* 33. Bölüm: Babalık

4.3K 223 128
                                    

"Ben çıktım!"

"İyi dersler!" Ayakkabımın bağcığını bağlayıp "sağol!" deyip kapıyı kapattım. Annem en dip odada kıyafetlerini ütülediği için sesimi zor duyuyordu. Sabah sabah ses tellerim yıprandı resmen.

Merdivenlerden inerken üniforması üstünde Sameti ve onu işe uğurlayan annesi Zeynep ablayı gördüm.

"Günaydın." Diyerek gülümsedim. İkisi aynı anda karşılık verdi. Samet geçmem için yol verdi. Ben önde o arkamda aşağı doğru indik.

"Ünlü olduğuna göre buralara gelmezsin sanıyordum."

"Evim tadilatta. Bitince annemle oraya yerleşeceğiz.." durup arkamı döndüm. "..Birgün bahçede beraber mangal falan yakarız." Diyerek göz kırptım. Gülümseyip "Suratsız sevgilin kızmasın sakın." Dedi.

Gülerek " Onsuz mangal olur mu hiç." dedim. Mesajı alıp gülümsemekle yetindi.

Okula erken gittim. Sınıf arkadaşım Esra benim için erken geldi. Tüm derslerin notlarını getirdi. Fotokopi çekmek için kafeteryanın açılmasını beklerken notlara göz attım. Geçen ders hoca bana ödev vermişti. Bu akşam oturup ona çalışmam lazım.

"Görkemin arkadaşının adı neydi?"

"Sameti mi diyorsun? Şu gıcık olan." Deyip güldüm. "Evet, Zeynebin platoniği." Esra gülümseyip öne doğru yaklaştı. Sanki birileri bizi dinliyormuşta sesini duyurmamaya çalışıyormuş gibi. "Yarın Zeynebin doğum günü. Acaba ona bir süpriz mi yapsak?"

"Sakın bunun ucunda benim Samete yalvarmak zorunda kalacağım bir şey olmasın."

Esra olumsuz anlamda kafasını sallayıp "Zor bir şey değil ya. Samet işte Zeynebin doğum gününü kutlayan bir video çeksin yeter." dedi.

"Hmm, Zeynep sevinir. Bugün görürsem konuşurum."

"Zeynep o videoyu izlerken ben de onu videoya çekeceğim. Çok merak ediyorum nasıl tepki verecek." Gülümseyip geri çekildi.

"Sevineceği kesin ama"

"Aha! Zeynep geliyor çaktırma." Diyerek kendini topladı Esra.

Zeynep yanımıza gelince havadan sudan sohbet ettik. Zeynepte not defterini getirmiş ama Esra'nın notları daha düzenli ve tam olduğu için sadece Esra'nın defterinin fotokopisini çektim.

Kafeterya ders saati yaklaşınca iyice yoğunlaştı. Bazıları benimle resim çektirirken bazıları uzaktan çekti resimlerimi, magazinci gibi. Gerçi bu resmi yarışlardan önce de Görkemle kavgalarımız falan insanlar tarafından çekiliyordu. Alıştım ünsüzlükten gelen ünlülüğe.

Ama okuldayken öyle rahatsız edileceğim kadar yoğun ilgi görmüyorum. Önce uzaktan yüz ifademe bakıyorlar. Onları görüp gülümsersem yanıma gelip resim çekiyorlar ya da müsade isteyip çekiyorlar. Elimden geldiğince kimseyi kırmamaya çalışıyorum.

İlk ders Yağmur Hocanın olduğu büyük sınıfa doğru gittik. Ön sıralar yine tutulmuş. Canan ve Serhat yine arka sıralarda oturuyordu. Yanlarında boş sıra yoktu. Orta kısımlardan boş bir sıraya çantamı ve elimdeki not yığınını koyup yanlarına gittim. Yağmur Hoca gelene kadar sohbet ettik.

Görkem sabahki attığım mesaja 'okula annemle geliyorum' diye cevap verdiği için Yağmur Hoca gelene kadar kendisininde gelmeyeceğini bildiğim için gözlerim kapıda beklemedim. Canan ve Serhatla doya doya sohbet ettim.

Görkem kapıyı açıp Yağmur Hocanın girmesi için yol verirken herkes yerlerine oturmaya başladı. Ben de yerime geçip oturdum. Görkem kısa bir bakışın ardından beni görüp gülümsedi. Sonra gözlerini yanımdaki kıza tehdit edercesine dikip yavaş yavaş olduğum sıraya doğru geldi.

HIZ OYUNLARIWhere stories live. Discover now