°İntikam

77 12 4
                                    


Kaybettiklerimiz miydi? Yoksa kazandıklarımız mıydı bizi ayakta tutan? Hayatın adil olmadığını bilirken ya kaybederiz ya da kazanırız. Ama kaybettiklerimizin geri dönüşü olmaz.Çünkü kaybedilenler insanda tecrübe olurlar. İnsanlar kaybetmeyi sevmez, kazanmaktan haz duyarlar.Ama kaybetmek olgunlaşmanın yarısıdır. Hayatta öyle. Kazandıklarımızla mutlu olur,kaybettiklerimizle olgunlaşırız...

Yemekhanede otururken içim sıkıntıyla dolmuştu. Hayatın nerede ters köşe yapacağı belli değildir. Sessizlik içime işlemiş gibi. Oysa etrafım kalabalık ve gürültülüydü.Önümdeki tabakta çatalımı dolaştırmaktan başka birşey yapmıyordum. Çünkü iştahım yoktu. Sehun, Jongin,Luhan ve Kyungsoo sohbet ederlerken, ben iç sesimle bir karmaşa yaşıyordum.

"Chanyeol dostum yemeğini yemeyi düşünüyor musun? Çünkü katlettin patatesleri" Jongin'in sesiyle kendime geldim.

"Ha?"

Jongin bana salak mısın? der gibi bakıyordu. Kendimi toparladım ve boğazımı temizleyip cevap verdim.

"İştahım yok sadece "Sehun bana bir derdin mi var? dercesine bakıyordu. Gülümsedim ve devam ettim.

"Havalar soğumaya başladı. Sanırım bu yüzden üzerimde bir kırgınlık var . Geçen gece basketbol oynarken rüzgara maruz kalmışım o yüzden olabilir. "

Sehun "Kendine dikkat etmelisin Chan. Bu kadar yorma kendini basket turnuvasına daha var." dedi.

Ah size söylemeyi unuttum sanırım. Okulun basket kaptanı olunca işler değişiyor. Bu boyla ne yapmamı beklersiniz ki anca basket oynanır.

"Biliyorum ama kazanmamız gerek bu yüzden düzenli çalışmak zorundayım."

Soo" Yinede kendine dikkat et Chanyeollie" Kafamı tamam dercesine sallayıp Luhana baktım."Nasılsın Luhan?" Luhan sorumla bana dönüp o güzel gülümsemesiyle bana baktı. " Çok iyiyim Chanyeol. Bende basket turnuvasına çalışıyorum biliyorsun.Birde bu aralar üzerinde çalıştığım projede var. Kafamı kaldırcak halim kalmıyor."

Luhan proje diyince aklıma Baekhyun geldi. Biz öğlen kütüphanede buluşucaktık en son konuştuğumuzda. Saate baktığımda öğle arasının bitmesine 15 dk kalmıştı. Gitmeliydim.Bu yüzden Luhana kısaca iyi yapıyorsun diyip gülümsemiştim. Yerimden kalkıp lavaboya gideceğimi söyledim.

"Derste görüşürüz çoçuklar" Hepsi görüşürüz diyip sohbetlerine geri döndüler.Bende kantinden çıkıp kütüphaneye ilerledim. Genelde yemek saatinde pek kişi olmuyordu. Bu yüzden en sakin yer olabilceğini düşünüp oraya gelmesini söylemiştim. Baekhyun umarım orda bekliyorsundur.

Kütüphaneden içeri girerken gözlerim tanıdık simayı arıyordu. Ve biraz ilerde aradığı şeyi bulmuştu. Oraya doğru ilerlediğimde masanın üzerine bacaklarını koymuş, sandalyede kafasını geriye atmış tavanla bakışıyordu. Sanırım geldiğimi farketmemişti.

"Hoşgeldin Chanyeollie"

Fark etmemiş mi demiştim? Unutun gitsin. Avını yakalamak için pusuda bekleyen avcı gibiydi. Kokumu alıp her an saldırmak için beni bekliyordu sanırım.

"Kısa kes Byun Baekhyun. Senle sohbet etmeye gelmedim. Aramızda ki mesele neymiş öğrenmeye geldim."

Baekhyun sinsi bir şekilde sırıtarak bakıyordu bana. Bu yüzüne yumruk geçirme isteğimi daha da arttırıyordu. Birden dudakları düz bir şekil alıp bakışları sertleşti.

"Otur bakalım Yeol"

Karşısındaki sandelyeyi çekip oturdum. Hala gözlerinde ki saf nefreti görebiliyordum. Ona karşılık sadece boş bakınmakla yetindim.

Peculiar ManHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin