seviyordum. Erkeklerin o salak ruh halleriyle uğraşmıyordum. Ama bu bir sevgilim olduğu anlıman gelmiyordu. Hangi nedendir bilinmez kimse beni beğenmiyordu. Sap doğmuştum, sap da ölecektim. Pff...

Ama hayır niye Baekhyun gitmişti ki? Ben nasıl onunla ilgili bilgiler edinecektim? Busan'da tanıdığım kimse de yoktu ki?! Hay ben... Neyse küfür etmiyorum. Ben şirin mi şirin bir hanımefendiyim sonuçta. Ve eniştemle kaynaşmam gerekiyordu.

After The Stalker(#2)Where stories live. Discover now