* 23.Bölüm: İyi Giden Şeylerin Kötü Sonuçları

9.8K 431 75
                                    

Gençler... Görkemle sohbet etmek isteyen var mı?

Yarın  Görkemle sohbet bölümü açacağım ve karaterimizle bol bol sohbet edebileceksiniz.. 

İstediğiniz başka karakter varsa bu paragraf altında belirtebilirsiniz... 

Gecenin karanlığına sığındım ilk defa. Her zaman beni ürkütüp aydınlığa kaçıran karanlık bu sefer kendine sarıp sarmaladı beni. Bu sefer görmediğim şeylerden değil gördüklerimden korkuyorum.

Işıkları açmak ya da yataktan çıkmak istemiyorum. Tek istediğim annemin benim bu zor anımda yanımda olması. Bana yeni bir kapı açıp bu kabustan uzaklaştırması.

Kaçıp gitmeye gönlüm razı gelmiyor. Tehdidinin boş olmadığını biliyorum, şarjörü ağzına kadar dolu.

Yurdu özlemeye başladım. En azından ordakiler beni dövüp ertesi gün hiçbir şey olmamış gibi davranıyordu.

Dış kapının açılma sesi gelince yana dönüp yorganı kafama kadar çektim. Onunla göz göze bile gelmek istemiyorum. Özellikle o sabah yaptığı şeyden sonra.

Resmen şuan etrafımda beni her an öldürebilecek iki adamdan başka kimse yok. Bu sabah okula gittiğimde kimse başını kaldırıp bakmadı bile bana. Sınıftakiler yanıma oturmayı geç önüme, arkama bile oturmadı.

Daha önce kimseyle muhattap olmazdım ama hiç kendimi hayalet gibi hissetmemiştim. Bir ruh gibi insanlar arasından geçip gidiyorum.

Merdivenlerden gelen ayak sesi beni yatağa iyice gömdü. Bana zarar vermemesi (şimdilik) ondan korkmadığım anlamına gelmez. Hatta eskiden yaptığı şeylerden korkmazdım, korkularım anlık olurdu çünkü ikimiz aynı yatağa baş koyduğumuzda birbirimize sarılır ve sabah hiçbir şey olmamış gibi devam ederdik. Şimdi ise yine beraber yatıyoruz fakat birbirimize dönmüyoruz bile.

Odanın kapısı açıldı. Odanın içinde biraz dolandıktan sonra kıyafetlerini çıkarmaya başladı. Bunu kemer sesinden anladım.

Dün gece olduğu gibi bu gecede yatağa girip sırtını döndü. Dün sabahki olaydan sonra bir kelime dahi konuşmadık. Dolabı yemekle doldurma zahmetine girip yiyecek şeyler aldı sadece. Gündüz zeytin, peynir gibi kahvaltılık şeylerle idare ettim akşam ise dışardan getirdiği yemeklerle.

Yemekleri dolaba koyup odaya çekiliyor. O gidince bende kendi yemeğimi yiyip olabilecek en geç saatte odaya gidip yatıyorum. Koltukta uyumaya bile korkuyorum bir şey diyecek diye.

" sabah 4 te yarışın var " Görkemin sesini duymak beni şaşırttı. "Sanki izin vereceksin" yorganı kafamdan çekip oksijeni içime çektim.

"Melisaya geleceğini söyledim" şaşırıp Görkeme döndüm. "Ciddi misin sen? " diye sordum onay beklercesine. Oda yönünü bana çevirip "Tabikide ama bir şartım var" dedi her zamanki sinsi gülümsemesiyle.

" Bayılıyorsun değil mi böyle şartlı şurtlu iş yapmaya " karanlık olsa bile her hareketini görebiliyorum. Ne de olsa saatlerdir karanlıkta oturuyorum.

Alt dudağını ısırıp büyük bir keyif alıyormuş gibi gözlerini kapatıp " Hemde nasıl! " dedikten sonra yine sinsice gülümsedi.

Resmen bu gülümsemeyle bütünleşti.

Sıkıntıyla nefes verip '' Söyle hadi " dedim. Yerinden kımıldayıp üstüme çıkınca iyice şaşırdım. İki gündür birbirimizden kaçıyorduk resmen. Acaba siniri geçiyor mu?

"Söylemem ama gösterebilirim" diyerek sol yanağımdan öpüp tekrar gözlerime baktı. Şaşkınlıktan havaya kalkan kaşlarımı indirip normal bakışlarımı takındım. "Bence ne istiyorsan açık açık söylemelisin"

HIZ OYUNLARIWhere stories live. Discover now