5. Love at First Bite

9.4K 506 207
                                    

"Bu akşam benimle geliyorsun."

Harry ısırmakta olduğu elmasından yukarıya, Louis'ye doğru baktı. Parçayı ağzında bir kere çiğnedikten sonra, "Olur." diye mırıldandı.

Louis onun yanındaki masaya çöküp kaşlarını kaldırarak ona baktı. "Nereye olduğunu sormayacak mısın?"

Harry gülümseyip sandalyesini onunkine yapıştırdı. "Hayır."

Louis onu okul kantini gibi topluma açık bir yerde olmalarına rağmen kendinden ittirmedi. Artık uğraşmıyordu. Tüm okul onlardan haberdardı zaten. Hizmetli Bay Gallagher hariç. O sağırdı.

"Güzel, kendine bir kostüm ayarla." dedi kollarını göğsünde birleştirip. "Bir partiye gidiyoruz."

Grimshaw'ın onları beraber görmesinin üzerinden fazla geçmemişti lakin dün akşam Louis'ye gönderdiği parti davetiyesinde Harry'yi de görmekten mutluluk duyacağını yazmıştı. Mesaj oldukça barizdi. Harry'nin gelmesi gerekiyordu.

Harry elmasından bir ısırık daha aldı. Dudaklarını yalayıp, "Sen ne olarak gidiyorsun?" diye sordu.

"Bir vampir olarak."

"Yaratıcı." Lokmasını yuttu. "Benim için bir önerin var mı yoksa tüm gece yanında bir Miley Cyrus gezdirmek seni rahatsız eder mi?"

"Bir vampir olarak gel." Louis sandalyesinde hafifçe kıpırdandı. Harry'yi o kadar dar bir şeyin içinde görmeyi kaldırabileceğini sanmıyordu. "Gideceğimiz yerdeki hemen herkes vampir olarak gidecek. Daha az dikkat çekersin."

Harry bir süre bunu gözden geçirdi. Elmasıyla birlikte. En sonunda dilini ön dişlerinin üzerinde gezdirip, "Takma dişlere ihtiyacım var." diye mırıldandı.

Louis onu Miley fikrinden bu kadar çabuk vazgeçirebildiği için rahat bir nefes verdi.

Hemen sonra aydınlanarak sordu Harry. "Vampir bir Miley çok da kötü bir fikir değil."

Louis verdiği nefesi geri aldı. "Hayır," dedi hızla. "Bu kötü bi fikir."

Harry'nin yüzü düştü. "Pekala." elmasını elinde bir tur döndürdü. "O zaman Miley kostümümü kullanacak başka bir yer bulmalıyım."

Louis istavroz çıkarmamak için kendini zor tuttu.

-

"Neden kahrolası bir bandana taktığını gerçekten anlayamıyorum." Louis siyah deri ceketinin uçlarını düzeltti ve masaya bıraktığı kadehinden bir yudum aldı. Kaliteli şarabın arasına katılmış kanın hafif esansını tadabiliyordu.

Harry koyu yeşil bandanasını düzeltti. "Kostümümün bir parçası."

"Tarihte bandana takan tek bir vampir figürü söyle bana."

Harry ona ters ters baktı. "Eminim birileri giymiştir. Çünkü bu acayip havalı bir şey." dedi ve Louis tek bir kelime dahi edemeden ekledi. "Ve sakın hoşuna gitmediğini söyleme, ona bayılıyorsun."

Louis içmese bile bir süre kadehini dudağına yapışık tuttu. Barın lobisinin yaydığı koyu kırmızı ışık Harry'nin yüzüne ve saçlarına vuruyor, salak bandanasının kahverengi bir tonda görünmesine neden oluyordu. Harry'nin abarttığı kadar olmasa da bandanayı biraz sevmişti. Rengi gözlerine iltifat ediyor, buklelerini yüzünden çekip kırmızı yanaklarını ve daha da kırmızı dudaklarını öne seriyordu. Fakat bu yine de vampir konseptiyle bir alakası olmadığı gerçeğini değiştirmezdi

with the moon i runWhere stories live. Discover now