°Tuhaf Sakinlik

64 11 7
                                    

Hayat haklı, ölüm gerçek! Ölüm gerçeğiyle yan yana oturan varlıklarız. Ama yine de  ölümü düşündükçe değil, unuttukça mutlu oluyoruz. Unutmak, hafızanın soluklanması, anılarsa geçimişin sandalıdır...

Eskiden okududuğum kitabın satırlarıydı bu sözler. Söyledileri gerçekten doğruydu. Ölümü unutmak en kolay yoldu bizler için. Sanki hiç ölmeyecekmiş gibi yaşamak, yaşadığın anda ölümün her zaman ensende olduğunu unutmak en kolay yoldur. Çünkü ölümden korkan varlıklarız biz. Her ölümün damakta bıraktığı bir acı vardır. Bu en yakınınız olan kişiyse, o acı boğazınızda düğümlenir, soluk borusunuzu tıkar nefes almakta zorlar, ölücekmiş gibi hissettirirdi. Ama bu tanımadığınız bir insan ise sadece  üzülür tanrının günahlarını affetmesini dilerdiniz.

Yataktan kalktığımda havanın karardığını farketmiştim. Oda karanlık ve dışarıda köpek sesleri duyuyordum sadece. Annemin şuan beni arkadaşımda olduğumu bilmesi daha iyiydi. Üzülmesini istemiyordum. Bir yolunu bulup burdan kaçmam lazımdı. Ellerimi yüzüme yerleştirip yüzümü ovdum. Karnımdan birden uğultular yükseldi. Acıktığımı yeni farkettim. Gerçi en son öğle yemeğinde birşeyler atıştırmıştım. Şuan midem zil çalıyordu. Evin içinden tıkırtılar geliyordu. Sanırım Baekhyun  hala burda. 

Yataktan ayaklarımı uzattım ve ayağa kalktım. Omzum yediği iğneden dolayı hala  ağrıyordu. Vücudum ise uyuşmuştu. Masanın üzerindeki suyu alıp içtim. Acıkmıştım birşeyler yemem gerekiyordu. Kapıya doğru yürüdüğümde Baekhyunun kapıyı kilitlediği aklıma geldi. Ama belki bir umut açmıştır kapıyı diye düşündüm. Kapı kulpuna elimi yerleştirdim ve yavaşca açmayı denedim. Kapı açıldığında şaşırdım. Demek ki Baekhyun ben uyurken kapıyı açmış ve beni kontrol etmiş olmalıydı. Kafamı dışarı uzattığımda, koridor sakindi . Görünürde kimse yoktu.

Parmak uçlarımda ilerleyip, merdivenleri kontrol ettim. Çünkü aşağıdan kaşık ve tencere sesleri geliyordu. Yemek kokusunuda unutmamak gerekir. Baekhyun sanırım yemek hazırlıyordu. Ya da başka birileri. Merdivenleri yavaşca inmeye dikkat ettim.  Merdivenin sonunda salon gözükmüştü. Televizyon kapalı ve yemek masasının üzerinde tabak ve çatallar vardı. Seslerin olduğu yöne yavaşca ilerledim. Kafamı hafiften uzatıp kim olduğuna baktım. Baekhyun yemek hazırlıyordu. Hemen kafamı çekip parmak uçlarımda dış kapıya doğru ilerledim. Belki kapı açıktır ve kaçabilirim diye düşündüm. Kapıya yaklaştığımda elimi kapının kulpuna koymuş aşağıya doğru indirmiştim. Ama kapı kilitliydi. O anda hemen arkamda onun sesini duydum.

"Nereye gidiyorsun Chanyeol?  Aaa daha akşam yemeği yemekdik. İçeri gel yemek yiyelim."

Arkamı döndüğümde Baekhyun elinde yemek olan tabaklarla bana bakıp yüzüne alaycı bir gülümseme yerleştirmişti. Sanki iki arkadaşmışız gibi konuşması beni sinir etmişti.

" İstemiyorum yemek yemek. Sadece bırak gideyim. "

"Salata ve spagetti yaptım. Sever misin? "

Beni takmadığını belirten bir sesle söyledikten sonra masaya doğru ilerlemiş, yemekleri masanın üzerine dizmişti. Sandalyeyi çekip oturuken eliyle de oturmamı belirtmişti. Gözlerimi devirip masada tam karşısında oturmuştum. Niyetim yemek yemek değil, konuşmaktı. Ama midem bana rest çekmiş,  yeniden isyan etmeye başlamıştı. Madem şuan konuşamıyorduk. Yemek yedikten sonra konuşurduk. Önümdeki tabakla bakışırken, Baekhyuna çevirmiştim gözlerimi.  Baekhyun yemeğe başlamamış, benim başlamamı bekliyordu. Onu umursamayıp yemeğe gömüldüm. O kadar acıkmışım ki tüm tabağı yalayıp süpürmüştüm resmen. Yemeğimi bitirdiğimde Baekhyunun beni izlediğini fark etmiştim. Yemek için teşekkür etmeliydim sanırım.

"Yemek için teşekkürler."

Baekhyun hiç bir tepki göstermeden, başını salladı ve tabakları toplamak için ayaklandı. Bende kendi tabağımı alıp,mutfağa götürdüm. İçeri girdiğimde Baekhyun elindekileri mutfağa götürüyordu. İçeri geçip salondaki koltuklardan birine oturdum. Az sonra Baekhyun geldiğinde çaprazımda ki tekli koltuğa oturdu ve Televizyonu açtı.

Onun bu sakin tavrı, benim bu sakin tavrım hiç normal değildi. Bağırıp çağırmak, Baekhyunun yüzüne yumruklarımı geçirmek istiyordum. Ama birşeyler bana engel oluyordu. Gerçekleri öğrenmek istiyordum. Amcamın gerçekten bunu yapıp yapmadığını, yaptıysa neden yaptığını bilmek istiyordum. Baekhyun cidden kafa karıştırmayı seviyordu. Baekhyuna baktığımda önünde ki belgesele odaklanmış, aslanın avını parçalayışını izliyordu. Onunda böyle bir av istediği bellliydi. Ona baktığımı anlamış gibi yüzünü bana çevirmişti. Bakışları boş bakıyordu bana. Kim bilir ne kadar kırgındı o yüreği. Kim bilir ne acılar yaşıyordu kalbinde. Yine de ayakta, intikam ateşiyle hayata tutunmaya karar vermişti.O bakmaya devam ederken konuşmaya karar verdim.

"Bundan sonra ne yapmayı planlıyorsun Baekhyun?Ben bu planın neresindeyim?"

"Bunu tam olarak söyleyemem. Ama amcana ilk önce elimizde olduğunu belirten bir mesaj yollayacağız. Sonra da sana yaptığım her cezayı video altında amcana göndereceğiz. Onu psikolojik olarak altüst eden notlar,  ses kayıtları yollayacağız. Yaptığı yanlışları, yarattığı acıları ona göstereceğiz. Böylece günden güne kendini suçlayacak ve ölmeyi isteyecek."

Bana uygulayacağı hiçbir fiziksel zarardan korkmuyordum. Ben yanlız anneme birşey olacağından korkuyordum. Buna izin veremezdim. Başta söz konusu amcam geliyordu. Nasıl amcama ihanet edip, Baekhyunun intikamına ortak olurdum?
Bu tam bir saçmalıktı. Ona yardım etmemi, boyun eymemi bekleyemezdi.

"Sana bu konuda yardım edemem. Amcama birşey yapmana, aileme birşey yapmana izin veremem."

Baekhyun sözlerime güldü.

"Senden isteyerek yardım etmeni beklemiyordum zaten Chanyeol. Sen benim kullanacağım yemsin. Ucunda ölüm olsa bile bu intikamı alacağımı söylemiştim sana. Şimdiden acıya alışsan iyi edersin, çünkü hakketmediğin acıları yaşamak zorundasın benim gibi."

Benim gibi... demişti. Ailesinin ölümünden başka ne yaştamıştı ki acıları o küçük kalbini intikamla doldurmuştu. Bu soruyu ona sormaktan çekiniyordum. Çünkü insan yaşadığı acıyı anlattıkça tekrar yaraları kanamaya başlar. Belki kabuk tutmuştur zamanla ama yine de o yara kaşınmaya başladı mı kabuk soyulur ve kanamaya başlar. Bu yüzden soramadım. Yaraları kabuk tutmuşsa eğer tekrar kanamasın diye soramadım. Sessiz kaldım. Sessiz kaldı. O belgeselini izledi. Bende onu  izledim....

EVET BÖLÜM NASILDI ARKADAŞLAR YORUM YAPIN LÜTFEN. YORUM YAPMANIZ BENİ MUTLU EDER. SİZİ SEVİYORUM...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 29, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Peculiar ManHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin